Kemanların soykırıma, işkencelere ve zulme nasıl tanıklık yaptığını, bir kemanın tınısına kaç hayat sığdığını ise, broşürde tanıtımı yapılan gecede konuşan İsrailli keman yapımcısı ve restoratörü Amnon Weinstein anlattı.
II. Dünya Savaşının sona ermesi ve savaş sırasında Nazilerin, Yahudilere yönelik uyguladığı soykırımın anıldığı Soykırım Haftası'yla ilgili dün gece, "Soykırımdan Kurtulan Kemanların Hikayesi" adı altında bir etkinlik gerçekleştirildi.
Türkiye Hahambaşılığının organize ettiği ve Profilo Kültür Merkezi'nde yapılan etkinlikte, Amnon Weinstein, soykırımdan kurtulan çeşitli kemanların öykülerini anlatırken, keman sanatçısı Cihat Aşkın da bir konser verdi.
Soykırımın sessiz tanıkları
|
Kemanlar yaşanan insanlık dışı trajedilere tanık olmuştu. Anlatılanlara göre, Auschwitz'de bulunan ve birisi sadece erkek müzisyenlerden oluşan iki orkestra varmış. Yahudiler henüz gün doğmadan köle gibi çalıştırılmaya ya da yaşamlarının bittiği son nokta olan gaz odalarına götürülürken çalmaya başlarlarmış.
Aralarındaki yüzlerce yıllık ilişki nedeniyle neredeyse milli enstrümanları haline gelen kemanların tınıları arasına neşelerini, düğünlerini sığdıran Yahudiler, o korkunç yıllarda soykırımın acılarını da kattılar müziğin içine.
Weinstein'e göre bunun gerekçesi basitti: "Yahudi kemancı çoktur, çünkü bu alet hafif ve kolayca taşınır, düşmandan kaçarken beraberinde kolayca götürülebilir".
Weinstein'in hikayelerinde, kemanların Avrupa'dan ve hatta Amerika'dan Ortadoğu'ya vaat edilmiş topraklara doğru elden ele yaptıkları yolculuk gerçektende etkileyiciydi. Weinstein'in aktardığı dramatik öykülerde kemanın bir ailenin hayatını kurtarabildiğini, kimi zamansa kemanın içinde taşınan dinamitlerle hayat kurtarmak için Nazilerin hayatının nasıl sona erdirildiği anlatıldı.
Dinamit dolu keman
Gecede, Weinstein'in, "en etkilisi" dediği ise Motale ve kemanının hikayesiydi.
"Belarus ormanlarında Yahudi ve Hristiyanlardan oluşan bir grup Partizan yaşıyormuş. Bir gün Partizanlar, ormanda Almanlardan kaçan kimsesiz bir erkek çocuğuna rastlar. Partizanlar, kemanıyla birlikte uyurken buldukları ve yanlarına aldıkları Motale'nin nasıl bir beceri ve ustalıkla çalabildiğini görünce de bu yeteneği Nazilere karşı kullanmaya karar vermişler.
Tüm ailesini savaşta kaybeden ve Yahudi olduğunu inkar ederek hayatta kalabilen Motale, partizanlarla yapılan plan gereği işgal altındaki kasabanın ana meydanında para dilenmek amacıyla keman çalmaya başlamış. Motale, Alman askerlerin dikkatini çeker ve Nazilerin lokalinde çalmaya başlar. Kısa sürede öğrendiği Almanca şarkıları da çalmaya başlayınca oluşan güven ortamından faydalanan Motale, kemanında sakladığı dinamit lokumlarını meyhaneye getirmeye başlar. Her birini duvar aralarına, kapı girişine gizler.
Yeterince dinamit biriktiğinde ve kalabalık bir Alman grubunun içki aleminin sonlarına doğru, dinamitleri patlatmayı ve kaçmayı başarır. Motale, o gece 200'den fazla Alman askerini öldürmeyi başarır. Kendisi de henüz 12 yaşında iken bir çatışmada ölür".
Hayat kurtaran enstrüman
Weinstein'in en yakın arkadaşlarından biri de olan ve birkaç yıl önce ölen Abraham Melamed'in de keman çalabilmesi sayesinde ailesinin hayatını kurtarabildiği hala anlatılırmış.
Melamed, ailesiyle birlikte Romanya Çernoviç'ten kovulduğunda henüz 9 yaşında idi ve günlerce süren yolculuktan sonra Mogilev Gettosuna gelebildiler. Gettonun komutanı olan ve amatör olarak piyano ile uğraşan Binbaşı Orsanio, bir gün Abraham Melamed'in kemanı nasıl çaldığına tanık olunca ailesine daha fazla yiyecek verilmesini sağlamış.
Ailesinin olası bir açlıktan kurtulmasını sağlayan Melamed için de özel olarak ders verilmesi sağlanmış. Bir operasyonda yakalanan baba Melamed'in hayatı ise, Abraham'ın yeteneğine duyduğu saygı nedeniyle yine binbaşı tarafından serbest bırakılması sağlanarak kurtarılmış.(AŞ/EÜ)