Favlus Ay, 2009 yılında anadilinde soyadı almak için Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu.
Süryaniceye uygun olarak, "Tuna ailesi" anlamına gelen Bartuma soyadını almak istiyordu. Ancak önüne engel olarak 1934 tarihli Soyadı Kanunu'nun "yabancı ırk ve millet isimleriyle soyadı alınamaz" hükmü çıktı. 2525 sayılı kanunun 3. maddesi şöyle:
"Madde 3 – Rütbe ve memuriyet, aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle umumi edeplere uygun olmayan veya iğrenç ve gülünç olan soyadları kullanılamaz."
Soyadınız Bartuma olamaz
Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi,Soyadı Kanunu'nun ilgili maddesiyle ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Ancak Midyat Asliye Hukuk Mahkemesi'nin Soyadı Kanunu'yla ilgili olarak Anayasa Mahkemesine yapılan başvurusu da reddedildi.
Anayasa Mahkemesi, hükmü korudu. Anayasa Başkanvekili Haşim Kılıç'ın ve 8 üyenin itirazına rağmen 9 üye, Ay'ın, Bartuma olarak anılmaması gerektiğine dair oy verdi.
Kılıç: "Soyadına müdahale insan hakkı ihlalidir"
Böylece Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de Süryanice, Kürtçe ve Ermenice soyadları alınamayacağı yönündeki kanunu korudu.
Haşim Kılıç ise, kararı ırkçı bulduğu gerekçesiyle itirazını açıkladı.
Kılıç: "1934 yılında anlaşılabilir olan bu kural, günümüzde bütünleştirici ve birleştirici olmak bir yana, vatandaşların bir kısmında, özellikle çoğunluğu oluşturanlardan farklı etnik ve/veya dini kimliğe sahip olanlar arasında haklı olarak ayrımcılığa uğradıkları kanısını doğurmakta. Bu da milli birlik ve beraberliğe zarar vermektedir. Kişinin kendisini ve kimliğini biçimlendiren soyadına müdahalenin kendisi, ayrımcılığa neden olan bir hak ihlalinin türevi olarak değil, başlı başına bir insan hakları ihlali olarak nitelendirilebilir. Bireyin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesi olan soyadını özgürce seçebilmesi kendisine tanınmış temel bir kişilik hakkı olup, soyadları onu taşıyanların kişiliğinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır" dedi. (IC/ŞA)