Taksim Savoy Otel'de bugün (Perşembe) gerçekleşen toplantıda İKKB adına konuşan Nazan Moroğlu "Kadınları 'birey' olmaktan çıkarmaya yönelik her türlü zihniyet ve uygulamaya karşıyız" dedi.
"Yasalar sorunu çözmeye yetmez "
Moroğlu, 80 yıl öncesine değinerek laik hukuk düzeninin en belirgin özelliğinin, kadın erkek eşitliği güvencesi olduğunu belirtti ve "Nitekim, o tarihte yapılan hukuk devrimiyle ümmetten ulus, kul'dan yurttaş yaratılmış, laik hukuk devriminin simgesi olan Medeni Kanunda da kadın erkek ile eşit hak ve sorumluluklara sahip yurttaş olarak kabul edilmişti" dedi.
Moroğlu bugüne dairse "Kadınlar çağdaş uygarlığa ulaşma hedefinin neresinde? Günümüzde yasalarda kadın erkek eşitliği büyük ölçüde sağlandığa halde neden yaşama geçirilemiyor? Eğitimde, iş yaşamında, siyasette durumları neden çok geri kalmış düzeyde?" diye sordu.
Erkek egemen yönetim kadınları engelliyor
İKKB sözcüsü 36 milyon kadının hala 4 milyon 625 bini okuma yazma bilmediğini, 25 yaş üstü 16 milyon 897 bin 656 kadının 13 milyon 871 bin 060'ının en çok ilkokul bitirebilmiş, eğitimin üst kademelerine geçememiş olduğunun altını çizdi.
"Bu duruma bir de ülkeyi yönetenlerin erkek egemen bakış açışı eklendiğinde, neden hala kadın sorunlarına çözüm üretilemediğini anlamak zor değil"
Soyadı ve malvarlığı
2004 yılında kamu personeli alımı için verilen ilanlarda cinsiyeti "erkek" olma koşulunun arandığını hatırlatan Moroğlu, 2001 yılında Medeni Kanunda uygun değişikliğin yapıldığını, ama erkek egemen zihniyet aşılamadığını ve Meclis'te kadının "soyadına" ve "malvarlığına" ambargo konulduğunu ifade etti.
İKKB taleplerini şöyle sıraladı:
"İKKB olarak, soyadı kuralının Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına ve başta Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesine olmak üzere uluslararası taahhütlerimize uygun değiştirilmesini istiyoruz.
Ayrıca mal rejimlerinin yürürlüğüne ilişkin 10. maddenin mevcut evliliklerdeki mağduriyetin giderilmesi için yeniden düzenlenmesini bekliyoruz."
İKKB'nin türban yorumu
Moroğlu, "'Türban' üzerinden yapılan siyaset sürüp gidiyor. Bir yandan demokratik laik hukuk devletin yönetiminde olup, diğer yandan 'devletin laik düzeninin korunmasına' yönelik verilmiş 'yargı kararlarına' tepkili olmak, işte bunu anlamakta zorlanıyoruz" dedi.
İKKB'ye göre bu konuda AİHM son noktayı koydu ve türbanın laikliğe aykırı bir siyasi simge olduğuna karar verildi.
Moroğlu diğer yandan Konya'da "başı açık" kadın gazeteci Aliye Çetinkaya'ya fırlatılan taşların kaygı verici olduğunu da ekledi.
"Kadınları toplumsal yaşamın gerisine iten, çalışma yaşamından ve siyasetten dışlayan, sözün özü 'birey' olmaktan çıkarmaya yönelik her türlü zihniyet ve uygulamaya karşıyız" (EZÖ/EÖ)