Trans Onur Haftası kapsamında yapılan “Sosyalist Örgütlerde Transfobi ile Mücadele Yöntemleri” panelinde toplumdaki heteroseksist algının nasıl kırabileceği konuşuldu.
Harbiye Mekan Artı sahnesinde gerçekleşen İstanbul LGBTİ'den Kıvılcım Arat'ın moderatörlüğündeki panele Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) feminist aktivist Gülfer Akkaya, Partizan dergisinden Duygu Ergen konuşmacı olarak katıldı.
Arat homofobik ve transfobik algıyı değiştirmenin ve birey özgürlüğün sağlanmasının ancak bütün “ötekilerin” birleştiği sosyalist bir mücadeleyle mümkün olacağını savundu.
10 yıllık dayanışma
HDK-MYK üyesi ve HDP Kadın Meclisi’nde de yer alan Gülfer Akkaya ise devlete karşı verilen sosyalist mücadelede kadın, eşcinsel ve trans olmanın ataerkil yapıya karşı ayrı bir mücadele verilmesini gerektirdiğin söyledi.
Sosyalizmin Marx’ın teorilerinden ibaret olmayan, sürekli gelişen ve değişken bir yapı olduğunu vurgulayan Akkaya, sadece patronun işçiyi sömürmediğini; kadının, Kürt’ün, eşcinselin de ezildiği bir sömürü dünyasında yaşanıldığını hatırlatarak mücadelenin ortaklaşması gerektiğini dile getirdi.
Sosyalistlerin, Kürtlerin, kadınların, LGBTİ’lerin ancak 2004’te bir arada durmaya başladığını, fakat Gezi süreci dahil olmak üzere elde edilen dayanışmanın umut verici olduğunu da dile getiren Akkaya’ya göre, sosyalist örgütlerde de homofobik ve heteroseksist yaklaşımlar bulunuyor.
Örgüt erkekleştiriyor
Akkaya HDP-BDP’nin cumhurbaşkanlığı için kadın aday çıkarmakta zorlandıklarını da anlattı. Kadının “kadınlığıyla” iktidar sahibi olamadığını, sosyalist yapı içinde kadın olarak var olmak yerine “erkekleştirildiğinden” bahsetti
Pozitif ayrımcılık
Duygu Ergen de konuşmasında kadınların inisiyatif kazanması için LGBTİ’lerle temas halinde olmanın önemini vurgulayarak ortak yürütülecek çalışmalarla eril anlayışın kırılmasına yönelik pozitif ayrımcılığın gerekliliğini, fakat bunu devrimci hareket içinde yer alan erkeklere kabul ettirmekte zorlandıklarını anlattı.
Tartışmalar esnasında Okmeydanı gibi emekçi mahallelerde yaşayan LGBTİ bireylerinin kendilerini daha güvende hissetmeleri açısından çalışmalar yapılmasının gerekliliği de belirtildi. (PA/YY)