Sosyal medyada Afrin harekatını eleştirenlerin maruz kaldığı gözaltı ve tutuklamalar Meclis’e taşındı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, kaç kişiye soruşturma açıldığını, kaç kişinin gözaltına alınıp tutuklandığını sordu.
TIKLAYIN - “Sosyal Medyadan” 311 Gözaltı, En Az 15 Tutuklama
İçişleri Bakanlığı’nın 29 Ocak tarihli açıklamasına göre, sosyal medyada Afrin harekatıyla ilgili paylaşım yapan 311 kişi “terör propagandası” suçlamasıyla gözaltına alındı.
20 Ocak’ta başlayan operasyon bugün 13. gününde. Son 12 günde en az 32 kişi tutuklanmıştı. Bugün iki ildeki tutuklananlarla sayı en az 34 oldu.
“Açık bir gözdağı ve baskı”
Önergede şu bilgiler yer aldı:
“Zeytin Dalı Operasyonu’nu takiben çok sayıda kişi operasyona yönelik eleştirel görüşleri ve sosyal medya paylaşımları ve barışçıl eylemleri sebebiyle gözaltına alındı, haklarında soruşturma başlatıldı, tutuklandı.
“Yürütülen soruşturmalar yalnızca sosyal medya ile sınırlı kalmadı. Bilal Karaman ve Neslihan Karyemez, üyesi oldukları yasal siyasi parti EMEP’in il örgütü tarafından hazırlanan ve içeriğinde barış çağrısı yapan bildirileri dağıttıkları gerekçesiyle tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyeleri, ‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’ dedikleri basın açıklamasının ardından iktidar tarafından açıkça hedef gösterildi ve gözaltına alındı.
“Kamuoyunda bu gözaltılar ifade özgürlüğü nezdinde muhalefete ve vatandaşlara yapılan açık bir gözdağı ve baskı unsuru olarak değerlendiriliyor.”
“TTB, savcılığa ifadeye gidebileceğini belirtmişti”
Adıgüzel, Başbakan Yıldırım’dan şu soruları yanıtlamasını istedi:
* Zeytin Dalı Operasyonu’nu takiben, konuyla ilişkili iktidarın hoşuna gitmeyen görüşleri nedeniyle kaç kişi hakkında soruşturma başlatıldı?
* Sosyal medya paylaşımları nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan, gözaltına alınan ve tutuklanan kişi sayısı kaçtır?
* TTB tarafından 30 Ocak’ta yapılan açıklamaya göre, 29 Ocak’ta TTB avukatları Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüştü ve basından soruşturma başlatıldığının öğrenildiği söyleyerek savcılığın talebi halinde Merkez Konseyi üyelerinin istendiği zaman ifade için gelebileceklerini, talep edilen belge ve bilgileri savcılığa verebileceklerini bildirdi. Ancak bu tutuma rağmen ikametleri ve çalışma yerleri açık olan ve toplumda saygınlık sahibi olan Merkez Konseyi üyeleri sabaha karşı yapılan operasyonlar ile gözaltına alındı. Merkez konsey üyelerine yönelik bu operasyon ile muhalefete ve topluma düşünce ve ifade özgürlüğü açısından gözdağı verilebileceği mi düşünüldü? (AS)