Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin (TSBD) 40. yılına denk gelen 10. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi 28-30 Kasım'da ODTÜ’de gerçekleştirildi. İki yılda bir gerçekleştirilen kongre ilk olarak Haziran 1980’de düzenlenmeye başlandı. 10. Kongre'ye ilgi çok büyüktü ve toplam 267 bildiri 67 ayrı oturumda sunuldu. Paralel sunumların olduğu, çok yoğun ve hareketli bir kongre oldu.
Kongrenin özel olarak eski ve yeni sosyal bilimcilerden kaybedilenler anısına oturumlar düzenlemesi çok önemliydi. Prof. Dr. Cahit Talas, Dr. Füsun Sayek ve Prof. Dr.Mübeccel Kıray gibi hocaların yanısıra Dr. Ulus Baker ve Dr. Sevilay Kaygalak gibi genç sosyal bilimciler anısına oturumlar düzenlenmişti.
Oturum temalarının çok boyutlu olarak tartışılmaya çalışılması çok önemliydi. Örneğin toplumsal cinsiyet konusu toplam beş oturumda: Kadın ve Erkek Profilleri, Kadın ve Demografi, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Politikaları, Kamusal Alanda Kadınlar adlı oturumlarda tartışıldı. Bu ele alış sosyal bilimlerin çok yönlü ve çok boyutlu bakışıyla örtüşüyordu.
Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin açılış konuşması "Sosyal bilimler alanında günümüz için merkezi önemde bir sorun belirlenebilir mi?" sorusu üzerinden bir tartışma çerçevesi üzerineydi. Kapanış Paneli Prof. Dr. Mübeccel Kıray anısına TSBD’nin 40. Yılında Türkiye’de ve Dünyada Sosyal Bilimler Üzerine idi ve sosyal bilimlerde gelinen nokta tartışıldı. Bilimin özerkliği, bilimin ideolojiyle ilişkisi, üniversite eğitiminin bireyleri normalleştirici işlevi eleştiriye tabi tutuldu. Sosyal bilimlerin diğer bilimlerle ilişkisi tartışıldı.
Alan araştırmaları yoğun
Oturumlarda sunulan bildiriler açısından bakıldığında alan araştırmalarına dayalı çalışmaların yoğunluğu dikkat çekiyordu. Büyük kentler dışında kentlerdeki üniversitelerde bilimsel çaba içinde yer alan bilim insanları için çalışmalarının sunulması ve tartışılması için iyi bir zemin sunan kongre aynı zamanda disiplinler arası çalışmaların ve işbirliklerinin yaratılması anlamında da çok önemli.
Katılımcılar açısından bakıldığında ise en önemli sorun paralel oturumlar içinde birden fazla oturumun ilgi çekici görülmesi nedeniyle sunumların yapıldığı salonlar arası yaşanan hareketlilikti. Katılınamayan sunumlarla ilgili bildiri sahiplerine ulaşmaya çalışmalar önemli bir etkinlik alanı oldu. Katılımcılar üç gün süresince sunumları dinleme konusundaki heyecanını sürdürmekle birlikte kongrenin ileriki yıllarda üç günden daha uzun süreye yayılması temennisinde bulunarak ayrıldılar kongreden.
İlk kuşak sosyal bilimcilere selam
Kongre, birçok dönüm noktasını tartışmak için uygun bir zemin yarattı. Bunlar TSBD’nin 40. Yılı Nedeniyle Türkiye’de Sosyal Bilimlerin 40 Yılı, Kapital’in yayınlanmasının 140. Yılı gibi konulardı. Sosyal bilimlerin Türkiye’de gelişimi, üniversitelere tasfiye anlamındaki müdahaleler, bilimin iktidarla ilişkisi çerçevelerinde tartışıldı. Türkiye’deki sosyal bilimlerin öncül çalışmalarını yürüten bilim insanlarının katkıları, çok yönlü bakış açıları, iyi bir hoca olma sıfatıyla bağlantılı özellikleri o dönem öğrencileri olmuş bugün kendileri profesör olan hocalar tarafından dile getirildi. İlk kuşak sosyal bilimcilere selam gönderilirken, kırk yılda sosyal bilimlerde gelinen nokta tartışıldı. Kuşkusuz süreç ve gelişme devam edecek ve kongre bu anlamda önemli bir tartışma ortamı sunuyor. (SB/TK)
* Sema Buz, Öğr. Gör. Dr., Hacettepe Üniversitesi