Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013’te iki araçla düzenlenen ve 52 kişinin öldüğü bombalı saldırıyla ilgili 33 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması bugün Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
“Bomba taşıdığımızı bilmiyorduk”
İlk duruşmada kimlik tespiti yapılmadan ve iddianame okunmadan sanıkların ifadelerine geçildi.
15 tutuklu sanıktan 12’si ifade verdi. Söz alan sanıklar, “patlamayla ilgilerinin olmadığını, esnaf olduklarını, araçları da market açmak için aldıklarını, bomba taşıdıklarını bilmediklerini” söylediler.
* Duruşmaya, patlamada hayatını kaybeden Oğulcan Tuna'nın ailesi de katıldı.
Patlamada yaşamını yitiren Oğulcan Tuna'nın avukatı Deniz Özbilgin, duruşmaya katılma talebiyle gelen tek mağdurun Tuna'nın ailesi olduğunu söyledi. Özbilgin bianet'e yaptığı açıklamada, buna rağmen mahkemenin katılma taleplerini bile dinlemediğini belirtti.
Duruşmada örgüt adı geçmedi
Özbilgin duruşma boyunca bir kez bile sanıkların üye olmakla suçlandığı THKP-C Acilciler adının geçmediğini belirtti.
Mağdur avukatları, soruşturmanın eksik yapıldığını, iddianamede eksiklikler olduğunu ifade etti ve "haklarında ihbar olmasına rağmen araştırılmayan kişiler olup olmadığının araştırılmasını" talep ettiler.
Tutuksuz sanıklar dışarıda kaldı
Savcı tutukluluğun devamını istedi, tutuksuzlar için de zorla getirme kararı çıkarılmasını talep etti. Avukat Özbilgin bazı tutuksuz sanıkların duruşmaya zaten geldiğini ancak mübaşir tarafından içeri alınmadıklarını belirtti.
Mahkeme 15 sanığı tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 13 Mayıs'ta görülecek.
İşkencenin tespiti istendi
Hakkında 53 kez ağırlaştırılmış müebbet istenen sanık Nasır Eskiocak iddianamedeki ifadesinde şunları söylemişti:
“Yusuf Nazik beni Suriye’de Hacı adlı kişi ile tanıştırdı. Patlayıcıları bu kişi temin etti. Eylem için 30 bin ABD doları verdi. Saldırıdan iki ay kadar önce Yusuf Nazik ile birlikte Ankara’ya giderek Kocatepe Camii’nin, buradan da aynı gün Konya’ya geçerek yüksek bir binanın fotoğrafını çektik.”
“Yusuf Nazik buralara bomba yüklü araçlar konulacağını söyledi. Ancak daha sonra buralardan vazgeçilerek Reyhanlı’da karar kılındığını söyledi. Eylemin kimin adına, niye yapıldığını bilmiyorum. Ben para için yaptım.”
Eskiocak bugünkü duruşmada ise hiç konuşmadı. Onun yerine söz alan avukatı, “bu ifadenin işkence altında alındığını, zorla imzalatıldığını” söyleyerek, işkence izlerinin tespiti için müvekkilinin Adli Tıp Kurumu’na sevkini istedi.
İddianamede ne var?
Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) 10’uncu maddesiyle görevli Savcı Özcan Şişman tarafından hazırlanıp mahkemeye gönderilen 110 sayfalık iddianamede, 15’i tutuklu, 11’i tutuksuz, 7’si firari 33 sanık; 5’i çocuk 52 kişiyi öldürmek, 130 kişiyi öldürmeye teşebbüs, 25 kişiyi yaralamakla suçlanıyor.
Eylemi planladığı öne sürülen Mihraç Ural, saldırıyı düzenlediği ileri sürülen Nasır Eskiocak ile birlikte 9’u tutuklu, 7’si firari, 2’si tutuksuz 17 sanık hakkında 53’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 3 bin 597’şer yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıkların, Türk Ceza Kanunu’nun 302. maddesi uyarınca “Devletin bağımsızlığını zayıflatma ve birliğini bozmaya yönelik vahim nitelikte, ses getirecek, toplumu sarsacak eylem gerçekleştirmek amacıyla planlama yaptıkları, planı uyguladıkları, buna göre öncelikle eylem planlamasında bilerek ve isteyerek yer aldıkları” iddia ediliyor.
THKP-C Acilciler örgütü yöneticisi Ural’ın “Suriye rejimine bağlı güvenlik ve istibahrat birimleriyle birlikte hareket ederek, savaştan kaçan Suriyeli muhaliflerin Türkiye’de barınması, sahip çıkılması sebebiyle Türkiye’yi hedef alan terör saldırısı planladığı” ileri sürülüyor.
İddianameye göre, “Mihraç Ural saldırı için, Suriye rejimi kontrolündeki bölge ile Hatay arasında kaçakçılık yapan Yusuf Nazik ve Nasır Eskiocak gibi şüphelileri öncelikle saldırı planına dahil etti.”
Mihraç Ural’ın 1979-1980 yıllarındaki silahlı eylemleri de iddianamede “örgütün diğer eylemleri” olarak değerlendirildi.
Reyhanlı patlamasından doğrudan haberi olmadan yardım ve yataklık yaptıkları ileri öne sürülen 16 sanık hakkında da 10 ila 15 yıl arasında hapis cezası talep ediliyor. (AS)