Düzenlemeye Erinç, "Kesinleşmemiş mahkeme kararlarının yorumlanması zaten yasak. Tasarı hem yorum hem da haberi yasaklıyor. Savcı mütalaaları eleştirilebiliyordu ama o da yasak kapsamına alınıyor" diyerek tepki gösterdi.
ÇGD yöneticisi Zeyrek, "Duruşmalar başlamadan çete ve yolsuzluk haberleri zorlaştırılıyor" dedi.
Erinç: Tasarı sansürü öngörüyor
Özellikle "Yargıyı Etkileme" başlıklı 19. maddeye dikkat çeken örgütler, tasarı ile yargı işlemlerine ilişkin haberlerin önemli ölçüde kısıtlandığına işaret ettiler.
Erinç, yabancıların da medya patronu olabilmelerinin yolunun açılması gibi olumlu yanların da bulunduğunu belirterek, yüzkızartıcı suçlardan hüküm giyenlerin sorumlu yazı işleri müdürü olabilmelerinin önünün açılmasını eleştirdi.
Erinç, tasarıya ilişkin görüşleri şöyle:
* Gazetecilik bir itibar mesleği. Bir yandan, "önüne gelen gazete sahibi oluyor", deniyor, diğer yandan da bu gazete sahibi olma konusu daha yaygın hale getiriliyor.
* Yayımlanamayacak bilgiler arasında soruşturmacı çıkarılmış. İdari soruşturmalar ve müfettişlerin yaptıkları işlemlerin yasak kapsamından çıkarılması olumlu ama sorunu çözmüyor.
* Çünkü tasarıya göre, dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir bilgiyi yayımlayamıyorsunuz. O nedenle bu madde bir sansür öngörüyor.
Basına "kaynak" ve "tanıklık" garantisi
* Bu yıl, Adliye muhabirliğinin 135. yıldönümü. Bu kadar yıl geçmiş. Uygulamada ise adli haberin mahkeme safhaları dışında yasaklanmasını anlamak güç.
* Mesela bir savcının bir grup, kişi hakkında düzenlediği iddianameyi açıklamayacaksınız.
* Kesinleşmemiş mahkeme kararları hakkında yorumda bulunmak zaten yasak. Burada hem yorum hem da haberi yasaklanıyor. Yürülükteki yasada savcının talepleri eleştirilebiliyordu ama o da yasak kapsamına alınıyor.
* Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesi, adaletin sağlanması için bazı sınırlama öngörüyor ama haberin tümüne yasak koymak yanlış bir yaklaşım.
* Yürürlükteki yasada yerel ve bölgesel medya için öngörülen para cezaları hakimin taktirine bırakılmıştı. Ama taslakta para cezalarındaki oranlar konusundaki taktir ortadan kaldırılıyor; yerel medya için üçte bir; bölgesel medya için de üçte iki oranları zorunlu kılınıyor.
* Haber kaynağını açıklamama konusu daha bir garanti altına alındı. Gazetecinin tanıklı yapamayacağı da öngörüldü.
* Gazete yayıncılığının en büyük mülki amiri dolayısıyla da polisle ilişkisi kesiliyor. Gazete nüshaları ve beyannameler sadece gazetenin yayımlandığı bölgenin Cumhuriyet savcısına verilecek.
Zeyrek: El koymaya devam
ÇGD yöneticisi Deniz Zeyrek de, davaların haberleştirilmesine getirilmek istenen yasağı eleştirmekle birlikte Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 155, 311, 312 ve Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7. maddeleri ilgili olarak basılmış eserlerin tamamına hakim kararıyla el konulabilmesinin sakıncalarına işaret etti.
Sansür için gerekçelerin fazlalığına dikkat çeken Zeyrek, "toplum ahlakı", "milli güvenlik", "kamu düzeni-kamu güvenliği" ve "toprak bütünlüğünün korunması", "devlet sırlarının açıklanması" ve "suç işlenmesinin önlenmesi", "yargı gücünün otoritesinin sağlanması" gibi gerekçeleriyle sınırlanabileceğini belirterek uygulamaya dair endişelerini aktardı.
İndirime rağmen para cezalarının halen yüksel olduğunu savunan Zeyrek, Hakim kararına rağmen cevap ve düzetme yayımlanmamasının 150 milyar ile cezalandırılacağını açıkladı. (EÖ/BB)