bianet' e yaptığı yorumda Prof. Dr. Doğu Ergil, "AKP'nin onayıyla Irak'a girmek ve Irak'ta önemli zorluklarla karşılaşmak hükümetin seçilme şansını fevkalade azaltacaktır." diyor.
"Hükümetin boynu 27 Nisan'dan beri bükük"
Elde yeterince somut veri bulunmadığı için yorumlarının bilimsel değil spekülatif olduğunu vurgulayan Ergil, öncelikle Ulus saldırısının halkta belirsizlik ve güvensizlik yaymayı amaçladığını belirtti.
Olayların Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) etkisi konusunda ise Ergil, "Hükümet, 27 Nisan'dan sonra askerin karşısında boynu büyük olduğu için operasyona "hayır" diyemez. Olası bir operasyona, istenildiği kadar verimli olmasa bile, hükümet onay verecektir" diyor.
"Sorunun kaynağı Türkiye'de"
Ergil, operasyon ihtimali üzerine "Bombalamalar orada değil Türkiye'de oluyor. Kendini sürekli bir savaşa adayan veya intihar ederek feda eden insanların yetiştiği ortamı anlamalı ve onu ortadan kaldırmalı" diyor.
"Türkiye'de 'her türlü belanın arkasında PKK vardır' diye düşünülür... PKK'nin etkisinin Kuzey Irak'ta konuşlanmış olmasından geldiğine inanılır. Bence bu ne stratejik olarak, ne de siyasal olarak sonuç verebilecek bir saptama. Çünkü PKK daha büyük bir sorunun meyvesi, kökü Türkiye'de."
"Sınır ötesi bir operasyonda karşımızdaki militanlar dağılır, bir başka yerde toplanır. Belirgin bir kitle, sabit bir hedef teşkil etmez çünkü muntazam bir askeri teşkilat değildir. Bu örgütü yaratan koşulları ortadan kaldırmak gerekiyor, bu da askeri bir konu değil" diyen Ergil, o koşulların Irak'ta değil Türkiye'de olduğunu belirtiyor.
"Mesele işin köküne inmek"
Ergil, "saldırılar devam edecektir" ifadesini en yetkin ağızlardan duymanın terörizmin korku ve yılgınlık yayma amacına hizmet ettiğini ifade ediyor ve ekliyor:
"Güvenlikle iştigal edenler güven duygusu yaymalılar. Zaten korkmuş insanları daha fazla korkutmak terörün dehşet salma amacına uygun. Terörizm yerine teröristle mücadele ediyoruz, ağacın dallarını budayıp duruyoruz. Mesele işin köküne inmek..." diyor.
Ergil sonuç olarak, "operasyon ne PKK sorununu bitirecek ne de yakından uzaktan kabul edilemeyen Kürt sorunun çözümüne katkıda bulunacaktır. Keşke umulduğu gibi olsa da biz de bu beladan kurtulsak!" diyor. (NZ/EÜ)