İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gereken dava, bu mahkemenin hakimi raporlu olduğu için Hakim Cavit Marancı başkanlığında 2. Sulh Ceza'da görüldü.
Duruşmaya, yazılı savunma yapan gazeteci Mavioğlu katılırken, programcı Kırca, mazereti olduğunu için yer almadı.
Mavioğlu : Meselem Karadeniz ile değil, 12 Eylül ile
3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'ndan para cezası istemiyle yargılanan Mavioğlu, yazılı savunmasını mahkemede özetleyerek, programda 12 Eylül 1980'deki askeri darbeden sonra yaşanan ve halen süren sorunlara işaret ettiğini, davacı olan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi Orhan Karadeniz ile şahsi bir sorunu olmadığını, programda "iyi, kötü yargıç" tartışmalarına katılmadığı gibi yargıdaki sorunların 12 Eylül'den kaynaklandığını savunduğunu söyledi.
"Bu dava beni üzdü" diyen Mavioğlu, Hakim Karadeniz'in Hizb-ut Tahrir örgüt üyelerini duruşma salonunda çıkarması ve diğer davalara ait örnekleri programda savunma hakkına inandığı için verdiğini söyleyen Mavioğlu, Karadeniz'in terörle mücadelede görev alan bir yetkili olmadığını, hakim olarak hukuku tarafsız şekilde tesis etmekle görevli olduğunu ifade etti.
Hakim Karadeniz'i "Terörle örgütlerine hedef göstermek" ile suçlanan Mavioğlu, verdiği örneklerinin hepsinin gerçek olduğunu, 12 Eylül darbesini eleştirmenin suç oluşturamayacağını söyledi.
Mavioğlu, Hakim Karadeniz'in kapanmadan önce görev yaptığı Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin hukuka aykırı olduğu için kapandığını ifade eden Mavioğlu, Orhan Karadeniz'in herkes tarafından bilindiğini, kendisiyle ilgili Google arama motorunda arama yapıldığında 1960 sonuç alındığını, herkesin bildiği bir kişinin deşifre edilmesinin söz konusu olamayacağını söyledi.
Mavioğlu, "Ortada hedef gösterme fiili olmadığı gibi, adı zikredilmiş 'terörle mücadelede görev almış kamu görevlisi' de yoktur" diye konuştu.
Savunmada AİHM kararlarında atıf yapıldı
Gazeteci, kamu makamlarına yönelik "şok eden fikirleri ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'nin kararlarına da savunmasında atıf yaptı. Mavioğlu, duruşmada 8 Temmuz 1986 tarihli Lingens, Avusturya Kararı, 1979 tarihli Sunday Times, Birleşik Krallık Kararı ile diğer örnek kararlarını okudu.
Gazeteci, ceza verilmesi durumunda, sadece basın ve ifade özgürlüğünün zarar görmeyeceğini, aynı zamanda adaletin, kendi sistemindeki aksaklıkları bile getiren gazeteci, aydın, bilim adamı bulmakta zorlanacağını; ceza talebinin reddedilmesiyle ise, adalet sisteminde eleştirilere tahammülün artacağını ifade etti.
Av. Abanoz : Yargıda kayırmacılık izlenimi veriyor
Ali Kırca'nın avukatı Ümit Abanoz da, çağımızda yargının geldiği noktada, bir yargı mensubunun kamu görevliliğini öne çıkarmasının yargıç tarafsızlığına gölge düşürdüğünü savundu.
Bu tür uygulamaların yargıda kayırmacılık yapıldığı izlenimleri yarattığını savunan Av. Abanoz, naklen yayımlanan programı engelleyebilecek durumda olmadığını söylediği Kırca için beraat istedi.
Mavioğlu'nun savunmasını dinleyen mahkeme, bir dahaki duruşmanın 7 Şubat 2006'da yapılmasına karar verdi. Gazeteci Mavioğlu ve Kırca'ya açılan 20 bin YTL'lik tazminat davasına, 14 Aralık'ta, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam edilecek.
Gazetecilere eski Savcı ve meslektaşları destek verdi
7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında idam istemiyle iddianame hazırlayan, görevinden uzaklaştırıldıktan sonra bir yıl hapisle cezalandırılan ve davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşıyan Adana eski Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu da gazetecilere destek vermek için duruşmayı izledi.
Gazetecilerle dayanışma göstermek için Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) İstanbul Şubesi önceki Başkanı İsmail Saymaz, Haber-Sen Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Demir' in de aralarında bulunduğu bir grup gazeteci de duruşmayı izledi.
Duruşma çıkışında bir açıklama yapan gazeteci Mavioğlu, açılan davanın 12 Eylül darbesinin etkilerinin sürdüğünü gösterdiğini, bunun da ifade özgürlüğü mücadelesi veren güçlerin seferber olmalarını zorunlu kıldığını söyledi. Ardından konuşan Saymaz ise, tüm antidemokratik düzenlemelerin yürürlükten kaldırılmasını istedi.