“Yolgezer grubunun Refika isimli şarkısının sözlerinin cinsiyetçi olduğu çok açık. Grup şarkıyı başlarından geçen bir olayı yansıttığını söyleyerek savunmuş. Olaya tepki duyan grubun öfkelerini kadınlara yakıştırılan ön yargıları kullanarak ifade etmeleri düşündürücü.”
Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Nazan Üstündağ’dan Yolgezer grubunun Refika adlı şarkısının cinsiyet temelli eşitsizlikleri nasıl etkilediğinden yola çıkarak sanatın ve kültürün toplumsal cinsiyetin oluşmasındaki rolünü değerlendirmesini istedik. Üstündağ bianet’e yaptığı açıklamalara şöyle devam etti:
“Burada mesele grubun bu şarkı sözlerini kullanmasından çok, bu düşünce biçiminin yaygınlığı sebebiyle, çok fazlasıyla alıcı, fazlasıyla dinleyici toplayacağı gerçeği.”
"Kapitalist sisteme karşı şarkılar da aslında bir yandan sistemi destekliyor"
Müzisyenleri ya da popüler kültür metinlerini sosyal sorumluluk üzerinden değerlendirmeni anlamlı bulmadığını ifade eden Üstündağ, söz konusu “rock” olduğunda müziğin öfke, isyan, bireysel arayış, umutsuzluk şeklinde tezahür ettiğini belirtti.
“Rock, gençliğin isyankar bir kimlik üstlenişinde son derece önemli rol onayan bir müzik çeşidi. Fakat kapitalist düzen içinde üretilen her şey gibi, rock da bir yandan tüm düzeni sarsan duygular oluştururken bir yandan bu duyguların zararsız yerlere kanalize edilmesine, bir yerde düzenle uzlaşmasına hizmet ediyor. Refika şarkısına da bu bağlamda bakmak gerekiyor.”
Şarkının cinsiyetçi olduğu kadar apartmanda yaşamanın, polisin düzen sağlayıcı olarak rolünün ve ahlak koruyucu komşularla devlet işbirliğinin eleştirisi olarak da okunabilir diyen Üstündağ, grubun bunları cinsiyetçi bir söylem içinde ifade ederek son kertede hedef olarak “dul” bir kadını gösterdiği gerçeğinin yadsınamayacağının altını çizdi.
“Hatırlanması gerekir ki Eminem grubu da cinsiyetçi, eşcinsel düşmanı ve ırkçı olmakla suçlandı. Grubun öfke dolu müziği ve sözleri belli bir seyirci kitlesine ulaştı ancak bu seyirci kitlesi Amerikalılığı ve Amerikan’ın dayatılan ahlakını da Eminem şarkıları aracılığıyla sorguluyordu.”
"Tek bir şarkıya odaklanmak bütünü görmeyi engeller"
Yasakçı bir tutumun bütünü görmekten alıkoyduğunu vurgulayan Üstündağ, eleştirilerin BarışaRock çerçevesinde yoğunlaşması gerektiğini söyledi.
“Türkiye’de sınır ötesi operasyonlardan bahsedilip, polise olağanüstü haklar verilirken, insanlar doğuda oluşturulmuş olağanüstü durumdan dolayı ölmeye devam ederken, Barışa Rock barışı nasıl tanımlıyor, burada oluşan enerjiyi neye akıtıyor?”
Üstündağ sormaya devam ediyor:
“Üniversitelerde baskılar yaygın bir şekilde sürerken, üniversitelere giriş son derece eşitsiz bir sisteme tabiyken, genç emeği enformal sektörlerde çok çeşitli şekillerde sömürülürken, kadına karşı şiddet her alanda bu derece yaygınken, gençler için barış ne demek ve BarışaRock bu konularda nasıl bir mücadeleyi öngörüyor?” (GG)