OdaTV intenet sitesinin yöneticisi gazeteci Soner Yalçın, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve editör Ayhan Bozkurt Ergenekon soruşturması kapsamında 14 Şubat'ta gözaltına alınmıştı. Bozkurt sorgusunun ardından serbest bırakılırken, Yalçın, Pehlivan ve Terkoğlu tutuklanarak Metris Cezaevi'ne konuldu.
Gözaltı süresi dolan Soner Yalçın ile birlikte OdaTV'nin 3 çalışanı, dün sabah saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne götürülmüştü. Sağlık kontrolünden geçirilen gazeteciler daha sonra savcılara ifade verdi.
OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ve Soner Yalçın, savcılıktaki sorgularının ardından tutuklama istemiyle İstanbul Nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkemedeki sorguları da yaklaşık dört saat sürdü.
Gazetecilere; Balyoz ve Ergenekon davaları, hükümete ilişkin yayınladıkları haberler, yazar Nihat Genç ile Odatv arasındaki ilişki ve Yalçın Küçük'le yapılan telefon görüşmelerinin sorulduğu ileri sürüldü.
Terör örgütü üyeliğiyle suçlanıyorlar
Sorgularının tamamlanmasının ardından mahkeme, "terör örgütüne üye olmak", "devletin güvenliğine ait gizli belgeleri temin etmek ve yayınlamak", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek" suçlamasıyla Yalçın, Pehlivan ve Terkoğlu'nun tutuklanmasına karar verdi. Gazeteciler Metris Cezaevi'ne gönderildi. Adliyeye sevk edilen editör Bozkurt, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılmıştı.
Ergenekon Soruşturması'nı yürüten savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle, 14 Şubat Pazartesi günü gazetecilerin bürosunda ve dört gazetecinin evinde Organize Suçlar Şubesi ve Bilişim Şube Müdürlüğü ekipleri arama yapmıştı. Aramalarda çok sayıda belgeye ve bilgisayara el konmuştu.
Medya Derneği: Darbe kışkırtıcılığı utanç vericidir
Medya Derneği, demokrasi, medyada çeşitliliği ve basın özgürlüğünden yana olduklarını açıklayarak, "Gazeteciliğin sağladığı yasal imkanlar ve toplumsal itibar kullanılarak farklı düşünenlerin baskı altına alınmasına ve darbe girişimlerine yardım ve yataklık edilmesine ise şiddetle karşıyız" dedi.
"Gazetecilerin mesleki faaliyetlerini yürütürken soruşturma geçirmesi veya mahkemelere düşmesi kabul edilebilir bir uygulama değildir; ancak meslek dışına çıkarak cunta ve darbe faaliyetlerine iştirak etmek gibi ciddi iddialar söz konusu olduğunda hukukî süreci sonuna kadar beklemek gerekmektedir.
"Demokrasi karşıtı faaliyetlerde bulunmak ve darbe kışkırtıcılığı yapmak gibi suçlar sadece gazeteciler için değil bütün meslekler için utanç vericidir." (AS/EÖ)