Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "kırmızı çizgileri" sıraladığı konuşmasında "tek bayrak, tek millet, tek vatan" tanımına ek olarak "tek din" demesi üzerine çıkan tartışmalar sürüyor.
Başbakan'ın daha sonra yaptığı çelişkili açıklamalar sebebiyle konu bir açıklığa kavuşamazken bugün tartışmaya Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'te katıldı.
Demokratik ve laik ülkelerde "tek din" olamayacağını söyleyen Çelik, Erdoğan'ın dilinin sürçtüğünü savundu. Radikal'e konuşan Çelik, partinin kuruluş felsefesi, program ve tüzüğünde "etnik, dini ve bölgesel" milliyetçiliğe karşı olduğunun yazılı olduğunu hatırlattı.
Başbakan Erdoğan'ın da "Tek vatan, tek bayrak, tek millet" derken, "tek din ve tek dil" ifadelerini kullanmadığını söyleyen Çelik, "Demokratik ve laik ülkelerde tek din olmaz. Bizim gayrimüslim vatandaşlara karşı tutumumuz da bellidir. Sayın Başbakan bunu bir kez söyledi ve arkasında durmadı. Sayın Başbakan'ı yıllardır tanıyan, yanında duran birisi olarak söylüyorum ki, bu bir dil sürçmesidir" dedi.
Erdoğan ile 'tek din' konusunu görüşmediğini de söyleyen Hüseyin Çelik, ikinci bir ihtimali de gündeme getirdi. Çelik, "Türk ve Kürt şövenistleri kökenlerini Şamanizm ve Zerdüştlüğe dayandırma gayretleri içinde. Dil sürçmesi değilse, Sayın Başbakan şunu da kastetmiş olabilir: Türk ve Kürt şövenistlerinin bütün gayretlerine rağmen bu memlekette etnik kavga çıkmadıysa, temel sebeplerinden bir tanesi de inanç birliğidir" dedi.
Ne olmuştu?
4 Mayıs'ta Kahramanmaraş'ta "Tek din demedik" diye konuşan Erdoğan, 5 Mayıs'ta ise Adana'daki konuşmasında 'tek dil' demediğini belirttikten sonra, "Tek bayrak, tek millet, tek din, tek devlet dedik" ifadesini kullanmıştı. Erdoğan seçim öncesi Niğde ve Aksaray'daki mitinglerinde, Barış ve Demokrasi Partisi'nden (BDP) gelen eleştirilere "Ben hiçbir yerde tek dil demedim" diye yanıt vermişti. (IC)