Gazetecilere Özgürlük Platformu'nun (GÖP) hapisteki gazeteciler için başladığı "Tanıklık Günleri"nin beşinci gününde gazeteciler, tutuklu meslektaşları Azadiya Welat'ten Abdulcebbar Karabeğ, Oda TV'den Barış Terkoğlu, DİHA'dan Ertuş Bozkut, Faysal Tunç, Evrensel'den Hüseyin Deniz, Yürüyüş Dergisi'nden Halit Güdenoğlu için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde tanıklık yaptı.
Açılış konuşmasını yapan Ankara Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Ümit Gürtuna, gazetecilerin geldiği noktayı "hakaret" olarak adlandırdı ve şöyle devam etti:
"Kimse Türkiye'de basının özgür olduğunu söylemesin. Şu anda mesleğimizi yapamıyoruz. Böylesini biz hiçbir zaman yaşamadık. Üstelik bunlar demokratikleşme adına, sivilleşme adına yapılıyor. Şaka gibi, hakaret gibi."
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP ) İstanbul Milletvekili Melda Onur, gazeteci Nail Güreli ve Belma Akçura da eylemdeydi.
Azadiya Welat Mersin temsilcisi Abdulcebbar Karabeğ için iş arkadaşı Tuba Bulut tanıklık ederek konuşmasını Kürtçe yaptı.
"Arkadaşlarımız gazeteci ama iddianameniz, iddianame değil"
Oda TV çalışanı Barış Terkoğlu için tanıklık yapan eşi Özge Terkoğlu, "Onların sadece bedenleri tutuklu. Barış bir gün çıksa da bu mücadele son gazeteci çıkana kadar devam etmeli" dedi.
DİHA editörü Ertuş Bozkut için ise İbrahim Arslan tanıklık yaptı.
"Ertuş iki dil bilen mahkûmlardan. Birisi de bu mahkemelerde tanınmayan, bilinmeyen dil olan Kürtçe. Bu onu hedef göstermeye yetiyordu. 20 Aralık 2011'de tutuklanıp Adli Tıp'ın önüne getirildiğinde söylediği çok net bir şey vardı: 'Bu tiranlık da bir gün son bulacak.'"
Evrensel muhabiri Hüseyin Deniz adına ilk tanıklığı eski KESK Genel Başkanı Sami Evren yaptı.
"Muhalif bir gazeteciydi. Onu hep fotoğraf makinesi ve kalemiyle gördüm. Fotoğraf makinelerini tutuklayabilirler ama fikirlerini asla. Tüm tutuklu gazetecilere özgürlük ve bu mücadeleye başarı diliyorum."
Deniz adına ikinci tanıklığı yapan Evrensel Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat, Deniz'in Kürtçe, İngilizce, Türkçe ve Almanca bilen bir gazeteci olduğunu belirterek "Kürtlerin fazla şey bileni ayrı bir sorun oluşturuyor olabilir" diye konuştu ve ekledi: "Bizim arkadaşlarımız gazeteci ama sizin iddianameniz iddianame değil."
Çağlayan'daki eyleme uluslararası destek de vardı. Uluslararası Dünya Yazarlar Birliği (PEN) Örgütü Başkan Yardımcısı Eugene Schoulgin de "Ben burada gördüklerimi yazıyorum ve burada olanları sadece batıya değil, tüm dünyaya duyurmayı umuyorum" dedi.
Hapisteki gazeteciler kim?
Abdulcebbar Karabeğ (Azadiya Welat):
Azadiya Welat Mersin Temsilcisi Abdulcebbar Karabeğ, "örgüt üyeliği" iddiasıyla 26 Eylül 2010'da tutuklandı. Davası 12 Nisan 2011'da Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde sonuçlandı. 7 yıl 1 ay hapis cezası verilen Karabeğ halen Hatay E Tipi Cezaevi'nde bulunuyor.
Barış Terkoğlu (OdaTV):
Gazeteciliğe 2008'de Odatv.com haber sitesinde başladı. 14 Şubat 2011'de yapılan Odatv operasyonu sonrasında gözaltına alındı ve tutuklandı. 16 aydır Silivri Cezaevi'nde bulunuyor. Savcılık sorgusunda, "bu haberleri neden yaptın", "bu başlığı neden attın" şeklinde sorular soruldu ve iddianameye taşındı. Savunmasında "Ben bu iddianameyi madalya gibi göğsümde taşıyacağım" dedi. Barış Terkoğlu Silivri Cezaevi'ndeyken, Odatv davasından tutuklu olan Barış Pehlivan ile birlikte "Sızıntı/Wikileaks'te Ünlü Türkler" kitabını yazdı. Gelecek duruşması 18 Haziran'da Çağlayan Adliyesi'nde.
Ertuş Bozkurt (DİHA):
DİHA editörü Ertuş Bozkurt, 1985'de Van'da doğdu. İletişim Fakültesi mezunu ve hâlen yüksek lisans öğrencisi. Gazeteciliğe 2003'de DİHA'da başladı. 2010'ye kadar muhabirlik, editörlük ve bölge şefliği yaptı. 24 Aralık 2011'de tutuklandı. Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde beş buçuk aydır tutuklu. İddianamede "örgüt üyeliği" ile suçlanıyor. DİHA'da çalışıyor olması, Roj TV'ye bağlanarak haber aktarması, habercilik kapsamında gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri ve çok sayıda haberi, iddianamede "suç delili" olarak gösteriliyor. Söz konusu haberler arasında sanatçı Aram Tigran'ın açıklamaları, Selahattin Demirtaş'ın basın özgürlüğü ile ilgili bir demeci, Şemdinli'de Umut Kitabevi'nin bombalanmasıyla ilgili bilgi ve fotoğraflar da yer alıyor.
Faysal Tunç (DİHA):
DİHA Şırnak muhabiri Faysal Tunç, 1982'de Siirt'te doğdu. Gazeteciliğe kendi ifadesiyle, "okuma yazması olmayan köylülere Özgür Gündem gazetesi okuyarak" başladı. 2004'te Özgür Gündem gazetesinin Siirt muhabiri-temsilcisi oldu. Tunç, önce Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, sonra da Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davalarda 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı. "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım ve yataklık yaptığı" iddiasıyla aldığı iki cezası da Yargıtay tarafından onaylanan Tunç, 11 ay sonra tahliye oldu ve DİHA'da çalışmaya başladı. 5 Nisan 2007'de tekrar gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Halen Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi'nde bulunuyor.
Halit Güdenoğlu (Yürüyüş):
Ozan Yayıncılık'ın İstanbul'daki bürosuna yapılan 24 Aralık 2010 "helikopterli" polis baskınıyla gözaltına alındı. Gözaltında bulunduğu sürede darp edildi. 28 Aralık 2010'da Ankara'da tutuklandı ve o tarihten beri Sincan 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde bulunuyor. Diğer tüm gazeteciler gibi "örgüt propagandası" ve "örgüt üyeliğiyle" suçlanıyor. Çalıştığı büroda çıkan parmak izleri aleyhinde delil oldu. Güdenoğlu, ilk duruşmada yaptığı savunmada, "Yayınevindeki kitaplarda parmak izimin olmasından daha doğal ne olabilir? Katıldığım söylenen 8 Mart mitingi gibi eylemlere haberci olarak gittim ama eylemci olarak da gidebilirdim, bu yasadışı değil" dedi. Haberini yapmak için gittiği sempozyumlar, yürüyüşler ve eylemlerin yanı sıra büroda bulunan gazetecilik mesleği hakkındaki kitaplar da aleyhine delil olarak gösterildi. Bir sonraki duruşması 12 Haziran'da Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde.
Hüseyin Deniz (Evrensel):
Özgür Gündem eski editörü ve Evrensel Gazetesi muhabiri Hüseyin Deniz, 20 Aralık 2011'de gözaltına alındı ve tutuklandı. Kandıra 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu. KCK gazeteciler iddianamesinde "örgüt yöneticisi" olduğu iddia ediliyor. Bu suçlamaya dayanak gösterilen "deliller" ise şöyle: "Evinde bulunan kitaplar, gizli tanık ifadeleri, bilgisayarında bulunan ANF haberleri ve çeşitli haber dokümanları, KCK'nin basın yayın ve enformasyon faaliyetlerini yürüttüğü iddia edilen YRD'nin Irak'ta 2009'da yaptığı konferansa katılması" Ancak Deniz'in söz konusu konferansın yapıldığı tarihlerde Almanya'da bulunduğu, pasaport bilgilerinden anlaşılıyor, tanıklarla da destekleniyor.
* Hapisteki gazetecilerin bianet'e gönderdiği mektupları için tıklayınız. (EK/EO/NV)
* Tanıklık Günleri'nin diğer haberleri için tıklayın:
TANIKLIK GÜNLERİ: "Buradaki Tüm Gazeteciler Tanık"[06 Haziran 2012]
TANIKLIK GÜNLERİ: "Zincirlerimizi Kırmak için Meydandayız"[05 Haziran 2012]
Tutuklu Gazeteciler İçin Tanıklık Günleri Başlıyor[05 Haziran 2012]