Fotoğraf: Evrensel
Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin,301 madencinin öldüğü Soma Katliamı davasında kendi verdiği kararı bozmasının ardından yeniden görülen davanın 3. duruşması (14 Haziran) bugün görüldü.
Mahkeme heyeti, davayı sunulan beyanların değerlendirilmesi ve karar için davayı 16 Haziran Çarşamba saat 09:00'a erteledi.
Manisa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Can Gürkan ve avukatları bulundukları kentlerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken diğer sanıklar duruşmada yer almadı. Madenci aileleri ve avukatları ise duruşmada hazır bulundu.
Madenci ailelerinin avukatları sanıksız yargılama yapılmasına ve mahkeme heyetinin ilgisizliğine tepki gösterdiler. Dava dosyasına ilk günden itibaren siyasi müdahale olduğunu savunan avukatlar, sanıkların olası kasıtla öldürmekten yargılanmaları taleplerini yinelediler.
Aileler de "Bu katliama sebep olan sarı sendika, sermaye ve siyasi iktidar. Bize 'Bu katliam madencilerin fıtratında var' diyenleri de tekme atanları da unutmayacağız, sizin vereceğiniz kararı da unutmayacağız" dediler.
Yeni atanan mahkeme başkanı duruşmaya katılmadı
Gelinen süreçte aile avukatların bulunduğu "reddi hakim" talebi üst mahkemece reddedilmiş, ayrıca davaya bakan Mahkeme Başkanı ve mahkeme heyetinden bir üye değişmişti.
Hakimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından yayımlanan kararname ile Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Salih Pehlivanoğlu, Denizli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na atanmış yerine ise Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Serkan Erdoğan görevlendirilmişti. Ancak duruşma gerekli yazışmaların yetişmediği gerekçesi ile Sahil Pehlivanoğlu başkanlığında görüldü.
Kozağaçlı'nın katılım talebine ret
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan davanın avukatlarından Selçuk Kozağaçlı'nın duruşmaya katılma talebi ise reddedildi.
Konuya ilişkin söz alan Avukat Nergiz Tuba Aslan, "Selçuk Kozağaçlı'nın talebinin reddi hukuka aykırıdır. Kozağaçlı en başından beri bu dosyaya emek vermiştir. Kozağaçlı'ya tutuklu olduğu dosyanın soruşturmasında 'Neden Soma davasında avukatlık yaptın' sorusu sorulmuştur. Kozağaçlı, Soma Katliamı gibi toplumsal davalardan kaynaklı olarak tutuklu bulunmaktadır. Selçuk Kozağaçlı'nın talebini tekrar ediyoruz" dedi.
"Savunma hakkının kişinin elinden alınması hukuka aykırıdır"
Avukat Can Atalay da mahkeme heyetinin Kozağaçlı'nın talebini reddetmesine tepki göstererek şunları söyledi: "Selçuk Kozağaçlı'nın savunma talebini reddetme gerekçeniz olarak Adalet Bakanlığı genelgesini gösterdiniz. Adalet Bakanlığı genelgesi sizi bağlamaz, savcılığı bağlar. Kozağaçlı bu dosyanın en başından beri, delil toplanmasından dosyanın esasına kadar her aşamasında bulunmuştur. Yapacağı savunma çok krtitik. Hakkında hiçbir kesinleşmiş hüküm olmayan birinin savunmasının alınmaması hukuka aykırıdır."
"Sanıksız yargılama yapıyorsunuz"
Duruşmada söz alan Avukat Nergiz Tuba Aslan, "Yargıtay bozmasının ilk celsesinden itibaren söyledik, ceza yargılaması yüz yüze yapılmalıdır, SEGBİS istisnadır dedik. Biraz önce aynı cümleyi kurdunuz. Kozağaçlı'nın kendi iradesiyle gelemeyip duruşmaya katılmak isteme talebinde bulunmasını işinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değil" dedi.
Mahkemen Başkanı'nın CMK'nın yüz yüzelik ilkesine vurgu yapması üzerine Aslan, "Ceza yargılaması yüz yüze olur dediniz. Can Gürkan'ın burada olması gerekiyordu. Biz bunu söylediğimizde talebimizi reddettiniz. Can Gürkan'ın yargılamanın ortasında 'işim var' diyerek çıkacak özgüveni var. Bu özgüveni siz veriyorsunuz. Sanıksız yargılama yapıyorsunuz. Avukatın savunmaya katılmasını da engelliyorsunuz" diye konuştu.
Heyetin hukuka uygun ve adli bir karar vereceğine güven olmadığını dile getiren Aslan, "Bugün 14 Haziran Uluslararası Adil Yargılanma Hakkı Günü. O da Soma Katliamı davasının karar duruşmasına denk geldi. Bu yıl Türkiye'ye ithaf edildi Adil Yargılanma Hakkı Günü. Tarihsel olarak böyle bir günde karar vereceğinizi bilin" ifadelerini kullandı.
"Tekme atanları da, vereceğiniz kararı da unutmayacağız"
Avukatların beyanlarının ardından söz alan madenci aileleri de yargılama süreci boyunca yaşananlara tepki gösterdiler.
Oğlu Uğur Çolak'ı katliamda kaybeden İsmail Çolak, "Bu katliam Türkiye'nin en büyük işçi katliamı. Buna sebep olan sarı sendika, sermaye ve siyasi iktidar. Bile bile bu insanların ölümüne sebep oldu. Davayı bu hale getiren diğer sebep ise sizsiniz, sizin heyetinizdir. Yargıtay sizin verdiğin kararı bozduğunda umutlanmıştık. Ama bu birilerine dokundu, çeşitli entrikalarla 3 heyet değişti ve karar değişti. Bu kişilerin yargılanması da formaliteden. Biz unutmayacağız. Bize 'Bu katliam madencilerin fıtratında var' diyenleri de tekme atanları da unutmayacağız, sizin vereceğiniz kararı da unutmayacağız" diye konuştu.
"Çocuğuma Erdoğan'a hakaret gerekçesiyle 2 yıl ceza verildi"
Katliamda yaşamını yitiren Mustafa Kaya'nın eşi Naciye Kaya da "Adaletten bahsediliyor ya, adalet mümkün temeli, temel kalmadı artık, bizimkilerin üstüne çöktüğü gibi Türkiye'nin üstüne de düştü. Benim çocuğuma Erdoğan'a hakaret gerekçesiyle 2 yıl ceza verildi, para cezası verildi. Göz göre göre katliam geldi. Daha çok para kazanmak için 301 insanı yaktılar. Çoğu yanarak çıktı. Benim kızıma para cezası kesiliyorsa hakaret etti diye siz katillere ödül veriyorsunuz. Bu tarih sizi adaletsizliğinizle yazacak" dedi.
"Adalet nerede?"
Oğlu İbrahim Duman'ı kaybeden Seher Duman ise "Benim çocuğum 27 yaşındaydı. Madene girdi, 1 yıl çalıştı. İşten gelip yemek bile yemiyordu, yatıyordu. 'Çamaşırlarımızı da sıkıyoruz öyle çalışıyoruz, çizmemizi boşaltıyoruz da öyle çalışıyoruz' diyordu. Madem bir şey yoktu madende de benim çocuğum neden böyle konuşuyordu. Benim çocuğum 27 yaşındaydı. Adalet nerede" diye konuştu.
Savcı önceki mütalasının kabulnü istedi
Ailelerin konuşmasından sonra savcıya soruldu. Savcı, "Bir diyeceğimiz yoktur, birinci celsede esas hakkında sunduğumuz mütalaanın kabulü talep olunur" dedi. Daha sonra verilenen aranın ardından kararın açıklanması beklenirken mahkeme heyeti davayı erteledi. Mahkeme heyeti kararını 16 Haziran'da açıklayacağını duyurdu.
Ne olmuştu?
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 30 Eylül 2020'de, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği, istinafın da onadığı kararı bozmuştu. 12. Ceza Dairesi, sanıkların "bilinçli taksirle öldürme" suçundan değil, 301 kez "olası kastla öldürme" ve 162 kez yaralama suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmişti.
Bu karar, başta iş kazasının yaşandığı Eynez ocağının sahibi Can Gürkan olmak üzere, sanıkların binlerce yıl hapis cezasıyla cezalandırılması demekti.
Bu sırada Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin üyeleri değişti. Üye değişikliğinden hemen sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 8 Ocak'ta 12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020 tarihli kararına itiraz etti.
İtirazın ardından, 12. Ceza Dairesi'nin yeni üyeleri 10 gün içinde yaklaşık 6 bin sayfalık dosyayı inceledi ve itirazı haklı bularak sanıkların olası kastla öldürme suçundan değil, bilinçli taksirle öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine hükmetti.
12. Ceza Dairesi'nin 30 Eylül 2020'deki ilk kararından sonra duruşma günü vermek için 3 aydan fazla bir süre bekleyen Akhisar Ceza Mahkemesi, yeni karardan hemen sonra duruşma günü verdi.
Yeni karara göre, sanıklar Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile baş mühendisler Efkan Kurt, Adem Ormanoğlu ve Haluk Evinç en fazla 22 yıl hapis cezasıyla cezalandırılabilecek.
Yargıtay'ın ikinci bozma kararının ardından davanın ilk duruşması 13 Nisan'da ikinci duruşması ise 24 Mayıs'ta görülmüştü. (KÖ)
* Kaynak: Evrensel, Mezopotamya Ajansı, Sosyal Haklar Derneği Twitter hesabı