Tuzla'da 11 Ağustos'ta bir filikayı denemek üzere kum torbası yerine içinde işçilerle suya indirdiler, halat koptu, işçiler filikayla birlikte denize düştüler, üçü öldü, 13 işçi yaralandı.
Ardından bir araba söz söylendi, filikaya binmeseler kovulacaklardı, kum torbası taşımaktansa kendileri binmeyi istediler, vs... Oysa burada yüzümüzü dönmemizi gereken tek hakikat var, orada yine insanlar öldüler...
bianet sol partilere sabrın çoktan tükendiği bu noktada "basın açıklaması", "tersanede eylem", "kınama" dışında "Ne yapacaksınız?" diye sordu...
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Ecevit Piroğlu:
"Ne hükümetin ne de sermaye çevrelerinin işçi ölümlerini engellemek üzere gerekli önlemleri almak niyetinde olmadıkları ortada. Gelinen noktada, işçi ölümlerini durdurabilmek için tüm sendikal konfederasyonların, emek örgütlerinin ve emekten yana siyasal ve demokratik kurumların birleşerek ülke sathında bir genel grev örgütlemelerinden başka bir yol kalmadı. Yani ya düzenlenecek bir genel grevle hükümet ve sermaye çevreleri meselenin üzerine eğilmeye ikna edilecek, ya da işçi ölümleri devam edecek."
"Biz genel grevin hazırlıkları sürecinde üzerine düşen sorumluluğu üstleneceğini emekten yana kamuoyuna ilan ediyoruz."
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu:
"Keşke bir anlık çözüm elimizde olsa. Sendikalarımızın, Türk-İş'in açıklamalarını görüyoruz, sendikal hareketin bu konuda samimi bir tutum içinde olması gerekir, kınamayla protestoyla işin üstesinden gelinemez. Çalışma Bakanı'nın bir an bile yerinde durmaması gerekir. Hükümet yetkilileri beş on yıl içinde 20 milyon dolarlık iş hacmi çıkacağını söylüyorlar, bu hükümetin tutumunu ortaya koyuyor. Sendikalar samimi bir tavır içine girmeli."
"TMMOB gibi meslek örgütleri de bir denetleme mekanizması haline gelmeli., sadece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na gelen müfettiş raporlarının konu edilmesi, Meclis'e taşınması sorunu çözmez."
"Ama artık sözün bittiği bir noktadayız. Türkiye'de çalışma yaşamının yeniden düzenlenmesi gerekiyor, yalnızca sendikalara bırakmamak gerelir. Emek örgütleri başta olmak üzere siyasal partiler demokrasi güçleri iş koşullarının düzeltilmesine ilişkin mücadele oluşturmalı. Biz EMEP olarak bu gibi çalışmaların içindeyiz, devam edeceğiz elbette."
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır milletvekili Akın Birdal:
"Gerek İnsan Hakları İnceleme Komisyonu gerekse Meclis Araştırma Komisyonu'nun Tuzla hakkında hazırladığı raporların sonuçlarını hükümet dikkate almadı, herkes bildiğini okuyor. İktidar olup bitenlerden sorumluları koruyor.Kar hırsı emeğin ve insanın üzerine çıkarıldı. Derhal bakan itifa etmeli, taşeronluk sistemi kaldırılmalı, yüzde 90 hala kayıt dışı çalışıyor. Tuzla'da sendikalar bloklar oluşturuyor, sendikal hareket eylem birliği sağlamış olsa mücadele daha etkili olabilir."
"Biz de komisyon olarak bunun izleyicisi olmalıyız, raporun ne denli uygulamaya konulduğunu takip etmeliyiz. Bizde de var bunun sorumluluğu. Biraz dostlar alışverişte görsün gibi bir anlayış da oluyor. Yeni bir denetim mekanizması geliştirmek gerekiyor."
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkan Yardımcısı Gülsüm Ö.K.:
"Tuzla'da ölmeden işçilik yapılamaz hale geldi. Oysa ölümler basit temel bazı önlemlerle ve emekten yana toplumsal muhalefetin yükseltilmesiyle durdurulabilir. Demokrasinin bütün unurları, emek hareketi, sendikalar, Kürt hareketi Tuzla'ya yönelmeldir. Tuzla'ya bütünselliği içinde, birleşik bir kuvvetle yaklaşmalıyız. Bu son olay özellikle toplumun vicdanını çok etkiledi, toplumun çok değişik kesimlerinden tepki geldiğini görüyorum."
"Yapılabilecek ilk şey birleşik bir platformada biraraya gelmek. Bugünkü eylemle bir refleks gösterilmiş oldu, birleşik bir mücadele platformu devamı olabilir."
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) İstanbul İl Başkanı Sinan Tutal
"Ne yapmalı sorunun muhatabı biz değiliz çünkü birşey yapacak olan biz değiliz. Öncelikle tersanelerdeki taşeronluk sistemi iptal edilmeli, Çalışma Bakanı istifa etmeli. Yapılan eylemlere destek veriyoruz. Daha önce yaptıklarımızdan farklı birşey yok. İnsani olmayan koşullar var, tersanelerin çoğu ruhsatsız, sendikal çalışmanın önünün açılması gerekiyor. Çalışanların örgütlü bir biçimde işi bırakması gerekiyor ancak o örgütlülük ve bilinç düzeyi eksik."