100 aydın "militarizme ve şovenizme karşı" başlıklı bir ilan yayınladı.
15 Haziran tarihinde 150 aydın, PKK ve hükümete "silahlar sussun, çatışmalar dursun" çağrısı yapmış, 22 Haziran tarihinde ise 264 Kürt aydını bu çağrıya ortak olmuştu.
13 Temmuz tarihindeyse, aralarında DEHAP Genel Merkezi, bulunduğu 21 kuruluş "Abdullah Öcalan'ın rolü görmezden gelinerek Kürt sorununun çözülemeyeceğini" söyleyen bir ilan yayınladı.
SHP milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, SDP Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek aydın çağrılarını ve Kürt tüzel kişiliklerinin yayınladığı ilanı, bianet'e değerlendirdi.
Ketenci: Çağrılar iyi niyetli
Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci, aydınlar tarafından yapılan çağrıları iyi niyetli girişimler olarak değerlendirdiklerini, silahlar susmadan kimsenin demokrasi havariliği yapmaması gerektiğini söyledi.
Ketenci, "Silahlar susmazsa Türkiye'de demokrasi, insan hakları, ekonomik ve sosyal konularını iyileştirme koşulları olmaz. Aydınlar iyi niyetli çağrılar yapıyorlar. Hükümete ve üzerine düşen herkes üzerine düşeni yapmalı.Bölgede yatırım isteniyorsa silahların bırakılması lazım. Şu an tırmanan gerginlikten en çok Doğu ve Güneydoğu'daki insanlarımız zarar görüyor" diye konuştu.
Hükümetin askeri tedbirlerle sorunu çözemeyeceğini belirten Ketenci, "hükümet ekonomik, sosyal insani ve hukuki tasarruflar ve tedbirler geliştirmesi gerekiyor" dedi.
Ketenci, tarihin kırılma noktasında Kürt siyasetçilerine ve aydınlarına da önemli bir sorumluluk düştüğünü söyledi.
Sarısözen: Çağrıları birbirinin karşısına koymamak gerekir
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkan Yardımcısı Veysi Sarısözen, çağrıları birbirinin karşısına koymamak gerektiğini belirterek, "Bunların hepsinin ortak noktası Türkiye'de çatışmalı ortamın sora erdirilmesidir" dedi.
Sarısözen, öte yandan yapılan açıklamaların her birinin düzeyinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti:
"150 aydının açıklaması daha sonra atılacak olan adımlarla tamamlanacak olan bir açıklamadır. Başlangıçta tek yanlı görünen bu açıklama, sonraki adımlarla tamamlanacak olan bir müzakere ve diyalog sürecini öngörmektedir. DEHAP ve Kürt tüzel kişilileri tarafından yapılan açıklama, Kürt tarafının pozisyonlarını ve taleplerini ifade eden bir açıklamadır. Ve nihayet bugün yayınlanan açıklama da, daha çok Marksist yönelimli aydınların duruşunu ortaya koyan bir belgedir."
Sarısözen, 150 aydının girişiminin düşük düzeyde de olsa PKK ile hükümet arasında dolaylı bir diyaloğun imkanlarını ortaya koyduğunu söyledi.
"PKK Murat Karayılan'ın ağzından 150 aydının bildirisini önemsediklerini ve reddetmediklerini açıkladı. Doğrudan hükümet tavrıyla ilgili bir şey söylemek mümkün olmasa bile bazı dolaylı açıklamalar bu çevrelerde de 150 aydın girişiminin izlendiğini göstermektedir. Örneğin Yeni Şafak Gazetesi başyazarlarından Ahmet Taşgetiren iki gün önce hükümeti bu konuda uyardı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de Yeni Şafak gazetesine verdiği demeçte 150 aydının bildirisini olumlu bir dille değerlendirdi."
Tahmaz: Üç metnin de politik duyarlılığı farklı
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, her üç metnin politik duyarlılığının birbirinden farklı olduğunu söyledi.
Tahmaz, 150 aydının çağrısıyla bugün yayınlanan aydın çağrısının birbirinden farklı politik çıkışlar olduğunu ve ÖDP olarak bugün yayınlanan aydın çağrısının içeriğine katılmadıklarını , DEHAP ve diğer Kürt tüzel kişilikleri tarafından yayınlanan ilanın ise, kendi kitlesinin Abdullah Öcalan konusundaki duyarlılıklarını dile getiren ve onların durduğu noktada anlaşılır bir açıklama olduğunu söyledi.
ÖDP olarak tırmanan çatışma ortamının bir önce sona ermesini bu anlamda silahların susması gerektiğini ifade eden Tahmaz, "PKK'nin silahlı eylemlere son vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümetin ise silahlı çatışmaları son bulmasını sağlayacak tutum geliştirmesini, toplumsal gerilimi ortadan kaldıracak, Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü için adım atmasını bekliyoruz. Bu yönde bir iradenin ortaya çıkması sorunun son bulması anlamına gelecektir."
Tahmaz, bugün 150 aydın tarafından yapılan 264 Kürt aydını tarafından desteklenen barış çağrılarının basın toplantılarında sözcülük yapan Gençay Gürsoy ve Tarık Ziya Ekinci tarafından yinelenen sorunun kan dökülmeden çözülmesine yönelik çağrıyı desteklediklerini ve anlamı toplumsal duyarlılığı temsil eden bir çağrı olduğunu söyledi.
İmrek: Ayrı ayrı ilanlar sorunu çözmez
Emeğin Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, Kürt sorunun her çevrenin ayrı bir ilan yayılmasıyla çözümlenemeyeceğini belirterek, tüm emek, barış ve demokrasi güçlerinin aydınların başını çektiği güçbirliğine giderek ortam tutum geliştireceği bir platforma ihtiyaç olduğunu söyledi.
İmrek yapılan çağrıları ise şöyle değerlendirdi:
"ÖDP çevresi öncülüğünde 150 aydın tarafından yapılan çağrı devletin inkar ve imha politikalarına dikkat çekmemesi nedeniyle eksik bir çağrıydı. Operasyonların durdurulması, genel af ve köye dönüş gibi Kürt sorunun demokratik çözümünü sağlayacak adımların atılması gibi talepler eksikti. Çağrı metininde PKK'ye yapılan tek yanlı çağrının, Kürt sorunu üzerinde yürütülen gerici politikaları kışkırtabileceği, hükümet tarafından suistimal edilerek kullanılabileceği yönünde endişelerimiz nedeniyle imza atmadık. Gelinen nokta bizi haklı çıkarıyor. Türk aydının durumunun izah eden bir metin değildi. Kürt sorunu konusunda, aydınlar bakışını geriye düşüren bir metin olarak değerlendiriyoruz.
Daha sonra ilk metin üzerinden çağrı yapan Kürt aydınlarının, operasyonların durdurulması, genel af, Kürt sorunun demokratik yollardan çözümü gibi talepleri dile getirerek çağrının kapsamını genişletmesiniyse olumlu bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz.
DEHAP ve bir bölüm Kürt örgütü tarafından yayınlanan ilanın kapsamı ise farklı. Öcalan'a yönelik tecridi merkeze alan ve Öcalan'ı sorunun dışında tutarak çözülemeyeceği yönünde bir ilandı.
Bugünkü ilanı olumlu bir ilan olarak değerlendirmek mümkün değil. İlk çağrıyı eleştiren bir içeriğe sahip.
Farklı çevreler 30, 40 aydın imzası bularak ayrı ayrı ilanlar yayınlamak yerine birlikte hareket etmenin yollarını bulmalı."