Türkiye Ekim 2023'ten bu yana Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerdeki hastaneleri, elektrik santrallerini ve içme suyu şebekelerini uçak ve insansız hava araçlarıyla bombalıyor.
Hakan Fidan: PKK ve YPG'nin kontrolündeki tüm tesisler artık meşru hedef
Almanya'nın günlük sol gazetelerinden Neues Deutschland'ın Çarşamba günü bildirdiğine göre Tehdit Altındaki Halklar Derneği (STP), Türk savaş uçakları ve insansız hava araçlarının 23-26 Aralık arasında Suriye'nin kuzey ve doğusundaki kritik altyapılara 74 saldırı düzenlediğini ileri sürdü. STP, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) çıkardığı bir bilançoya dayanarak 2023'te Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'ye 798 kez saldırmış olabileceğini belirtiyor.
Kürt Halkla İlişkiler Merkezi Civaka Azad da, Ocak ortalarında bu saldırılar sonunda Suriye'nin kuzey ve doğusunun büyük bölümünde elektrik iletiminin uzun süre onarılamayacak şekilde çöktüğünü açıklamıştı.
HRW: Türkiye'nin Rojava'ya saldırıları insani krizi derinleştiriyor
Bundestag: "Saldırılar Uluslararası
Ceza Mahkemesi Tüzüğünü ihlal ediyor"
Sol Parti Federal Meclis üyesi Gökay Akbulut'un sorusunu yanıtlayan Almanya Federal Meclisi Bilim Servisi "Sivillere ve hastane gibi tesislere yönelik saldırılar[ın] kasıtlı olması halinde, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Tüzüğünün 8. Maddesi'nin 2. Paragrafı'nı ihlal etmesi dolayısıyla uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu" bildirdi.
Bununla Birlikte Türkiye, UCM'nin hukuksal temeli olan Roma Statüsü'nü kabul etmediği için UCM yargı alanında yer almıyor.
"Türkiye'nin, saldırdığı tesislerin askeri maksatla kullanıldığını kantılama yükümlülüğü var"
Bilim Servisi'nin açıklamasında "Hastanelere ve hasta ve yaralıların toplanma noktalarına yönelik kasıtlı saldırılar, askeri hedef olmadıkları sürece savaş suçu olarak sınıflandırılır." deniyor. Hastane ya da okul gibi "genellikle sivil amaçlara hizmet eden" tesisler oldukları gibi kalmışlarsa, kuşku halinde dahi sivil altyapı sayılır ve bu nedenle saldırıya uğramaması gerekir. Bilim Servisi, değerledirmesinde, bir tıp kuruluşunun doğrudan saldırıya uğramasının bir askeri hedef olmasıyla ilgisi bulunmadığını varsaymanın makul olduğu yargısına varıyor. Saldırgan devletin, saldırısını haklı kılabilmesi için münferit vakalarda bir sivil tesisin askeri amaçlarla kullanılacağını kanıtlama yükümlülüğü ulunuyor.
"Almanya Türkiye'ye silah ihracatını durdurmalı"
Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut, "Türkiye'nin sivil altyapıya kasıtlı olarak saldırarak kuşku götürmez bir biçimde savaş suçu işle[diğinin]" Bundestag Bilimsel Servis raporundan da açıkça anlaşıldığını söylüyor.
Akbulut özgül örnek olarak, gösterdiği, "kesinlikle askeri amaçlarla kullanılmayan" sivil bir tıbbî tesis olan Kobane Tıp Merkezi'nin tahrip edilmesinin bir "savaş suçu" olduğunu dile getirerek Almanya'yı Türkiye'ye silah ihracatını durdurmaya çağırıyor.
(AEK)