Mersin Sokak Çocukları Derneği'nin "Sokaktan Eğitime" Projesi ile okula başlayan bir kız çocuğu mutluluğunu böyle aktarıyor.
Dernek başkanı Sabahat Aslan çocukların okula başladığı ilk gün yüzlerinde gördüğü ifadeyi, "Bu mutluluğu hayatım boyunca unutmam mümkün değil" sözleriyle açıklıyor.
Mersin Sokak Çocukları Derneği'nin 2002'de başlattığı proje kapsamında, üç yılda, sokakta çalıştırılan 300 çocuk okullaştı.
Katı atıktan çocuklara
Aslan, projenin, Katı Atık Geri Dönüşüm Projesi'nden gelen toplam 9 milyar 800 milyon liralık geliriyle yürüttüklerini söylüyor.
"Okullaşmasını sağladığımız çocukların, tüm okul masraflarının karşılıyoruz. Çocukların öğle yemeğini karşılıyoruz. Ayda eğitim bursu olarak da 20 YTL dağıtıyoruz."
Proje kapsamında, çocukların günlük okul devamlarını izleyen ve onların ihtiyaçlarının tespitinde ve karşılanmasında gönüllü olarak çalışan İffet Yalçıner, okullaşan çocuklarda, 'sokakta çalışmak zorunda olmadığı' bilincinin de geliştiğini anlatıyor.
Yalçıner, sokakta dilendirilirken okula başlayan bir başka kız çocuğunun "Annem babam bana bakmak zorunda" dediğini aktarıyor.
"Zaman içinde çocukların düşünceleri değişti. Davranışlarında gözle görülür bir değişim yaşandı" dedi.
Çocukların bir günü
Yaklaşık bir aydır Proje gönüllüsü olarak çalışan Yalçıner her gün okula gidiyor, çocukların okula devam durumlarını izliyor.
"Anlaştığımız bir lokanta var. Okula gelen öğrenci sayısına göre yemek yaptırıyorum. Çocuklar yemeklerini yerken, bir saatlik süreyi onlarla sohbet ederek değerlendiriyorum. "
Yalçıner ailelerle de görüşüyor. O arada, mesela çoğu nüfus kağıtsız evdeki çocukların nüfus kağıtları için koşuşturuyor, hatta ailelerin yeşil kart çıkartmasına da yardımcı oluyor.
"Çocuklar paylaşmayı seviyor. kendileri için aldıkları yemekleri saklayıp anne-babalarına ya da evdeki küçük kardeşlerine götürmek istiyorlar. "
İstedikleri sadece kabullenilmek
Yalçıner, okulun, okul sıralarının çocuklar için sıkıcı ve dolayısıyla alışmalarının biraz zaman aldığını söylüyor.
"Bazen okula gelmek istemiyorlar. Şimdi, okumayı öğrenmek istiyorlar. İlk zamanlar, kendi grupları dışında kimseyle arkadaşlık kurmuyorlardı. Şimdi sınıftan arkadaşları var."
Gönüllü Yalçıner "çocuklar toplumda aşağılandığını" öne sürüyor, çocukların ilgi ve sevgi gördüklerinde tepkisellikten uzaklaştıklarını söylüyor ve insanları gönüllü olmaya çağırıyor.(MA/AD)