Medyada sıklıkla gündeme gelen sokak köpeği saldırılarının çözüm yolları ile ilgili İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi'nden Avukat Deniz Tavşancıl ve Hayvan Hakları Aktivisti Tolga Öztorun ile görüştük.
“Kasıtlı algı operasyonu söz konusu”
Deniz Tavşancıl sosyal medyada yayılan sokak köpeği videolarının bir kısmının yakın zamana ve Türkiye’ye ait olmadığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birkaç sene öncesinden başka ülkelerden videolar paylaşılıyor. Kasıtlı bir algı operasyonu söz konusu. Hukuka aykırı söylemlerde cumhuriyet savcılarının resen harekete geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Sert söylemler toplumda infial yaratıyor. Her şey kanunlar çerçevesinde olmalı.
"Benim özgürlüğüm başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bitiyor. Medya ve sanatçılar sokak hayvanları konusunda bilinçli hareket etmeli. Yanlış bilgi çok hızlı yayılıyor ve vatandaş bu insanların peşinden çok hızlı gidiyor.”
“Problem sokak hayvanlarından ziyade belediyeler. Kısırlaştırma, besleme, ilaçlama vb. yapılmalı. Yerleri değiştiriliyor. Sistem boşluk kabul etmiyor. Mahallenin bilinen hayvanlarının yeri değiştiriliyor. Yerinin değiştirilmesi de hayvanda huzursuzluk yaratıyor.”
“Sürecin çözülmesiyle alakalı birincil sorumlu belediyeler. Sistem boşluk kabul etmiyor. Belediyelerin altyapısı yok. Altyapı oluşturulana kadar özel veteriner kliniklerle anlaşılabilir. 7332 sayılı kanunla 14 Temmuz 2021’de belediyelere ek sorumluluk getirildi. Tüm büyükşehir belediyeleri 31 Aralığa 2022’ye kadar, ilçe belediyeleri de 31 Aralık 2024’e kadar bakım evi kurmak zorunda.”
“6. Madde halen duruyor”
Tavşancıl ayrıca 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nu değerlendirdi:
“5199 iyi bir kanun olmasına rağmen temelde bazı hataları vardı. Hayvanlar mal kapsamındaydı. 7332 sayılı kanunla 14 Temmuz 2021’de bunu değiştirdiler.
"Hayvanı mal kapsamından çıkarıp canlı kabul ettiler. Hayvanı kasten öldürmeye, sahipli ya da sahipsiz ayrım olmaksızın 6 aydan 4 yıla hapis cezası verildi.
"Hayvana cinsel istismara ve işkenceye 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası getirildi. 6. Madde ise halen duruyor. Belediyelerin seferberlik halinde kısırlaştırma, besleme, dijital kimlikle kayıt altına alma işlemlerini yapması şart.”
“Toplum olarak hak bilmiyoruz had bilmiyoruz”
Tavşancıl, sokak hayvanları konusunda toplumsal bir bilinç oluşturulması gerektiğini belirtti.
“Vatandaş da sorumlu olmalı. Medyaya belediyeye ve vatandaşa iş düşüyor. Medya asılsız haberleri ürettiği gibi vatandaş da kendi hesabından paylaşıyor. Bugünden yarına yapılabilecek bir durum değil. Herkes görevini yerine getirdiğinde düzelecek.”
“Aklı kalbi olan kimse istemez”
Hayvan Hakları Aktivisti Tolga Öztorun da şunları söyledi:
“Sokak köpeklerinin öldürülmesinin iki sonucu var: Biri yasal biri vicdani. Ne 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hayvanları öldürebileceğimizi söylüyor ne de vicdani yükümlülük buna uygun değil. Yasa dışı ve vicdan dışı söylemde bulunarak bir şekilde gündemde kalmaya çalışıyorlar.
“Konunun nasıl ele alınacağına dair bir görüş yok. Bilgi açlığından kaynaklı bir anlaşmazlık var. Tabana inilmeli ve çocuklar hayvan sevgisiyle büyütülmeli. Hayvan haklarının yasalarla korunduğu vatandaşlara duyurulmalı. Aklı ve kalbi olan hiç kimse başka bir canlının öldürülmesini isteyemez.”
TIKLAYIN - Yeni genelge ile hayvanları neler bekliyor?
TIKLAYIN - "Hayvanlar toplanmıyor, sokakta hayvan katliamı yaşanıyor"
Madde 6 nedir?Madde 6- Sahipsiz ya da güçten düşmüş hayvanların, 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır. Güçten düşmüş hayvanlar ticarî ve gösteri amaçlı veya herhangi bir şekilde binicilik ve taşımacılık amacıyla çalıştırılamaz. Sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarına ilişkin düzenlemeler ile çevreye olabilecek olumsuz etkilerini gidermeye yönelik tedbirler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı ile eşgüdüm sağlanarak, diğer ilgili kuruluşların da görüşü alınmak suretiyle Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır. |
(EMK)