Haberin İngilizcesi için tıklayın
* Fotoğraf: İstanbul, Sancaktepe’deki inşaattan / AA
“Niğde Ankara otoyolunda yaklaşık 40 taşeron şirket ve toplamda 4 bin 200 civarı çalışan var. Herkeste aynı tedirginlik hakim. İşçiler buraya ölümü göze alarak gelmek zorundalar. Bir güvenceleri yok, işsizlikten çok korkuyorlar. ERG ve taşeron firmalarında yatılı 2 bin 500 civarı işçi bulunuyor, geri kalanı ise servisler yoluyla sabah akşam taşınıyorlar. Koşullar ağır, en ufak bir karşı koyuş, itiraz durumunda işten çıkarma mekanizması devreye giriyor. Bu sebeple de işçiler ne istenirse yapmak zorunda kalıyor.”
Otoyol işçileri, salgında da sokağa çıkma yasağında da işe devam ediyor. bianet’e konuşan bir işçi, hem “normal zamandaki” çalışma koşullarını hem de salgında nelerle karşılaştıklarını anlattı.
Ankara-Niğde otoyolu, pandemi önlemlerine ve sokağa çıkma yasaklarına rağmen inşaata ara vermedi.
İşçiler hastalanmaktan korkuyor ama işlerini kaybetmekten daha çok korktuklarından tehlikeye rağmen halen çalışıyorlar.
“Maske istedik, onu bile vermediler”
Peki, salgına karşı asgari önlemler alındı mı?
Konuştuğumuz işçi “sosyal mesafenin” sözkonusu olmadığı inşaatta maske istediklerini, onu bile alamadıklarını söylüyor:
“Çalışma koşullarımız zaten çok ağır, bazen öğle yemeği molamız bile olmuyor. İnşaatta pozitif vakalar olduğu sosyal medyada duyulunca sadece yemekhaneye dezenfektan bırakıldı, o kadar. Her yemekhanenin girişine sabah akşam birer dezenfektan, yüzlerce kişinin kullandığı…
“Sürecin başında göstermelik ateş ölçüldü, henüz ölümler ve vaka sayıları bu kadar büyümemişken. Göstermelik diyorum çünkü iş güvenlik uzmanları sahada dolaşıp denk geldiği işçilerin ateşini ölçüyordu sadece. Ölümler artmaya başlayınca bazı taşeronlar şantiyelerini dışarı ile izole etme yöntemini denedi, dışarıda çalışan bütün çalışanlarını yatılı bir şekilde şantiyeye toplattı ama birkaç gün sonra vazgeçildi neden bilmiyorum.
“ERG inşaat ise bu sırada vermediği iş güvenliği eğitimlerinin imzalarını toplamak ile meşguldü. Sahada, yemekhanede önümüze kağıtlar koyup imzalatıyordu. İşçiler mecburen bu evrakları imzaladı. Kağıtlarda 17-18 saatlik iş eğitimi verildiği yazıyordu, bunun sebebini sorduğumuzda da ‘Sahada kısım kısım bu güvenlik eğitimler verilecek’ dendi ama bir dakika eğitim bile verilmedi.
“Firmanın merkezinde, 13. km'de yer alan şantiyesinde, 50. ve 90. km'de yer alan taşeronlarında pozitif vaka olduğunu öğrendik. Hatta 90. km'deki şantiyenin tamamen kapatıldığını da biliyoruz. Bu kadar vakanın olduğu yerde işler hala durmadı.”
“Yasakta da çalışıyoruz, eve gidemedik yatakhanede kaldık”
Sokağa çıkma yasağında iş bırakabildiler mi?
Hayır, hatta evlerine gidemedikleri için şantiyedeki yatakhanede kaldılar:
“Yasağın konulduğu ilk hafta ayarlamalar yapılamadığı için iki günü evde geçirdik, o süre de izinlerimizden, yevmilerimizden kesildi. İkinci hafta ise çalıştık, haftasonu eve gitmemize izin verilmedi. Eve dönemeyeceğimiz için de yatakhanelerde kaldık. Şantiyeyi üstümüze kapadılar. Burada yol inşaatı yapıyoruz, ağaç dikiyoruz. Ne aciliyeti, ne zorunluluğu var? Yolu kim kullanacak bu ortamda?”
“Tozlu elleriyle sahada yemek yiyorlar, yatakhane ahırdan farksız”
Çalışma koşulları nasıl?
“Asfalt serim ekipleri tozlu, yağlı elleri ile sahada toprağın içinde yemek yiyor. Dezenfektanları yemekhane girişine bıraktılar ama geri kalanlar ellerini dahi yıkayamadan yemeklerinin başına oturuyor, ekmeklerini dizlerinin üstüne koyuyorlar toprak olmasın diye.
“Taşeronların yatakhaneleri ahırdan farksız, insanlar özellikle sokağa çıkma yasağının olduğu, şantiyelere toplandığı durumlarda 6-7-8'er kişilik koğuşlarda yatmak durumunda kalıyorlar. Sıvı sabunun bile en kalitesizi layık görülüyor işçiye. Toprakla yıkansak daha hijyenik, daha sağlıklı.
“Yemekhanelerde aynı anda bazen 50-60 kişi yemek yiyor, dört kişilik masalara beş altı kişi oturuyor. İşçi servislerine aynı anda 15, 16 kişi biniyor. Ağaç işlerinde çalışanlar çoğunluk ile kadın işçiler, içecek suları dahi yok, yanlarında getiriyorlar.”
ERG İnşaat: Maksatlı, kasıtlı, önyargılı ve gerçek dışı
Yol işçileri taşerona bağlı çalışıyor, taşeronlar ise ERG İnşaat’a bağlı.
ERG İnşaat, işçilerin şikayetlerinin sosyal medyada duyulmasının ardından yaptığı yazılı açıklamayla, bu iddiaların “maksatlı, kasıtlı, önyargılı ve gerçek dışı olduğunu, kurumu yıpratma amacıyla dile getirildiğini” ve yasal yollara başvurulacağını açıkladı:
“Ankara- Niğde Otoyol projesinde, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın, Sağlık Bakanlığı’mızın, Bilim Kurulu’muzun tavsiyeleri ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’mızın ‘İşyerlerinde Koronavirüs’e (COVID-19) Karşı Alınması Gereken Önlemler’ bildirgesinde yer alan tüm önlemlere uyulmaktadır. Bu kapsamda firmamız her türlü önlemleri almış ve almaya devam etmektedir. Tüm otoyol şantiyelerimizde konu ile ilgili denetimler sürekli yapılmakta ve takip edilmektedir.”
DİSK/ Dev Yapı-İş ise “Böyle Önlem Olmaz!” şeklinde bir açıklama yayınladı: “Sokağa çıkma yasağı ilan edip çalışması zorunlu olmayan bazı işletmelere özel izin veriyor. Ankara-Niğde Otoyolu yapan ERG İnşaat sokağa çıkma yasağına rağmen Ankara Valiliği'nin özel izniyle çalışmaya devam ediyor.”
Şirket buna karşı da başka bir açıklama yaptı ve yasak süresince çalışmak için izin aldıklarını ifade etti:
“Çalışmalarımız, ‘Sokağa Çıkma Yasağı Genelgesi’nde’ yer alan 2. Maddeye ilişkin ‘Açık Olacak İş yeri, İşletme ve Kurumlar’ çerçevesinde yürütülmektedir. Bu durum yalnızca ERG İnşaat otoyol projesi için olmayıp, çalışanları şantiyede konaklayan tüm projeleri kapsamaktadır. Bu doğrultuda şantiyemizde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürlüğü'nce yayımlanan koronavirüsle mücadele kapsamında şantiyelerde alınması gereken tedbirlere ilişkin kılavuz ve Sağlık Bakanlığı’nca yayımlanan tüm tedbirlere uyulmaktadır.”
bianet’e konuşan işçi ise bu süreçte çalışmak istemeyenlere ücretsiz izin “seçeneği” sunulduğunu söyledi:
“Gitmek isteyen varsa gidebilir deniyor. Elbette gidebiliriz, acımızdan ölsek bu kadar hakaretten iyidir ama çocuklarımız, ailelerimiz var, yalnız kendimizden sorumlu değiliz.” (AS)