Utanç duydum.
Bu soğukkanlı, devlet eliyle işlenen planlı cinayete tanık olmak zorunda bırakıldığım için utanç duydum. O ölüm fermanını imzalayan elin sahibiyle, ilmeği boyna geçiren cellatla, kalem kıran hakimle, emri veren Bush'la ve "bu cezadan memnuniyet duyduğunu" yüzlerinde kelle sırıtışıyla ifade eden tüm o dünya liderleriyle aynı memeli grubuna ait olmaktan utanç duydum.
Daha önce Saddam Hüseyin ve El-Tıkrıti, Pinochet ve Evren ve daha yüzlercesiyle aynı familyadan olmaktan utanç duyduğum gibi.
Adalet adına adaletin katledilmesinden, suçun cezasının vahşet olmasından...
Daha rasyonel ve uluslararası hukuka ve eğilimlere referans yaparak da bir şeyler yazabilirdim. Ama şu an, tüm sözlerin kifayetsiz kaldığı bir görüntüyü izlemek zorundayım. İçim acıyarak, gözlerim dolarak ve boğazıma takılmış yumruyu geçirmeye çalışarak tekrar tekrar izliyorum.
Gördüğüm resimdekinin kimliği hiç önemli değil, onun kim olduğunun farkında bile değilim. "Ben öldürmeye karşıyım" ve bu adam "öldürülüyor."
Bu cinayetin "Irak'ın demokrasi yolunda önemli bir kilometre taşı olduğunu" söyleyen Bush'un, kendi ülkesinde ölüm cezasının yasak olmasına rağmen bu "cezayı memnuniyet verici" olarak niteleyen Blair'in sözlerini dehşet içinde dinliyorum.
Yıllardır ölüm cezasının insanlık dışı bir ceza olduğunu; hatta bunun bir ceza değil, cinayet olarak adlandırılması gerektiğini savunuyorum. Bugün yaşananlar bir kez daha haklılığımı kanıtlıyor.
Bugün sehpaya yürüyen o adam artık bir "cani" değildi. Ölüme doğru yürüyen bir insandı. Laf olsun diye alelacele yargılanmış, adil yargı sürecinden geçmemiş, hâlâ işgal altındaki bir ülkede, nasıl yönetildiği bile belli olmayan bir devlet tarafından "kurban" edilen bir Iraklıydı.
Şiddet sadece şiddet doğuruyor.
Adalet yerine geldi deniyor, kimler için?
Saddam Hüseyin'i, Saddam Hüseyin tarzı yargılamak adalet mi?
Saddam Hüseyin liderliğinde işlenen çok sayıda suçun kurbanları için gerçekler nasıl ortaya çıkacak? Adalet nasıl yerine gelecek? Her davadan sonra Saddam Hüseyin'i mezardan çıkarıp tekrar mı asacaklar?
Sokakta artacak şiddet, paramparça olmaya daha da yakınlaşacak Irak'ta yaşamak zorunda kalan Irak halkı için adalet ne zaman ve nasıl yerini bulacak?
Saddam Hüseyin ve idam edilen diğerlerinin ailesi ve sevenlerinin yüreğindeki intikam ve acı nasıl dinecek? İdam edenleri de bir gün idam ederek mi?
İdam kitlesel bir cezalandırmadır. Bugün beni de astılar, benim gibi ölüm cezasına karşı olan milyonlarca kişiyi de. Bizim için adaleti kim sağlayacak?
69 ülkede hâlâ ölüm cezası var. 2005 yılında 2000'den fazla kişi infaz edildi. Öldürülen her kişi, insanlık tarihine bir suç ve insanlık ayıbı olarak geçmeye devam ediyor. Bugün sonuncusuna tanıklık ettik.
Eğer bugün Saddam Hüseyin'in asılması haberine, "İyi oldu", "Adalet yerini buldu", "Oh olsun" gibi tepkiler verdiyseniz, lütfen aynanın önüne gidip kendinize şu soruyu sorun:
"Benim Saddam Hüseyin'den farkım ne?" (ÖD/TK)
* Özlem Dalkıran'ın yazısı, Saddam Hüseyin'in ölüm cezasının infaz edilmesinin hemen ardından yazıldı.