Uluslararası Hrat Dink Vakfı'nın (UHDV), Heinrich Böll Vakfı işbirliğiyle düzenlediği Türkiye Ermenistan Gazeteci Dialog Programı kapsamında bir grup gazeteciyle geçtiğimiz hafta Erivan'daydık... Program boyunca Erivan'daki gazetecilerle, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle görüşmeler yaptık.
Erministan ve Türkiye arasında ilişkilerin normalleştirilmesi ve diplomotik ilişkilerin başlatılması için İsviçre'nin Zürih kentinde 2009 Ekimi'nde imzalanan protokollerin askıya alınması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor.
Sokakta konuştuğumuz insanlar, iki yıl önce "futbol diplomasisi" ile başlayan yakınlaşmadan "bu kez" sonuç alınabileceğine inandıklarını anlatıyorlar. Hrant Dink cenazesi ile ölüm yıldönümündeki büyük yürüyüşler, "Özür diliyorum" imza kampanyası, 24 Nisan anmaları burada da umudu arttırmış. Sınırın açılması birkaç ay öncesine kadar "mümkün" görülüyormuş. Türkiye Başbakanı Erdoğan ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın, 13 Nisan'da Washington'da süreci durduran görüşmesiyle, umut taşıyan rüzgar tersten esmeye başlamış.
"Türkiye sınırları açmalı"
Erivan'daki Avrasya İşbirliği Kurumu (Eurasia Partnership Foundation) yöneticisi Artak Shakaryan ise Türkiye'nin 1993'te kapattığı sınırın açılması konusunda "Benim böyle bir beklentim yok" diyor. Ona göre bütün kartlar Türkiye'nin elinde:
"Diplomatik olarak top Türkiye'de. Ermenistan protokolleri kabul etmeye hazır olduğunu söyledi ama Türkiye 'Meclis'te zorlukla karşılaşabiliriz' cevabı yolladı ve uzatma süresi başladı. Türkiye Karabağ sorununun çözümünde rol oynamak istiyorsa önce sınırları açıp, Erivan'ın güvenini kazanmalı ama tam tersini yapıyor; bölgede istikrar istemeyenlerle aynı şekilde davranıyor."
"Sıfırdan başlanmayacak"
Daha iyimser olanlar da var. Kafkas Enstitüsü Müdür Yardımcısı Sergey Minasyan "Futbol diplomasisi halkların yakınlaşması için güzel bir etkinlik oldu" diyor:
"İki ülkenin aydınları, düşünürleri, halkları arasında buzlar eridi. Şimdilik siyasi durum dondurulmuş olsa da Nisan'ın gerisine düşeceğimize inanmıyorum; bir sonraki görüşmelere sıfırdan başlanmayacak. 2011'e kadar iki ülke Van Ahdamar kilisesinin açılması, Ani İpekyolu köprüsünün inşa edilmesi gibi 'kozları' karşılıklı olarak kullanmaya devam edecek."
Minasyan Türkiye sınır kapılarını açarsa Ermenistan'ın buna benzer biçimde karşılık vereceğini, bu "kozu" diasporaya karşı kullanılabileceğini söylüyor.
Programın üçüncü günü Türkiye'nin hemen yanı başında, Arpaçay'ın (Akhuryan) diğer yakasındaki Gümrü'ye gidiyoruz. Burası, Ermenistan'ın ikinci büyük kenti. Sokakta akordiyon çalan adamın Ermenice söylediği şarkı tanıdık; Kars'ta aynı şarkılar söyleniyor. İstanbul Haydarpaşa Garı'ndan başlayan Doğu Ekspresi hattı, sınırlar kapanmadan önce Moskova'ya bağlanıyordu. 1993'ten beri hat Kars'ta son buluyor, sınır kapanmadan önce bir sonraki durak Gümrü'ydü. İki sınır arasında Ağrı (Ararat) dağı yükseliyor; koca dağı aşmak, diplomatik ilişkileri aşmaktan daha kolay görünüyor. (SP)