Bir MİT mensubunun cenaze töreni hakkındaki haber yapmakla suçlanan altı gazetecinin yargılandığı davanın ilk duruşması 24 Haziran’da İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 10.30’da görülecek.
Duruşma öncesi İstanbul Barosunda bugün basın açıklaması düzenleyen Haberin Var mı İnisiyatifi’nden gazeteciler, davadaki hukuksuzlukları anlattı. Açıklamaya, tutuklu gazetecilerin avukatları da katıldı.
Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv muhabiri Hülya Kılınç, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel tutuklu yargılanıyor.
Yurtdışında bulunan BirGün Gazetesi yazarı Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkartılırken, CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi E.E. tutuksuz yargılanıyor.
İddianamede sanıkların Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 329/1. maddesi ve Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi gereğince cezalandırılmaları isteniyor.
Medya ne yazdı, gerçekte ne oldu?
Gazeteci Canan Coşkun’un okuduğu basın açıklamasında dava konusuna dair şu bilgiler yer aldı:
“Gazeteciler MİT mensubunun kimliğini açıklamakla suçlanıyor. Oysa MİT mensupları hakkındaki bilgiler 19 Şubat tarihinden itibaren sosyal medyada defalarca yayınlanmıştı. Bir MİT mensubunun ailesinin yaşadığı köyün muhtarı, kimlikleri ve fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan 22 Şubat’ta “Libya’da birkaç şehidimiz var” demişti. MİT mensubunun cenaze törenine katılan devre arkadaşları çelenk fotoğrafını sosyal medya hesabına koymuştu. İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ, Meclis’te Libya’daki saldırı ve MİT mensupları hakkında bilgiler verdi ve bu açıklama onlarca gazete, internet sitesi ve televizyonda yer aldı.
“İddianamenin henüz tamamlanmadığı günlerde Anadolu Ajansı, MİT mensubunun cenaze töreninin gizlice görüntülendiği yönünde haberler yaptı. Daha sonra ortaya çıktı ki; cenaze törenine katılan belediye başkanının basın biriminde çalışan görevli herkesin içinde bu fotoğrafları çekmişti. Gizlice çekilen bir görüntü yoktu.
“Murat Ağırel’in uluslararası bir haber ajansı ile yaptığı 15 dakikalık telefon görüşmesi medyada ‘sır görüşme’ diye yansıtıldı. Bu telefon görüşmesinin de canlı yayın olduğu ortaya çıktı.”
“109 gündür tecrit altındalar”
Basın açıklamasında, tutuklu gazetecilerin yakınlarının mesajları da okundu:
Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun eşi Özge Terkoğlu: Bir dava düşünün suçlusunu suçtan önce seçmiş, işte böyle bir dava daha bu. Barış ile gurur duyuyorum. Onu, onu anlayan ve seven herkesin gözünden bir kez daha seviyorum. Adaletin ancak çok insanın onu çok istediğinde geleceğini düşünüyorum ve sizi bizimle beraber adalet istemeye çağırıyorum.
Hülya Kılınç’ın ağabeyi Bektaş Kılınç: Kardeşim Hülya dört aydır tutuklu ve tek başına kalıyor. Bir ses, bir nefes yok. Apar topar Manisa’dan alınıp İstanbul’a götürülüp tutuklandı. Bu süreçte bir kez görüştük. Sonra korona ve tedbirleri… Anlatılmaz bir sıkıntı ve acı… Hülya bir haber yaptı, bir düşüncesi vardı. Bu iktidarın hoşuna gitmedi. Bedeli cezaevi oldu.
Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın eşi Aysel Pehlivan: Bu davada, yapılan haberi yargılama konusu yapabilmek için yazılmış, lime lime dökülen bir iddianame var. Bu iddianame ile insanlar 100 küsur gündür, ailelerinden sevdiklerinden ayrı, tecrit altında tutuluyorlar. Barış meslek hayatı boyunca doğru, ilkeli ve tarafsız habercilik yapmak için uğraştı, kitaplar yazdı ve her dönem bunun bedelini ödedi, ödemeye devam ediyor. 109 gündür tecrit altındalar. 24 Haziran’da serbest bırakılmalarını umut ediyor ve bekliyoruz.
Yeni Yaşam gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Aydın Keser’in eşi Öznur Keser: Eşimin tutuklanması ve suçlandığı konular üzerine uzun uzun hukuki değerlendirme yapacak değilim; ancak eşim ve daha birçok gazetecinin sadece gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklu olduğunu biliyorum. Kamuya açık bilgilerin haber haline getirilmesinin suç olamayacağını da biliyorum. Umarım 24 Haziran'da hukukun gereği yerine getirilir.
Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik’in kardeşi Serhat Çelik: Toplumun her kesimine uygulanan baskı gazetecilere de en ağır şekilde uygulanıyor. Bütün bu baskılar Ferhat ve diğer gazetecileri yıldırmıyor ve dimdik duruyorlar. Gücünü evrensel hukuk ve adalet değerlerinden değil egemenlerden alıp gazetecilere baskıyı reva görenleri tarih her seferinde mahkum etti ve etmeye de devam edecek. Ferhatların alnı açık başları dik.
Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel’in eşi Dilek Ağırel: Eşim daha önce sosyal medyada ve birçok platformda haberi yapılmış, şehitlerimizle ilgili sadece bir tweet attığı için tam 105 gündür Silivri Cezaevi’nde üç kişilik bir koğuşta tek başına kalmaktadır. Murat, bilgiye, belgeye dayalı cesur bir gazetecilik yaptı ve yapmaya da devam edecektir. Artık bu hukuksuzluğa ve adaletsizliğe bir son verilmeli, eşim tahliye edilmelidir.
Ne olmuştu?Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu İstanbul’daki evinden, Hülya Kılınç Manisa’daki evinden 4 Mart sabaha karşı gözaltına alındı. Kılınç İstanbul’a getirildi. Terkoğlu ve Kılınç, aynı gün İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklandı. 5 Mart’ta Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Odatv’ye erişim engeli getirildiğini açıkladı. 5 Mart'ta aynı soruşturma çerçevesinde ifadeye çağrılan Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan da 6 Mart’ta tutuklandı. Aynı gün Yeni Yaşam gazetesi genel yayın yönetmeni Ferhat Çelik ve yazı işleri müdürü Aydın Keser aynı soruşturma kapsamında tutuklama talebiyle sevk edildikleri mahkemece serbest bırakıldı. 7 Mart Cumartesi Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, savcılık ifadesinin ardından tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Savcılığın itirazı üstüne Ferhat Çelik, Aydın Keser ve Murat Ağırel, 8 Mart'ta çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklandı. Tutuklu gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik, Aydın Keser, Murat Ağırel ile yurtdışında bulunan gazeteci Erk Acarer ve CHP Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi E.E. hakkında 24 Nisan’da iddianame hazırlandı. Yurtdışında bulunan Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkartılırken, tutuklu gazetecilerin tutukluluğa itiraz duruşmasının avukatlarına haber verilmeden görüldüğü ortaya çıktı. |
(AS)