İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) operasyonlarını yürüten 700 polis "şark tayini" çerçevesinde doğu illerine atandı.
Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Bedri Eryılmaz, sürece siyasilerin müdahalesi olduğu görüşünde.
Prof. Eryılmaz, bianet'e yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan, Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş ve eski MİT Müsteşarı Emre Taner'i KCK operasyonu çerçevesinde ifadeye çağırması nedeniyle bu atamaların gerçekleştirildiği görüşünde.
"Sürecin yaşanan MİT kriziyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Hükümet, MİT'in başındaki kişiden ve bu kişiyi kendisinin atamış olmasından dolayı polisin ve yargının kendisine karşı bir komplo düzenlendiğini düşünmüş olabilir."
"Önce emniyet müdürleri, sonra altındakiler, şimdi de personel atamayla karşı karşıya kaldı. Ancak bundan sonra ortamın sakinleşeceği ve bu sürecin devamının gelmeyeceği kanısındayım."
"Siyasiler 'dağıtın' talimatı vermiş olabilir"
Sürece siyasilerin müdahalesi olduğunu düşünen Prof. Eryılmaz, Terörle Mücadele, İstihbarat ve Organize Şube Müdürlükleri için siyasilerin "dağıtın" talimatı vermiş olabileceğini ve şu an da bu "dağıtma"nın uygulanıyor olabileceğini söyledi.
"Söz konusu birimlerde mücadele edilen suçlar açısından değerlendirdiğimiz zaman, tecrübeli kadrolar başka yerlere atandı ve yeni gelen polislerin alışma süreci göz önüne alınınca bu atamaların doğru olmadığı kanaatindeyim."
Prof. Eryılmaz, önce şube müdürlerinin sonra altındakilerin şimdi de polis memurlarının yerlerinin değiştirildiğini hatırlatıyor ve Emniyet Müdürlüğü'nün atamaların "rutin" olduğu yönündeki açıklamasını eleştiriyor:
"İçişleri Bakanlığı her ne kadar atamaları 'rutin' olarak değerlendirse de rutin olmadığı çok belli. Rutin atamalarda asla bu kadar değişiklik olmaz."
"Geçici süreçti, arkası gelmez"
Prof. Eryılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Seçilmişleri atanmışlara kurban etmeyiz" sözüne atıfta bulunarak, polisin ve yargının hükümete karşı komplo düzenlediğinin düşünülmüş olabileceğini söyledi:
"Hükümet, MİT'in başındaki kişiden ve bu kişiyi kendisinin atamış olmasından dolayı polisin ve yargının kendisine karşı bir komplo düzenlendiğini düşünmüş olabilir."
"Belki işin öyle olmadığını anladı ama birimlerin dağıtılması yönünde bir emir ağızdan çıktıysa frene basamadı ve olaylar bu noktaya geldi."
"Bundan sonra tahminimce taraflar daha sakin olur ve emniyet içindeki bu çalkalanmalar son bulur. Bence bu geçici bir süreçti ve arkası gelmez." (EKN)