Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) yeni anayasa yapım çalışmaları çerçevesinde hazırladığı üçüncü izleme raporunu açıkladı.
TESEV Demokratikleşme Programı'nın hazırladığı raporun başlığı “Nasıl Bir Anayasaya Doğru Gidiyoruz?”. TESEV Danışmanı Etyen Mahçupyan, hukukçu Mehmet Uçum ve TESEV Demokratikleşme Programı Direktörü Özge Genç, bu çalışmadaAdalet ve Kalkınma Partisi (AKP) , Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) yeni anayasa için önerilerini inceleyip olası işbirliklerini ve senaryoları ele alıyor.
“Rapor, yapıcı müdahalelerden biri”
Rapor Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunulan önerileri Vatandaşlık, Eşitlik, Anadille Yaşam Hakkı, Yürütmeye ilişkin normlar, Merkezi-Yerel idare ilişkileri, Temsil adaletine ilişkin normlar, Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına ilişkin normlar gibi on üç başlıkta inceliyor. İlk bölümde tarafsız bilgiler yer alırken, ikinci ve üçüncü bölüm değerlendirmeye ayrılıyor.
Genç, raporun yakından takip ettikleri yeni anayasa yapım sürecinin başarılı olması için yaptıkları yapıcı müdahalelerden biri olduğunu belirtti. Önerilerin incelenmesindeki kriterlerinin ise bireysel, katılımcı, müzakereci, demokrasinin ilkesel ölçütleri ve Türkiye’nin gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamada potansiyelleri olarak sıraladı.
Rapordaki genel değerlendirmede bu ölçütler doğrultusunda siyasi partilerin kısa dönemli iyileştirmeleri içeren, geleceğe yönelik vizyonu olmamasıyla önerilerinin pek çoğunun sınıfta kaldığını belirtiliyor.
Rapordan satır başları şu şekilde:
* Vatandaşlık: AKP ve BDP etnik vurgu yapmıyor, uzlaşabilir konumda. CHP ve MHP etnik kimliği çağrıştıran tanımda ısrarcı. Vatandaşlık birey ve devlet arasındaki ilişki üzerinden kurgulanıyor. Oysa vatandaşlık kişinin içinde yaşadığı yurt ve toplumla ilişkisine göre tanımlanabilir. Bu hak için bir yerin yurt olarak seçilmesi ve toplumun içinde yaşanacak kültürel alan olarak benimsenmesi yeterli olmalı.
* Eşitlik: Tüm partiler “şekli eşitlik” bakımından kurallarda birleşirken, “maddi eşitliği” sağlamaya yönelik “telafi edici haklar”, “koruyucu haklar” ve “imtiyaz hakları”na yönelik yaklaşım yetersiz kalıyor. BDP ve CHP, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ölçütlerini esas alan eşitlikte AKP ve MHP’nin ilerisinde.
* Anadille Yaşama Hakkı: En kapsamlı ve ileri önerileri BDP getirdi. Ancak Türkiye’de anadille yaşama meselesi eğitim, kamu hizmetine erişme ve savunma hakkında indirgenmesi konuyu “olanaklara dayalı” olarak tanınması gereken haklar içine çekerek sınırlandırıyor. Bu hakkın olanaklardan bağımsız olarak herkesin hakkı olduğu anayasada yer almalı. BDP en ileride ancak bu seviyede değil.
* Hak ve Özgürlüklerin Sınırlandırma Ölçütleri: AKP, CHP ve MHP temel sınırlandırma ölçütleri olarak milli güvenlik ve kamu düzenini esas alıyor, AKP ve CHP buna genel ahlak’ı da ekliyor. BDP bu ölçütleri değil genel sağlığın ve başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması ve kuvvetli şüphenin bulunması koşullarını vurguluyor. Milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği içi doldurulmazsa ciddi sorunlar yaratır, genel ahlak ise kesinlikle uzak durulması gereken bir kriter.
* Yürütme: AKP başkanlık sistemini diğer üç parti parlamenter sistemi öneriyor. Hükümet biçimleri konusunda öneriler güncel krizleri çözmeye yönelik, asli kaynağına bağlı olarak egemenliğin nasıl işlevsel hale getirileceği tartışılmıyor.
Tüm partiler genelkurmay başkanının milli savunma bakanına bağlanmasında mutabık, MHP dışındaki üç parti ise Milli Güvenlik Kurulu’nun kaldırılmasından yana.
* Merkezi-Yerel İdare İlişkileri: BDP hariç üç parti idari vesayetin korunmasını öngörüyor ancak yerel yönetimin güçlenmesini de öneriyor. BDP, idarenin bütünlüğünü kabul etmiyor, demokratik yerinden yönetim öneriyor. Ancak bu da merkezin bölgelerde yeniden üretilmesi riskini taşıyor. Merkezin yetkilerinin yerel idareler dağıtılması, mahalle meclislerinden başlayarak merkeze giden karar alma mekanizmaları gerekli, ancak önerilerde yok.
* Temsil Adaleti: BDP seçim barajının kalkmasını,CHP yüzde 5’i aşmamasını önerirken, AKP ve MHP öneri getirmiyor. Tüm partiler Türkiye milletvekilliğini öneriyor. Seçme yaşı tüm partilerde alt sınır olarak 18 iken milletvekili seçilme için CHP 21, MHP 25’i öneriyor. Günümüz koşulları doğrultusunda sınırın 16’ya indirilmesi tartışılmalı.
*Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı: Klasik yargı anlayışı tüm önerilerde egemen. Adalete erişim hakkının çok iyi tanımlanması, meslekten olmayan yargıçlara yer verilebilmesi, yargı idaresinde temsiliyetin artması ve yargılama dışındaki çözüm yollarına başvurulması gibi yenilikçi yaklaşımlar üzerinde durulmalı.
* Sosyal Adalet: Çalışsın veya çalışmasın bireyin asgari bir gelir güvencesie sahip olması hakkı en önemli sosyal adalet ilkelerinden biri haline gelmiş ancak önerilerde buna uygun yaklaşım yok. Öneriler klasik sosyal adalet ilkeleri çerçevesinde yeterli olabilir ancak günümüzde ortaya çıkan koşullarda bu yaklaşımlar yetersiz.
* Din, Vicdan ve İnanç Özgürlüğü: Partiler bu özgürlüğü kişilerin ortak yaşam alanlarında kendilerini ifade etme hakkı, devletin farklı din ve inanç tercihlerine tarafsız veya eşit mesafede durma yükümlülüğü ve devletin farklı din ve inanç tercihleri bakımından eşit seviyede yükümlülük altında olma sorumluluğu gibi temel ilkeler üzerinden yeniden müzakere etmeli.(BK/HK)