Vakfın Genel Koordinatör Yardımcısı Nurcan Müftüoğlu ise, anne babaların yüzde 75'inin hala 'yaşlılığımda bana bakar' düşüncesiyle çocuk sahibi olduklarını söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu ve Kadının Sorunları ve Statüsü Genel Müdürlüğü'nün işbirliği ile yürütülen 3. Ülke Programı çerçevesinde "Aile Sağlığı ve Planlaması" paneli yapıldı.
"Kalkınma eğitimle ilgili bir kavramdır"
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu'ndaki panelde Müüftüoğlu, kalkınma ve eğitim ilişkisine değindi:
"Kalkınma, artık yalnızca ekonomik değişkenlerle değerlendirilen bir kavram değil. Bu konuda eğitim göstergeleri de çok önemli. Türkiye'nin bu konularda aşması gereken sorunlar var."
" Siyaset ve eğitimde kadınlar daha geri "
Türkiye'de kadın ve erkek arasındaki eşitsizliğin eğitim, çalışma yaşamına katılım ve siyasal süreçlerde yer alma alanlarında belirgin biçimde gözlendiğini söyleyen Dr. Gürses ise, kadın-eğitim ilişkisini şöyle özetledi:
"Türkiye'de 15-49 yaş arası hiçbir eğitimi olmayan kadın oranı yüzde 16.7, bu oran mutlak sayılarla ifade edildiğinde 15-49 yaş arası kadınların 2 milyon 877 bin 856 kişisi hiçbir eğitim almamış."
Her yıl 1200 kadın doğum sırasında ölüyor
Konferansta Türkiye'de kadınlara ilişkin yapılan araştırmalara ilişkin ise şu bilgiler verildi.
* Türkiye'de kadınların yüzde 23'ü 20 yaşından önce ya anne oluyor ya da hamile kalıyor.
* 2000 yılı genel nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre Türkiye'de evliliklerin yüzde 52'sinin halen 20 yaşından önce yapılıyor.
* Ülkemizde her yıl önlenebilir nedenlerle bin 200 kadın, gebelik, doğum ve loğusalık sırasında ölmektedir.
* Anne ölümlerinin yarıya yakını doğum sırasında meydana gelmektedir. Toplumda çocuk sahibi olmasında ciddi tıbbi sakıncaları olan pek çok kadın gebe kalmaktadır.
* İnsani kalkınma indeksinde 1965 yılında 174 ülke içinde 152. sırada bulunan Türkiye, 1998 yılında 85. sıraya yükselmiştir. Düşük kalkınma düzeyinden orta kategoriye geçen ülkemizde eşitsizliğin giderek artması olumsuz bir durumdur.
Diyarbakır'da kadınların yüzde 42'si eğitimsiz
* 1965 yılında yüzde 53 olan okuryazarlık oranı 1998'de yüzde 84'e ve yüzde 45 olan okula kayıt oranı yüzde 61'e yükselmiştir. Buna rağmen kalkınma sürecinde en zayıf olduğumuz değişken eğitimdir.
* Ülkemizde, 7-13 yaş arası her 100 kız çocuğunun 32'sinin okula kaydı bulunmuyor. Toplumda anne babaların yüzde 75'i hala 'Yaşlılığımda bana bakar' mantığıyla çocuk sahibi olmayı düşünmektedir.
* Okuryazar olmayan kadınlarda istenen çocuk sayısı 2.8 iken sahip olunan 3.9, üniversite mezunu olanlarda ise istenen 1.9 iken sahip olunan çocuk sayısı 1.3'tür.
* Eğitimsiz kadın ve eğitimsiz kız çocuk oranları ülkemizde Diyarbakır, Erzurum ve Şanlıurfa'da en yüksek seviyededir.
* Diyarbakır'da yaşayan bütün kadınların yüzde 42'si hiçbir eğitim almamıştır. Genel liselerde kız öğrenci oranı yüzde 45.2 iken teknik liselerde bu oran yüzde 37.5'e düşmektedir. (NK)