Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Meclis'teki grup toplantısında İmralı tutanaklarının sızdırılmasıyla ilgili sarf ettiği “batsın bu gazetecilik” sözlerinin eleştirilmesine cevap verdi. Erdoğan tutanakların yayımlanmasını “gayri milli gazetecilik” olarak değerlendirdi.
Erdoğan cumartesi günü Balıkesir’de yaptığı konuşmada da İmralı’da BDP heyeti ile Abdullah Öcalan’ın görüşmesine ilişkin notların Milliyet Gazetesi’nde yayımlanmasıyla ilgili “Böyle haber yapamazsınız” ve "Batsın bu gazetecilik" ifadelerini kullanmıştı.
Haberin “gazetecilik” olup olmadığı tartışmasına Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yanı sıra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de katıldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç basının hassasiyet göstermesi gerekir, derken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu’nun yanı sıra AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de basına yansıyan açıklamalarında haberi ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdi.
Erdoğan: Medya milli tavır göstermiyor
Erdoğan bugünkü TBMM grup toplantısında 'batsın bu gazetecilik' ifadesini eleştirenlerle ilgili 'bize basın özgürlüğü dersi vermeye kalkıyorlar' dedi.
''Hiç kimse bu gayri milli yayıncılığı eleştirmiyor, hiç kimse bu sabotajın üzerine gitmiyor. Köşelerinden o bildik yazarlar, bize basın özgürlüğü dersi vermeye kalkıyor.
"Sınırsız bir özgürlük olamaz. Kimse kimsenin özgürlük alanına tecavüz edemez, kendi özgürlük alanında oynarsın.
“Medya nasıl kendine göre bir özgürlük alanı ilan ediyorsa, hem de milli çıkarları çiğneyerek yayın yapacak kadar, özgürlüğü suistimal edecek kadar özgürse; biz de hissiyatımızı açıklamak konusunda ve sorumluluk üstlenen insanlar olarak en az onlar kadar özgürüz.
“Biz eleştirimizi açık açık dile getiririz. Ama aynı zamanda sansürün de karşısında gazetecilerden önce dururuz ve durduk. Hiçbir devirde yazamadıklarını bu devirde yazıyorlar.
”Türkiye'nin aleyhine olacak, sürecin aleyhine olacak istismarcılara koz verecek böyle bir yayın yapmak asla ve asla milli bir tavır değildir.
"Basın özgürlüğü diyenler, gitsinler İngiltere'ye, ABD'ye baksınlar. Bizdeki gibi oralarda da basın üzerinde sansür yok. Ama orada medya milli meseleler karşısında, milli bir tavır göstermeyi başarıyor."
Bahçeli: Başbakan boşuna uğraşmamalı
“Başbakan'ın kullandığı argo ifadeler aslında suçüstü basılan bir zanlının telaş ve çırpınışıyla eşdeğerdir. Başbakan, 'Batsın böyle gazetecilik' diyerek, havanda su dövmeyi bırakmalı…
“Başbakan'ın ağır hakaretlerini sineye çekip, '’Üstümüze almıyoruz'’ diyerek, alttan alan ve tarafsız, objektif, sorumlu basın ahlakını savunmaktan uzaklara düşenleri de esefle karşılıyoruz.”
Yeniçeri: Gazeteci başka ne iş yapar?
"Gazeteci başka ne iş yapar? Gerçekleri duyurmayacak da hükümetin borazanı mı olacak? Niye yazmayacak? Sen bugün varsın yarın yoksun başbakan.
"Halka hesap verecek yerde halka hesap soruyor. Suçüstü yakalanmanın telaşı içinde bağırıyor, çağırıyor. “
Loğolu: Yayımlamamak, görevini yapmamaktır
“Basın hassas konuda eline geçen bir bilgiyi paylaşmadığı takdirde görevini yapmamış olur.
"Kasıt aramak ve 'süreci baltalamak için yaptılar' yorumuna girmek çok yanlıştır.
Hükümetin lehine sızılan haberlerde hiçbir sıkıntı yok ama aleyhine çıkan haberler çıktığı zaman hükümet hemen tepki veriyor. Bu bir çifte standarttır. Basın hürdür ve sansür edilemez."
Şahin: Gazetecilik görevini yapmıştır
“Gazeteci arkadaşımızın basın özgürlüğü bağlamında yapmış olduğu bir haberciliktir. Arkadaşımızı ‘niye böyle bir haber yaptın’ diye değerlendirmeyi doğru bulmam, kişisel olarak.
“Kim eline bu tür nitelikli konuyu geçirirse yayınlar.
"Haber bu sürecin şeffaf şekilde yürümesini düşünen biri tarafından verilmiş olabilir. Bu amaçla verilmişse bu kişinin çıkıp mertçe ‘bunu ben verdim ama şu sebeple verdim’ demesini bekliyorum…” (EA)