"Bütün bu yargı politikaları, son derece siyasallaşmış ve yıllardır kürsü hakimliği yapmamış bu hakim grubunca, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca belirleniyor. Bu meslek için bir çıkmaz. Atama sorunu, güçlü ve bağımsız bir hakim örgütü ve bu örgütün de müdahale edebildiği bir kurul üzerinden çözülebilir."
Hakim ve savcı atamalarının, Ergenekon savcılarının davadan alınması yönündeki bir önerge nedeniyle kilitlendiği iddialarını bianet'e yorumlayan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, "Son derece statükoya bağımlı, siyasete yargı yoluyla müdahale etmeye meyyal, siyasallaşmış bir kurulla karşı karşıyayız" dedi.
Gazetelerde yer alan haberlere göre, atamalar için toplanan HSYK, üyelerden Ali Suat Ertosun'un "Ergenekon savcılarıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı yer değiştirsin" önerisi nedeniyle tıkandı. Adalet Bakanı'nın katılmadığı toplantıdan karar çıkmıyor. Teklifi veren Ertosun, 2000'de ikisi asker 32 kişinin öldürüldüğü, ardından gelen açlık grevlerinde de 120'den fazla insanın yaşamını yitirdiği "Hayata Dönüş" operasyonu sırasında Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü'ydü. Daha sonra Yargıtay üyeliğine getirildi, Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldı.
Geçmişte Şemdinli iddianamesini düzenleyen savcı Ferhat Sarıkaya'nın bakanlık müsteşarı muhalefet şerhi koymasına karşın diğer tüm kurul üyelerin aldığı "hukuk dışı bir karar"la meslekten ihraç edildiğini kaydeden Kozağaçlı, bianet'e "Hakim ve savcıların alt kültürü, özgürleştirici bir alt kültür değil. Biz o dönem yargının tek sorununun Bakan ve müsteşarının kurulda bulunması olmadığını anlamıştık" dedi.
"Siyasetin Ergenekon'u aşan bir atama politikası var..."
Atama kararnamesi çevresindeki tartışmaların, sadece Ergenekon Savcıları ve Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz'e dokuz kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açan Diyarbakır savcılarıyla sınırlı olmadığını savunan Kozağaçlı, "Özel yetkili mahkeme başkanlarının siyasi yarar gözetilerek yerlerinin kaydırılması şeklinde bir riskle karşı karşıyayız" dedi.
"Hakim ve savcı tayinlerinin bu ölçüde bekletilmesi, sebebi her ne olursa olsun adli sisteme karşı ağır bir suç. Çünkü bu bir çok hakim ve savcıyı güvensizliğe ve belirsizliğe itiyor. Doğal yargıç ilkesini ve hakim bağımsızlığını ciddi şekilde etkileyecek bu bekleme, sona erdirilmeli."
"Ergenekon 20 yıl da sürebilir, aynı yargıç nasıl görev yapsın?"
ÇHD Genel Merkezi'nin hiçbir zaman sorunlu buldukları Ergenekon Davası'na müdahillik talebinde bulunmadığını kaydeden Kozağaçlı, Ergenekon gibi büyük çaplı davaları aynı yargıçların ele almayı sürdürmesinin zorluğuna işaret etti:
"Bir dizi iddianameye bağlı ve dalga dalga ilerleyen Ergenekon Davasının sonuçlanması 15-20 yılı bulabilir. 20 yıl boyunca aynı hakim ve savılar görev yapsınlar demek abes. Olağan tayin ve terfi usulleri gereğince bu yargıçların görev yerleri değiştirilecektir."
"Muhaliflere göre Ergenekon şüphelilerine iyi bile davranıldı"
"Bu yargıçlar çok hukuka aykırı davrandılar, bu muameleyi hakkettiler" demenin de uygun olmayacağını kaydeden Kozağaçlı, "Bunu kabul edecek olursak, Türkiye'de özel yetkili mahkemelere bakacak hakim kalmaz, Emniyet müdürlüklerinde görevli kalmaz. Bu işler zaten 40 yıldır böyle yürütüldü. Ergenekon'da yapılmış hukuksuzluklar, özel yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nde yapılmış olan usulsüzlükler içerisinde çok küçük bir damladır. Hatta, bu davada sanık ve şüphelilere Türkiye ortalamasının çok üzerinde iyi ve hukuka uygun davranıldığı söylenebilir."
"Evrensel hukukta yeri olmayan özel yetkili mahkemelerin özellikle siyasal, toplumsal ve sendikal muhalefeti yargılarken takındıkları hukuk tanımaz tutum göz önüne alınırsa, Ergenekon davasında bunların çok azına rastlandı" diyen Kozağaçlı, çözümün hakim ve savcıların sendikal ve mesleki örgütlenmesinde olduğuna işaret etti.
"Küçük yargıç adalet dağıtıyor, büyüğü siyaset peşinde..."
"Küçük hakim ve yüksek hakim" ayrımına da işaret eden Kozağaçlı, 20 yıl boyunca adalet dağıtım işinin yüzde 80'ini 23-24 yaşlarındaki hakimlerin yaptıklarını, bin kişilik bir grup hakimin ise Bakanlık bürokratı veya yüksek mahkeme üyesi olarak Ankara'ya yerleştirildiğini söyledi. (EÖ)