Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nın (TÜSEV) düzenlediği Sivil Toplum-Kamu İşbirliği Ulusal Konferansı Ankara’da başladı.
Konferansın açılışında TÜSEV Genel Sekreteri T. Başak Ersen, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Birinci Müsteşar, Bölüm Başkanı Erwan Marteil ile AB Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Mehmet Cangir kamu işbirli ve sivil toplumun önemine dikkat çekti.
Ersen: Kamu Sivil Toplumu eşit paydaş görmeli
"Kamu - Sivil Toplum işbirliği kavramı 2000’lerde gündemimize geldi. Bugün kamu kurumları düzeyinde adımlar atıldığını ve farklı düzenlemeler yapıldığını görüyoruz. Ancak Türkiye’de adım atılsa da arzu edilen noktalara gelemedi.
"Geçtiğimiz yıl TÜSEV olarak uluslararası bir konferans düzenledik. Ve bu konferans çerçevesinde Kamu-Sivil Toplum işbirliği bağlamında sorunları ve beklentileri derledik. Bu konferansta ortaya çıkan sorunlar şunlardı:
* Sorunların başında gelen konu mevzuata dair. Sivil toplum ve kamu işbirliğ için yasal bir düzenleme yok. İlişkiler kişisel seviyede ve tutarsız.
* Dernek ve Vakıflar Mevzuatı ihtiyaçlara cevap veremiyor. Genel olarak yüksek bürokrasi engel oluyor.
* Hem kamu temsilcileri hem de sivil toplum temsilcileri var olan mezuatın bilinmediğini ya da uygulanmadığını dile getiriyor.
* Kamu, Sivil toplum Kuruluşlarını karar alma süreçlerinde eşit paydaş oalrak görmüyor. Kamuda STK’lara yönelik toplumda itibarının düşük olduğu bir algısı hakim ve kamu kurumları STK’ların eleştirilerine tahammülleri düşük.
* Şeffaflık her zaman bir sorun. STK’lar izleme yapabilecekleri verilere ulaşamıyorlar. İyileşme var ama yeterli değil.
"Bu bağlamda kamu kurumları ile sivil toplumun işbirliğine dair bir uluslararası standartlara uyumlu bir mevzuat gerekiyor. Kamu kurumlarının artık STK’ları eşit paydaş olarak görmeye başlaması, STK’ları mali ve insan kaynağı açısından desteklemesi, kamu kurumlarının şeffaf ve hesap verebilir olması bekleniyor."
Marteil: Demokrasi için STK'lar karar alma sürecinde olmalı
"Türkiye’de görevli bir AB yetkilisi olarak STK ve kamu arasındaki ilişkiler en çok ilgimi çeken konular arasında. AB katılım öncesi programlarının birçoğunda sivil toplum katılımını bir zorunluluk olarak yer alıyor ama aynı zamanda bu zorunluluğu yerine getirmek de güç.
"Bu çerçevede Türkiye kamu kurumlarından çalışma arkadaşlarımızla yeni fikirler üretmeye çalışıyoruz. Ama tabii ki demokratik, sivil toplum katılımlı hedefimizde her zaman ısrar ediyoruz.
"Türkiye’yi sivil toplumun katılımı çerçevede desteklemek AB’nin her zaman önceliği olmuştur. Türkiye Kopenhag siyasi kriterlerine bağlıdır ve bu yüzden de kendisine adaylık statüsü verilmiştir. Bu da sivil toplum için yer açılması, sivil topluma özgürlük tanınması ve sivil toplumun karar alma mekanizmalarına somut bir şekilde katılması anlamına geliyor. Biz buna katılımcı demokrasi adını veriyoruz. İşte bu yüzden AB ,Türkiye’de sivil toplumla kamu kurumları arasında yapıcı bir ilişki geliştirilmesine destek vermektedir."
Dr. Cangir: Kamu ve STK'lar önyargılardan kurtulmalı
"Kamunun bir temsilcisi olarak sivil toplumun AB sürecinde ne kadar önemli olduğunu söylemekten gurur duyuyorum. Özellikle AB bağlamında toplumun desteği süreç açıısndan çok önemli. Müzakereye ilk başladığımız dönemde AB üyeliği desteği toplumda üçte ikiydi. Ama bu destek git gide azaldı. İnanıyorum ki milletin bu desteğinin düşmesinin sebebi AB’nin siyasi blokajları. Bu konuda sivil toplum çok önemli.
"Üstlendiğimiz tüm müttesebatın gerçekten hayat geçirilebilmesi için de STK’ların çok önemli bir katkısı var. Yoksa birçok şeyi kağıt üzerinde benimsersiniz ama sivil toplumun duyarlığı, etkin katılımı yoksa bunun ne ölçüde uygulandığını bilemezsiniz.
"Sivil toplum ve kamu işbirliği açısından en temel husus karşılıklı önyargıları ortadan kaldırmak. Sivil toplumun kamu kurumlarına bakışı, hiç değişmediği, aynı kaldığı yönünde. Halbuki Türkiye’de son on yılda çok büyük gelişmeler yapıldı. Kamu hem zihniyet hem de yasal olarak dönüşüm geçirdi. Sivil Toplum- Kamu işbirliği çalışmasında sivil toplumun “kamuya rağmen”, kamunun da “sivil topluma rağmen” bakışını artık bırakması, beraber çalışması lazım."
Konferans Türkiye’de Sivil toplum-Kamu Sektörü Diyalogu: Sorunlar, İyi Örnekler, Plan ve Stratejiler paneliyle devam etti. (EA)