Sivil Düşün AB Programı, 2. Sivil Toplum Forumu’nu “sivil toplumda gönüllülük” temasıyla Ankara, ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik Tesisleri’nde yaptı.
Altı ülke ve 62 şehirden kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı forumda gönüllülük temalı panellerin yanı sıra çevrimiçi gönüllülük, gönüllüler için kampanya yönetimi, gönüllü yönetiminde kuşaklar arası iletişim gibi atölyeler de gerçekleşti.
Katılımcılar iki gün süren etkinlik boyunca birbirleriyle kendi sivil toplum ve gönüllülük deneyimlerini paylaştı, tartışmalar yürüttü.
Konuştuğumuz sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri gönüllülüğün sivil toplumdaki önemini vurgulayarak etkinliğin günceli öğrenmek ve sivil toplum örgütlerini görünür kılmak açısından kendilerine imkan sunduğunu söyledi.
Nur Çubuk: Yurttaş girişimlerinin farkına varıyoruz
Nur Çubuk, Roman Hakları ve Okmeydanı Yardımlaşma ve Dayanışma dernekleri adına Muğla’dan gelmiş. Roman Hakları Derneği'nde "Çimen Ev" projesine gönüllü olarak kaynak geliştirme desteği ve öte yandan özel sektör çalışanlarına da hak temelli gönüllülük eğitimi veriyor.
Çubuk sivil toplumda gönüllü çalışmanın önemini "Profesyonel çalışanların iki katı kadar gönüllü emeği var. Sivil toplumda gönüllülük sizin yürüyen itibarınızdır" sözleriyle açıklıyor. Ancak sivil toplum kuruluşlarının gönüllüye çoğu zaman istediği motivasyonu sağlayamadığını ve kurum içerisinde gönüllü yönetiminin sistematik bir şekilde kurgulanamadığını belirtiyor.
Etkinlik aracılığıyla öğrendiklerini kendi kurumlarında uyguladıklarını ve küçük büyük birçok sivil toplum kuruluşuyla tanışabildiklerini söylüyor:
"Sivil toplumun ciddi bir iletişim sorunu var ama burada çok görünür oluyoruz; dertlerimizi konuşuyoruz, yurttaş girişimlerinin farkına varıyoruz. Toplantıların en güzel yanıysa alanda güzel örnekler bularak bizlere sunmaları. Mesela ben dün gönüllülere Fransa'da maaş verildiğini öğrendim. Uzaktan dinlediğim insanlarla burada gidip tanışabiliyorum."
Aksel Akkaya: Profesyonel ve dinamik bir ekiple çalıştık
Aksel Akkaya, Umut Işığı Kadın Kooperatifi olarak sivil toplum hayatına başlayan Rengarenk Umutlar Derneği adına forumda. Dernek Diyarbakır, Sur'daki çocuklar için çalışıyor. Akkaya "O çocuklar büyük bir savaş atlattı ve birçoğu kayboldu. Bu nedenle dezavantajlı çocukları önceliğimiz yaptık" diyor.
Derneğin şu anda 100'e yakın öğrencisi ve 35 civarında gönüllüsü var. Çocuklara folklor, Kürtçe, Zazaca, müzik ve sanat atölyeleri gibi alanlar açılmış. Akkaya sivil toplumlarda gönüllülüğü "Uzun bir kitabın başlangıcı" olarak gördüğünü söylüyor.
Sivil Düşün’ün ilk kez toplantısına katıldığını belirten Akkaya anlatmaktan ve dinlemekten mutluluk duyduğunu ifade ediyor:
“Profesyonel, işini gerçekten iyi bir şekilde ve netlikle yapan bir ekip var. Aynı zamanda jenerasyon farkı yok ve çok genç bir ekipten söz ediyoruz. Bu dinamiklik bizim için çok önemli."
Özlem Günaydın: Bizim için pusula görevi görüyor
Özlem Günaydın, Trabzon Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği adına burada. Karadeniz bölgesinin doğal, kültürel ve tarihi değerlerinin tanıtılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışıyorlar.
Türkiye’de sivil topluma kişisel aktivistlik anlamında katılımın olduğunu belirten Günaydın insanlara yön göstermesi açısından etkinliği çok faydalı bulduğunu söylüyor:
“Sivil Düşün yön göstererek bizler için pusula görevi görüyor. Ayrıca benim için sahadaki günceli yakalamak adına da çok faydalı bir katılımdı.”
Darya Kızılboğa: Burada kurduğumuz bağlantılar çok önemli
Darya Kızılboğa Bir Kadın Bir Hayat Derneği’ni temsilen foruma katılmış. 2016’da kurulan dernek Van ve Hakkari'de gerçekleşen kadın intiharları için çalışmaya başlamış ve kadın odaklı çalışmaya devam ediyor.
Gönüllü çalışmaya dair “Yönetim, proje yazar ve bürokratik işleri yürütür ama çalışma yapılabilmesi için gönüllüye mutlaka ihtiyaç var" diyen Kızılboğa etkinliğin bilgi paylaşımı ve yeni çalışmaları öğrenmek açısından çok değerli olduğunu kaydediyor:
"Böyle etkinliklerde lobicilik yapabiliyoruz, paydaşlar bulup birlikte neler yapabileceğimizi konuşuyoruz, örnek çalışmaları öğrenip kendimize uyarlayabiliyoruz. Bizim gelişimimiz için burada kurduğumuz bağlantılar çok önemli."
Y. Emre Demir: Gönüllülüğe bakınca emek sömürüsü görüyorum
Yunus Emre Demir, forum için İstanbul’dan bireysel olarak gelmiş. Kendisini gönüllü yerine hak savunucusu olarak konumlandıran Demir, etkinliğe katılma nedenini şöyle anlatıyor:
"Benim gönüllülüğe bakınca gördüğüm en temel sıkıntı emek sömürüsü. Türkiye'de çok az kurumda ücretli gönüllülük yapılıyor. Çok fazla kullanılan birlik ve beraberlik diliyle de gönüllü emeğinin sömürüsüne alan açılıyor.”
Demir etkinliğe ilişkin görüşlerinde ise, sivil toplumdaki gönüllülük anlayışının “emek sömürüsü” üzerine şekillendiğini ve o nedenle ilk aşamada tartışma konusunun bu olması gerektiğini söylüyor:
“Sivil Düşün, AB bütçesini Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları üzerinde yönettiği için çok merkezi bir yerde duruyor. Bu nedenle böyle bir etkinliği zaten onların yapması gerekirdi. Ancak ben bu toplantılarda sivil toplumla ilgili bütçenin ne şekilde dağıtılıyor olduğu, fon veren kuruluşların kontrol mekanizmalarını katı bir şekilde işletmeleri gibi küçük detaylardan başlayarak en temelden konuşmak gerektiğine inanıyorum.
"Sivil topluma farklı bir düzlemden bakıldığında üçüncü sektör deniliyor. Bu bağlamda patronla işçiyi bir araya getiren bir toplantı denilebilir. Evet, bir araya gelinsin ama işçinin, emekçinin, gönüllü ve profesyonel emeği ortaya koyan kişilerin problemi söz konusu. Biraz da kendi içlerinde bunu tartışıyor olmaları gerekir ki çözüme gidilebilsin." (TP)
* Manşet Fotoğrafı: Sivil Düşün AB Programı Facebook