22 Mayıs 2022'de Taksim'deki savaş karşıtı protestodan. (Foto: MA)
Birleşmiş Milletler (BM) Barışçıl Toplantı ve Örgütlenme Hakkı Özel Raportörü Clément Voule, bu hakkın dünyadaki durumuna ilişkin dün (20 Haziran) BM İnsan Hakları Konseyine bir rapor sundu.
Dünyada barışçıl toplantı ve örgütlenme hakkının durumunu değerlendiren Voule, "Sivil alan daralıyor; aynı zamanda, tüm dünyada barışçıl protestolar sırasında yaşanan insan hakları ihlallerinde artış gözleniyor. Bu esnada hükümetler de gösterileri denetlemek için giderek daha fazla askerileştirilmiş (militarize edilmiş) bir yaklaşım benimsiyor" yorumunda bulundu.
BM uzmanı Voule'e göre, "Hükümetler barışçıl protestoyu demokratik bir katılım yolu olarak görmekten ziyade, protestoları bastırmak ve insanların sesini kısmak için baskı yoluna başvuruyor."
Dünyada "protestoları denetlemeye yönelik taktiklerin küresel bir trend olarak askerileştirildiğini" vurgulayan Voule, bu durumun "şiddet ve insan hakları ihlallerinde bir artışa sebep olduğunu" ifade etti.
BM raporu ayrıca "dünyanın dört bir yanındaki hükümetlerin barışçıl gösterileri bastırmak için askeri personel ve askeri tarzda taktikler kullandığını ve bunun yanı sıra bazı durumlarda barışçıl göstericileri yargılamak için askeri mahkemeleri kullandığını" kaydetti.
Voule bu yaklaşımın "şiddet ve gerilimleri, insan hakları ihlallerini ve barışçıl protestolar bağlamında cezasızlığı arttırdığı" uyarısında bulundu.
Kadınlar
Raporda sunduğu bulguları değerlendiren BM uzmanı Voule, "Protestoların askerileştirilmiş bir şekilde denetim altına alınması, bazen susmaları için cinsel istismarın bir silah olarak kullanılması ile karşı karşıya kalan kadın protestocular üzerinde özellikle caydırıcı etki yapıyor" dedi.
"Kriz durumlarından barışçıl protestolara müdahale konusunda damgalama gibi rahatsız edici trendlerin olduğunu" hatırlatan BM uzmanı, "Devletler, protestoları istikrara tehdit ve krizlerin tetikleyicisi olarak yansıtıyor. Bunlar daha sonra protesto hareketlerini bastırmak için bahane olarak kullanılıyor" değerlendirmesinde bulunarak özetle şunları ekledi:
"Yetkililer, protestolar karşısında, topyekun 'öldürmek için ateş edin' emirleri veriyor. Daha az ölümcül silahlar da protestocuları ağır yaralamak ve öldürmek için kötüye kullanılıyor. Bu ihlaller, acilen durmalı ve devletler bunun yerine barışçıl protestoların düzenlenmesini kolaylaştırmalı."
Devletlere çağrıda bulunan Clément Voule, kişilerin sırf barışçıl toplantı temel hakkını kullandıkları için zulme uğratılmaması, hukuka aykırı olarak tutuklanmaması, suçlu gösterilmemesi, işkenceye maruz bırakılmaması, öldürülmemesi veya zarar görmemesini talep etti.
BM uzmanı ayrıca devletlerin "barışçıl protestoları bastırmak için uzun süreli ve aşırı kısıtlamaları öngören olağanüstü hal uygulamalarını hayat geçirmesinin yaygın bir hal aldığını, söz konusu durumun COVID-19 pandemisi sırasında artış gösterdiğini" kaydetti.
Olağanüstü hal ilan etmek, devletlere insan haklarını ihlal etme konusunda tam serbestlik vermez.
(SD)