"Tarihi eserler Prag'da"
Kyme'nin tarih boyunca Akdeniz'in en büyük liman kenti olduğunu belirten Lagona, antik kentten çıkarılan çok sayıda heykel ve tarihi eserin, başta İstanbul olmak üzere çeşitli müzelerde sergilendiğine; ancak 1925'de başlayan kazılarda çıkartılan ilk eserlerin Prag'a götürülmüş olduğuna dikkat çekti.
"1925'de Çeklerin gerçekleştirdiği ilk Kyme kazılarında çıkartılan pek çok eser Prag'a götürüldü. O eserler, Akdeniz medeniyetinin bir parçası, toprakları burası. Buradan hiç götürülmemeleri gerekirdi" diyen Lagona, Aliağa'da yapımı süren müzenin bir an önce tamamlanmasını istedi.
Geçmişte belediyeden müze yeri tahsisi dışında destek göremediklerini anlatan Lagona, müzenin bugünkü durumuna Catania Üniversitesi'nin katkılarıyla ulaştığını belirtti.
Lagona, "Kyme'den çkartılan eserleri, restorasyonlarını tamamladıktan sonra İstanbul ve İzmir'deki arkeoloji müzelerine gönderiyoruz. Aliağa Müzesi tamamlandığında, bu eserler de varoldukları topraklarda yaşamayı sürdürecekler" diye konuştu.
SİT alanı, özel mülkiyet alanı
Kazılarda pek çok ilginç bulguya rastladıklarını, bilimsel analizler için kronolojik çalışmaları sürdürdüklerini anlatan Lagona, SİT alanının bir bölümünün şahısların mülkiyetinde olması nedeniyle ilerleme kaydedemediklerini söyledi.
Lagona, "Ortaya çıkardığımız sütunlu yolun nereye ulaştığını anlayabilmek; Akropol ve liman yakınında yeni kazılara başlayabilmek; denizcilik ve seramikçilik faaliyetlerini anlayabilmek için takas yapılmasını ve serbest kazı iznine kavuşmayı bekliyoruz" diye konuştu.
Kaya: Kültürel mirasa destek
Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya da, antik kentin ve kazı çalışmalarının Aliağa'nın turizme açılması için önemine dikkat çekti; tarihi ve kültürel birikimin gün ışığına çıkartılması için ellerinden gelen her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Kyme'de kazı çalışmaları
* Kyme yöresindeki ilk incelemeleri, Nemrut'ta toprak sahibi olan İtalyan asıllı Demostere Balttazi yaptı; Reinach, 19. yüzyıl sonlarında deneme çukurları açarak ilk ciddi kazı çalışmalarına başladı.
* Tepenin arkasında yer alan Nekropol günışığına çıkartılmış ve birkaç taş heykel bulundu. Bu malzemeler, yeni kurulan İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildi.
* 1925'de Prag Üniversitesi'nden Arkeolog Prof. Antonin Salaç yönetimindeki Çek ekip kazı çalışmalarına başladı. Kil çalışma bulguları nedeniyle "Yazıcının Evi" olarak adlandırılan bir ev ve ufak bir tapınak, neredeyse tamamı sular altında kalan liman yapısı ve kuzey tepenin güney yamacında çok az bir kısmı günümüze ulaşabilmiş tiyatro ortaya çıkarıldı. Bu eserlerin çok büyük bir bölümü, Prag Müzesi'ne götürüldü.
* Prof. Salaç'ın ölümünden sonra, kazı çalışmalarına uzun yıllar ara verildi Yeniden kazı yapmak için Ankara'ya başvuran Çek ekibe izin verilmedi.
* Kyme'de 1952-1955 yılları arasında Foça'da kazı yapan Ord. Prof. Dr. Ekrem Akürgül'ın kısa bir araştırma kazısı dışında hiçbir çalışma yapılmadı.
* 1979-1984 arasında faaliyet gösteren İzmir Arkeoloji Müzesi ekibi, yeni kazılar yaptı ve yeni buluntular ortaya çıkardı. Sistemli kazıları ise Prof. Lagona, 1985'te ekibiyle birlikte başladı. Lagona ve ekibi, 1985-1986 yıllarında İzmir Arkeoloji müzesiyle ortak; daha sonra tek başlarına kazıları sürdürdüler.
* Kazı çalışmalarını 23 yıldır aynı ekip sürdürüyor. (BB)