Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği üyeleri yerel seçimler öncesinde belediyeleri uyarmak için Şişli’deydi.
Engel gördükleri her yeri boyadılar. Yüksek kaldırımlar, rampasız cafeler, basamaklı bankalar...
Daha önce de CHP’li Kadıköy ve AKP’li Beyoğlu’ndaki mimari engelleri gözler önüne seren grup bu sefer Şişli’yi seçti. Çünkü 1999’dan beri Şişli Belediye Başkanlığı yapan Sarıgül, Büyükşehir Belediye başkanlığının en güçlü adayından biri.
Osmanbey’de bir araya gelen engelliler önce yolda yürüyenlere taleplerini anlatan bildiri dağıttılar.
Dernek Başkanı Adem Kuyumcu, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2005'te tüm kamu kurumlarının ve sosyal mekanların engellilere erişilebilir hale getirilmesini zorunlu kılan ilk Engelsiz Kanunu'nu* çıkardığını ancak geçen sekiz yıllık sürede AKP belediyeleri dahil hiçbir belediyenin buna uymadığını belirtti.
Kuyumcu, Şişli'de uzun süredir Sarıgül iktidarda olmasına rağmen hala mimari engellerin yerinde durduğunu belirterek "İstanbul'un tamamında da böyle olacaksa, bizim oyumuz Sarigül'e olmayacak" dedi.
Engelliler, ellerinde spreylerle "engel" gördükleri yerleri boyamaya başladı. Yukarıdaki kadın erkek figürü de engellilerin de cinsel hayatı olduğunu hatırlatıyor.
Basamak engeli: İlk durak basamakları nedeniyle engellilerin girmesi mümkün olmayan bir bakkal dükkanıydı.
Kaldırım engel: Türk Standartları Enstitüsü'nün (TSE) standarlarına uymayan yüksek kaldırımlar.
Banka engel: Bankaların girişinde rampa yok.
Rumeli Caddesi'nde kaldırımlar yeni döşenmesine rağmen yine çok yüksek inşa edilmişti. Görme engelliler için hissedilebilir taşlar konmamıştı. Taşları döşeyen ustalar, ileride engelliler için taşlar olduğunu söyledi.
Direğin önünde biten bu beş taşa görme engellinin nasıl ulaşacağını bilen yok. Çünkü arada olması gereken taşlar yok. Engelliler, birçok belediyenin gösteriş için beş tane yalan yanlış taş döşeyip bıraktığını hatırlattı.
Pastane engeli: Pastane sahibi kendilerinin engellilerin içeri girmesi için her türlü yardımı yapabileceğini söyledi. Bir akülü sandalyenin üstündeki kişiyle birlikte 150 kiloya vardığını duyunca sadece gülümsemekle yetindi.
Engelliler, sorumluların yerel yönetimler, projeyi çizen mimar, uygulayan mühendis olduğuna dikkat çektiler.
Yunus Akıncıoğlu, "kapımızın önündeki markete gidemiyoruz" diyerek bunun bir zihniyet sorunu olduğuna belirtti.
"Sosyalleşmek için sinema, tiyatro, konser salonlarına giremiyoruz. Kamu kurumlarında nüfus kağıdı dahi çıkartamıyoruz. Bizim de diğerleri gibi özgür ve bağımsız hareket edebilme hakkımız var. "
* 2012'de süresi dolan yasa tüm itirazlara rağmen 1+2 yıl daha uzatıldı.