Sıra Denktaşı Değiştirmekte

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin (TKP) Genel Başkanı Hüseyin Angolemli, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ahmet Barçın ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Süha Türköz, Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki seçimlerin iki toplum liderleri arasındaki süren görüşmelere etkisini Bianet'e değerlendirdi.

Talat, Angolemli ve Barçın "Önemli olan Rum tarafı liderinin değişmesi değil, çözüme yanaşmayan ve şimdi de Papadopulos'u bahane eden Denktaş'ın değişmesi ve KKTC'lilerin sesine kulak verilmesi" görüşünü savunurken, Türköz ise "Kıbrıs görüşmelerinin kişilere endeksli olmadığını" söyledi.

Hükümetin büyük ortağı UBP'den Genel Sekreter Türköz ise, Annan Planı'nı Rumların uzun bir süre Kuzeye göçü olmaması koşuluyla desteklediklerini belirtirken, muhalefetteki partiler ise Annan Planı'nın ana hatlarıyla kabul edilmesi ve görüşmelerin "çözüme gidilme amacıyla yapılmasını" istiyor.

"Denktaş seçimi bahane ediyor"

CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat Papadopulos'un eski bir EOKA'cı olarak ciddi bir endişe yarattığını ama Rum yönetiminin Annan Planı'nı onaylayan çizgisinin değişmeyeceğini savunuyor.

* Papadopulos'u destekleyenler onun değiştiğini ve adada çözüm istediğini iddia ediyor. Bunun doğruluğunu görmek için beklemeye ihtiyacımız var. Denktaş Papadopulos'u bahane edip çözümden kaçmaya çalışıyor.

* Papadopulos'un seçilmesinde Rumların Kıbrıs'ta çözüme yönelik düşüncelerinden başka etkenler de var. Kıbrıs Rum Kesimi'ndeki Çalışan Halkların Devrimci Partisi (AKEL), Klerides döneminde iktidardan uzak kaldı ve kendi iddialarına göre emekçiler bu dönemde büyük zarar gördü dolayısıyla ideolojik olarak Klerides'e karşı mücadele etmek zorundaydılar. Bu mücadelenin gereği olarak Papadopulos'u aday çakırdılar.

"KKTC'de eylemler sürecek"

KTOEÖS Başkanı Ahmet Barçın "Kıbrıs sorunuyla ilgili görüşmelerde masada kim olduğu önemli değil, önemli olan iyi niyettir" diyor.

* Papadopulos'un geçmişine bakarak değerlendirme yapmak doğru değil. Kendisi Annan Planı çerçevesinde barış istediğini söyledi. Denktaş 40 yıldır süren bir çözüme varamadı. Şimdi bizim cesaret gösterip görüşmeciyi değiştirmemiz gerekiyor .

* KKTC'liler barış isteklerini meydanlarda gösterdi. Bu mitinglerden sonra Kofi Annan'ın adaya gelmesi anlaşma sürecini hızlandıracaktır. 70 bini aşkın kişinin fikirleri görüşme masasında dile getirilmeli.Annan'ın geleceği gün de eylemler yapmayı planlıyoruz.

"Seçim sonucu Denktaş'ın işine yaradı"

TKP Genel Başkanı Hüseyin Angolemli, bianet'e açıklamasında Rum tarafı AB'ye girmeden bir çözüme varılamaması halinde, Kıbrıs Türklerinin şu an önerilen hakları da kaybedeceğini, planın asıl muhalifi olan Türk tarafının çözüm için istekli olması gerektiğini belirtti:

* Kıbrıs Rum kesiminin birleşmeye yönelik politikalarında bir süreklilik var. Yeni gelen Başkan da bu çizgiyi sürdürecektir. Papadopulos seçimi kazanacağı belli olunca Kıbrıs Türklerinin tarihine, geleneklerine ve eşitliğine saygı duyarak Annan Planı çerçevesinde görüşmelere devam edeceğini söyledi, çözüm isteğini öne çıkardı.

* Klerides, Annan Planı'nda uzlaşma sağlayamayan taraflardan biriydi. O değiştiğine göre şimdi Denktaş'ın değişmesi gerekiyor. Denktaş Papadopulos'un çözüm konusunda katı olduğuna işine yarayan bir gelişme olarak görüyor.

* Rum tarafının AB'ye girişi sonrası yapılacak görüşmeler KKTC'nin zararına olacak, şu anki planla kazanılacak haklar kaybedilecektir. Önemli olan bu süreci iyi değerlendirmek. Zaman harcayacak lüksümüz yok.

"Rumların Kuzeye gelmesi eşitsizlik yaratır"

UBP Genel Sekreteri Süha Türköz, Rum tarafının tutumunun Ulusal Konsey'ce belirlendiğini ve Başkan değişikliğinin görüşmelere etkisi olmadığını söyledi.

* Klerides Rum tarafını Avrupa Birliği'ne (AB) girişin eşiğine getirdi ve belki kendini göstermek için çözüm için bir şeyler yapar. Bu konuda iyimserim. Klerides, Rumlardan bazılarının kuzeye yerleşmesini Papadopulos ise "tüm göçmenler evlerine gelsin" diyor söylemleri farklı ama düşünceleri aynı.

* Amacımız iki toplumun birleşerek AB'ye girmesi. Ancak Türk tarafı olarak geçmişte yaşadığımız tecrübelere dayanarak gerek nüfus gerek siyasal haklar açısından uzun bir süre daha, iki bölgede iki ayrı halkın yaşamasını istiyoruz.

* Rum nüfusun kuzeye gelmesi yıllardır savunduğumuz siyasal eşitliğin bozulması demektir. Bu nedenle mal ve mülklerin uluslar arası ölçülerde bir takasla değiştirilmesi istiyoruz. Kıbrıs için süren mücadelemizin bizim için de artı tarafı olması gerekir. Bu da iki toplumun ortak devlette ancak ayrı yaşamasıyla olur.(ÖG/BB/NK)