Sinop, İnceburun'da yapılması planlanan nükleer santral için ağaç kıyımı devam ediyor. Santrala karşı mücadele eden bölge sakinleri Samsun Bölge İdare Mahkemesi'nde nükleer santralın Sinop üst ölçekli planlarında olmaması nedeniyle projenin durdurulması için dava açtı.
Dava devam etmesine rağmen santralin yüklenici kuruluşu bölgede ağaç kesmeye devam ediyor.
Yeşil Gazete yazarı, Pınar Demircan bianet'e son günlerde basına yansıyan "Sinop'ta nükleer santral inşaatı için 650 bin ağaç kesildi" haberlerini yorumladı.
İnceburun'a 111 km mesafede deprem fay hattı olduğunu belirten Demircan, bölgenin riskli olduğunu ve depremsellik araştırması yapabilmek için ağaçların kesildiğini belirtti.
"Bakanlık ağaçların endüstriyel amaçlı kesildiğini söylemişti"
Nükleer santral teknolojinin Japonya'dan Türkiye'ye ihracatı 2014 yılında Japonya meclisinde onaylandı. Bu tarihten sonra ağaç kesimine başlanarak ilk etapta 250 bin ağac kesildi.
Sivil toplum kuruluşlarının buna itiraz etmesiyle Enerji Bakanlığı'nın açıklama yapmak zorunda kaldığını ifade eden Demircan, "Bakanlık o dönem kesimin endüstriyel amaçlı olduğunu söylemişti fakat daha önce de o bölgede endüstriyel amaçlı ormancılık hiç bir zaman yapılmamıştı" dedi.
"Ormanlık alan artık çorak arazi"
"Bölgeye bakarsanız tamamen tırpanlanmış. Dümdüz bomboş bir arazi olmuş. Yüzde 99'u orman olan bir bölgeydi İnceburun. Bu kesimi yer lisansı alınmamış bir proje için yasal olmayan şekilde yaptıkları ortada.
"Bu proje yer lisansı olmayan bir projedir. 2013'ten 2018'e kadar beş yıl boyunca bu lisans alınamamıştır, bu halde 65 bin ağaç katledilmiştir. Dileğimiz bu santral projesinin iptali fakat iptal olduğunda kesilmiş olan bu ağaçlar geri gelebilecek mi?
"Maliyeti iki kat arttı"
"Bu sene Temmuz ayında Sinop nükleer santral projesinin maliyetinin iki kat arttığı açıklandı. Maliyet 22 milyar dolardan 40 milyar dolara çıktı.
"Bunun sebeplerinden birisi Fukuşima'nın maliyetinin bugün 700 milyar dolara yaklaşmış olmasıdır. Japonya kendi yüklenmiş olduğu maliyetleri Türkiye'ye yansıtma ya çalışıyor.
"Türkiye hükümeti de buna rağmen projeye devam ediyor ve sesini çıkartmıyor. Bu projeye başlandığında dolar 2 TL'ydi ama şu an 5 buçuk TL'nin üzerine çıktı. Yani projenin maliyetini kat ve kat artmış durumda. Yapılan sözleşme de uluslararası bir anlaşma olduğu için taraflar buna uymak zorunda.
Sivil toplumun önemi
Demircan, geçtiğimiz sene yaptığı Japonya ziyaretindeki izlenimlerini ise "Japonya'da insanlar kendi elleriyle Türkiye'de nükleer santral yapılmasına karşı" sözleriyle ifade ediyor.
"Japonya nükleer felaketin başlamasıyla çalışabilir durumdaki 43 reaktörünün tamamını önce kapattı ve güvenlik standartlarını yükseltmek için uğraşmaya başladı.
"Çünkü bir deprem ülkesi olan Japonya'da halk, başka Fukuşima'ların yaşanmasını istemediği için sokakalara döküldü, eylemler yaptı, davalar açtı. Devletin korumasız ve yalnız bıraktığı halk radyasyona maruz bırakoıldığı için hesap sordu. Bugüne kadar yeniden devreye alınabilen reaktör sayısı ise yalnızca beş.
"Japonya'da hükümet kendi ülkesinde kullanamadığı nükleer teknolojiyi şimdi yurt dışına ihraç ederek değerlendirmeye çalışıyor. Ancak Japonya halkı nükleer felaketi yaşıyor ve kendi hükümetlerinin bir başka bir ülkede benzer facialara neden olmasını istemiyor.
Türkiye'nin nükleer santral hikayesi
Konuyla ilgili olarak Türkiye'nin nükleer santral hikayesini anlatan, yönetmenliğini ve yapımcılığını Can Candan'ın üstlendiği Nükleer Alaturka belgeselini aşağıdan izleyebilirsiniz.
Pınar Demircan hakkındaÇevre habercisi, araştırmacı yazar. Ekonomi okudu, Japonca öğrendi, insan kaynakları yönetimi alanında çalıştı. Çocukken Hiroşima Türküsü’nü dinlediği an itibariyle bir nükleer karşıtı. Amacı Nükleer enerji santralleriyle ilgili güvenilir ve güncel bir bilgi kaynağı oluşturmak, bu santrallerin yarattığı risklere ve sorunlarına ilişkin dosya, raporlar sunmak olan Nükleersiz.org sorumlularına katıldı. Bu süreçte Yeşil Gazete’de de nükleer karşıtı yazıları yayımlanmaya başladı. Fukushima faciasının gerçek sonuçlarını izlediği Japonca ve İngilizce kaynaklardan da aktarmaya çalışıyor. İçinde yaşadığımız risk çağında nükleer riskler ve bu risklerin toplumsallığı üzerindeki düşüncelerini bilimsel zemine oturtmanın derdiyle sosyoloji doktorasına devam ediyor. |
Sinop Nükleer Santrali Projesi hakkında1990’lı yıllardan itibaren Sinop’a kurulmak istenen nükleer santral için, 2014’te Japonya’daki hükümet ile Türkiye arasında hükümetlerarası anlaşma imzalandı. Anlaşma Nisan 2015’te TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Santral doğal yapısını bugüne kadar koruyabilmiş Akliman, Sarıkum ve Hamsilos Tabiat Parkı’nın kapsayan İnceburun’a yapılıyor. Yanındaki 2 bin nüfuslu Abalı Köyü bu nedenle boşaltıldı. Nükleer santralin 4,800 MW gücünde olması planlanıyor. Atmea 1 tipi reaktörlerle çalışacak santralle ilgili anlaşma 2013’te yapılmıştı. Santralin yapımını Japonya’dan Mitsubishi Heavy Industries, Itochu Corp. ve Fransa’dan GDF Suez şirketleri 22 milyar dolar bedelle üstlenmişti. Reaktörleri de Mitsubishi Heavy Industries ve Fransa’dan Areva şirketi imal edecek. Türkiye’nin en mutlu şehriTürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Sinop sağlık ve altyapı bakımından diğer şehirlere kıyasla daha gerilerde olmasına rağmen, son üç yıldır en mutlu şehri. Sinop, Antik Yunan dönemi filozoflarından Diyojen'in doğum yeri. Bundan 2300 yıl önce Diyojen burada yoksul bir hayat sürmüştü. Sadece üzerindeki giysileri ve içinde uyuduğu bir fıçısı vardı ve dini kurallara uymaya çalışanları, siyasi liderleri ve doğal olmayan toplumsal kurallara uyarak yaşayanları eleştiriyordu. 2006’da şehir merkezine dikilen Diyojen heykeli, şehrin onun felsefesiyle bağı olarak anılıyor. Dünyada 145 reaktör kapatıldıDünyada nükleer santraller 1954'ten bu yana devrede. ABD'den Ermenistan'a 31 ülke nükleer santrale sahip. Aralarında Türkiye'nin de olduğu yaklaşık 20 ülke ise ilk kez ya da yeni nükleer santral kurmayı düşünüyor. 69 reaktör inşa halinde. 58'i Asya'da 11'i Batıda. Dünyada 193 nükleer santralde 436 reaktör çalışıyor. Bugüne kadar 145 reaktör kapatıldı. Almanya, İspanya, Belçika hepsini kapatma kararı aldı. |
(HA)