Fotoğraflar: Kadın Savunma Ağı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Kadınlar açısından bakıldığında durum çok daha kötü. Sınırda bekleyen kadınlar cinsiyetçiliğe ek olarak ırkçılık ve ayrımcılıkla da mücadele etmek zorunda. Ayrıca kadınların en büyük sorunu sağlık koşulları. Sınırda bekleyen kadınlar ve çocukların sağlığa erişim hakkı yüzde yüz oranında yok sayılmış durumda.”
Gözlemler, Kadın Savunma Ağı’ndan Sezen Özkan’a ait. Özkan ve bir grup kadın İstanbul’daki Kadın Savunma Ağı adına Pazarkule’deydi. Mültecilere özellikle, su, mama, ped gibi destek ürünleri götürdüklerini anlatan Özkan, özellikle kadınlar açısından dayanışmanın önemine dikkat çekiyor.
‘Kadınlar yardım sırasına dahi giremiyor’
Özkan, gözlemlerini şöyle anlatıyor:
“Kadınlar açısından baktığımızda özellikle Birleşmiş Milletler’in (BM) kurduğu yardım sırasında kadınları göremedik. Zaten BM’nin de sistemli bir destek verme durumu yok. O durum da çok sıkıntılı ve plansız. Ama kadınlar destek sırasına gidemiyor bile. Çünkü hem çok fazla sayıda erkek var hem de çocukların sorumluluğu tamamen kadınlar üzerinde ve kadınlar çocuklarıyla birlikte o sıralarda bekleyemiyor.
“Tuvalet ve su en büyük sorun”
Özellikle kadınların yaşadığı en önemli sorunun ped olduğunu söyleyen Özkan, şöyle diyor:
“Kadın pedi yok, mama yok, çocuk bezi yok, su yok. Yokluk içinde oradaki kadınlar. Başvuracakları bir merkez yok kadınların. Özellikle sorduk. Taciz, tecavüz var mı? diye. Kadınlar, böyle bir sorun olmadığını çünkü herkesin tek derdinin karşıya geçmek olduğunu söyledi. Böyle bir sorun olmaması çok iyi elbette ama kadınların ve çocukların zaten o bölgede can güvenliği de yok.”
“Erdoğan gidersiniz” dedi
Mültecilerin büyük bir bölümünün “Erdoğan gidersiniz” dediğini aktaran Özkan, mültecilerin Avrupa’ya geçmek dışında bir düşüncesi olmadığını söyledi. Özkan şunları anlattı:
“Yunanistan’a yakın bir köye gittik. Orada özellikle geceleri mültecilerin sayısı artıyor. O köyde çok ciddi sorunlar yaşadıklarını da duyduk. Ama maalesef düzenli bir yardım sistemi yok. En temel ihtiyaçlar bile karşılanmıyor.”
Mülteci kadınların sorunlarını her zaman gündemleştirmk gibi bir dertleri olduğunu söyleyen Özkan, son mülteci hareketleri sonrası çözümün aciliyet kazandığını belirtti. Özkan, tüm kadıları mülteci kadınlarla dayanışmaya çağırdı.
Ne olmuştu? İdlib'de 28 Şubat 2020'de saldırı sonucu en az 34 Türkiyeli asker yaşamını kaybetti. Bunun üzerine 29 Şubat 2020'deki konuşmasında Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, "Bu kapıları bundan sonraki süreçte de kapatmayacağız" dedi. Erdoğan'ın açıklaması sonrası binlerce mülteci Türkiye'nin farklı noktalarından "Avrupa'ya geçme hayali" ile Edirne Pazarkule'ye akın etti. İnsan hakları savunucuları göçmenlerin güvensiz koşullarda olduğuna dikkat çeken açıklamalar yayınladı. Bu arada, bazı mülteciler botlarla karşıya geçti ancak bu kez de Yunanistanlı ırkçıların ve Yunanistan polisinin saldırısına uğradı. Soylu, binlerce mültecinin Yunanistan'a geçtiğini duyururken, Yunan Dışişleri Bakanlığı bilgiyi doğrulamadı. 4 Mart itibariyle Edirne Valiliği, Yunanistan polisinin ateş açtığını, bir mültecinin öldüğünü ve beş mültecinin de yaralandığını duyurdu. |
(EMK)