Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali, 26- 29 Ocak tarihleri arasında 39. kez gerçekleştirildi. Fransa'nın Charente bölgesinde yer alan şehir, çok çeşitli etkinlikler ve imza günleriyle, bir kez daha, yüz binlerce ziyaretçiyi kendine çekmeyi başardı.
Angouleme 2012, "Sınır Tanımayan Çizgi Roman - Birleştirici Bir Sanat" başlıklı sergiye de ev sahipliği yaptı. İki ülkenin çizgi roman kültürlerine dair sergileri aynı çatı altında sunmayı hedefleyen bu etkinliğin küratörü, Türkiye ile de yakın ilişkileri bulunan Belçikalı Didier Pasamonik idi.
Angouleme'in tanınmış simalarından olan ve festivalde de ilk yıldan beri aktif görevler alan Jean Mardikian'ın bir Ermenistan sergisi düzenlemek istemesi ile Pasamonik'in "komşu sergiler" fikri buluşunca, Türkiye ve Ermenistan, "çizgi romanın başkenti" olarak tanınan Angouleme'de de komşu oldu.
İstanbul merkezli Studio Rodeo adına birkaç yıldır ziyaret ettiğim Angouleme'de böyle bir sergi düzenlemek her açıdan çok cazipti. Açılışa bir ay kalana dek, Türkiye'yi sergide bir mizah dergisiyle birlikte temsil etmemiz söz konusuydu.
Ancak, Ermenistan ve Türkiye sergilerinin birlikte sunulacak olması, mizah dergisi tarafında bazı tereddütler yarattı. Dolayısıyla etkinlik kapsamında ziyarete açılacak büyük boy röprodüksiyonların tamamı Studio Rodeo çalışmalarından oluştu.
Cem Özüduru'nun "Şafak Ayazı" ve "Zombistan" adlı kitaplarından örnek sayfalar, Ergün Gündüz'ün "Efsun" sayfaları, Murat Kalkavan'ın "Gazino"su veStudio Rodeo 2011 Çizgi Roman Yıllığı'ndan çeşitli öyküler, Amerikan yayıncılar için yaptığımız çalışmalarla birlikte sergide yer aldı.
Serginin açılışını, Charente bölgesi senatörü Michel Boutant yaptı. "Türkler ile Ermeniler arasındaki tarihin Fransa gündeminde olduğu böyle bir dönemde, hem Türk hem Ermeni sanatçıları Angouleme'de barışçı bir ortamda konuk etmekten mutluyuz" diyen Boutant, her iki sergiyi de basınla birlikte gezerek, eserler hakkında bilgi aldı.
Ermenistanlı sanatçıların neredeyse tamamı genç kadınlardı. Japon ve Amerikan çizgi romanlarının günümüz Ermenistan'ında Frankofon çizgi romana kıyasla çok daha yaygın olması, yeni neslin çalışmalarına doğrudan etki etmiş. Ermenice çok az çizgi roman yayını olması, Ermenistanlı gençleri Rusça edisyonlara yönlendiriyor. Etkinliğin Ermenistan kanadını organize eden Fransalı Ermeni yazar / eleştirmen Laurent Melikian, Ermenistan'da çizgi romanı yaymak ve geliştirmek için çalışan bir derneğe destek oluyor.
Etkinliğin üçüncü gününde Melikian'ın yaptığı sunum, Fransa Ermenilerinin anılarından esinle yazılıp çizilmiş olan ve tamamı 1915'e odaklanan eserler üzerineydi. Melikian, Fransız dinleyicilerden gelen bazı sorular üzerine, tarihin bu dönemine neden ısrarla yoğunlaşıldığını şu sözlerle açıkladı: "Fransa Ermenilerinin taşıdığı kimliğin miladı o dönemdir. Hem o yüzden, hem de konunun 20. yüzyıl tarihindeki öneminden ötürü sıkça işleniyor. Sunumu sonrasında Melikian ve bazı Fransız gazetecilerle yaptığımız sohbette, Türkiye Ermenilerinin güzel sanatlarda çok aktif olduğunu, Studio Rodeo'nun çalışmalarında Sayat Uşaklıgil'in de bazen görev aldığını belirttim.
Çizgi roman dünyası içinde Ermeni kimliğiyle yer alan bir başka çizgi romancı olan Gorune Aprikian'la, Hrant Dink üzerine belgesel nitelikte bir çizgi roman gerçekleştirme projesi üzerine konuştuk.
Sıcak gündemin gerilim koktuğu bir döneme denk gelmesine rağmen, etkinlik, yapıcı bir dostluk havası içinde geçti. (MM/EKN)
* Jean Mardikian, ailesi 1922'de İstanbul yakınlarından Fransa'ya göç etmiş bir entelektüel. 1950'lerde ziraat mühendisliği çalışmaları yapmak üzere Türkiye'ye gelen bir Fransız ekibin içinde yer alıp, İstanbul'dan Adana'ya kadar geniş bir coğrafyada dolaşmış. Tarih ile bellek arasındaki ilişkiye dikkat çeken Mardikian'ın, Fransa'daki ilk nesil Ermeniler arasından, hatıralarına başvurulması gereken, zengin bakış açılarına sahip bir kişilik olduğu yönündeki izlenimimiz, bu sohbet sırasında kuvvetlendi.
* Bu yazı 3 Şubat 2012 tarihli AGOS gazetesinden alınmıştır.