Şapkalı adam başını salladı, “Allah kabul etmesin, kaçakçılık diyorlar” dedikten sonra sesini biraz daha yükselterek, “Sınır diye bir şey icat etmişler, dağları da sınır olarak bellemişler. halbuki ne sınırı, ne kaçakçılığı…”
Roni Nasır Kaya’nın “Besna” adlı öykü kitabındaki aynı isimli öyküsünde, karakterlerden biri olan Şapkalı adam ile Kemal Amca arasındaki diyalogda geçiyor bu ifadeler. Daha önce yaşadıkları yerlerin sınırlarla ikiye bölünüp akrabalarını, ailelerini sınırın öte tarafında bırakmak zorunda kalanların, yapay olan sınırlara yüklediği anlamı özetliyor bu ifadeler. “Seccade” (Sitav Yay.) adlı ilk öykü kitabını geçen sene yayınlayan Roni Nasır Kaya, ikinci öykü kitabı “Besna” (İzan Yay.) ile birinci kitabındakinin devamı niteliğinde, sınır boyundaki rutin köy hayatının içinden sesleniyor .
Öykülerinde Van ve köylerindeki insanların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel hayatlarına odaklanıyor Roni Nasır Kaya. Öykülerinde özne olarak kadınları, çocukları, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarını, insanların sonradan hayatlarına giren sınırları anlatıyor. Siyasetin, köylülerin yaşamlarına etkilerini kara mizah tarzında işliyor ayrıca kimi öykülerinde.
Seccade’de yer alan 11 öyküde yazar, Van ve köylerinde yaşayan insanların hayatlarına odaklanmıştı. 5 hikayenin yer aldığı “Besna”da da aynı bölgeden insanların günlük yaşamlarını anlatıyor. Aslında buradan bakıldığında, ikinci kitapta birinci kitabın kaldığı yerden devam ediyor.
Kadın karakterler
Hikayelerinde Kaya, günlük rutinleri birbirinin aynıymış gibi görünen köylerde, insanların birbirleriyle olan ilişkilerini, dış dünya ile olan bağlantılarını, günlük siyasetin, devletin onlara bakışını ve onların siyaset ve devletle olan ilişkilerini irdeliyor. Ama en çok da kadınların ezilmişliğini, değersiz görülmesini, erken yaşta evlendirilen kız çocuklarını, erkeklerin kadınlara karşı fiziksel ve duygusal şiddetini anlatıyor. O yüzdendir neredeyse bütün öykülerinde bu kadınlara yer vermiş ve bazı öykülerinin isimleri kadın isimlerinden oluşuyor. Bazen Hüsna olur bu kadınların isimleri, bazen Besna olur, bazen Süheyla, bazen Sultan…
Öykülerinde Kaya, bazen de hayatın olağan akışının dışına çıkan köyde yaşayan bu insanların “diğer” yaşamlarına yönünü çevirmiş. İki çocukları gerilaya katılmış olan yaşlı karı kocanın öyküsünü anlattığı “Seccade” adlı kitabındaki aynı adlı öykü ve köyleri askerler tarafından basılarak gözaltına alınan köylülerin yaşadıklarını anlatan yine aynı kitaptaki “Maruzat” ile işçi-devrimci Erol’un hikayesini anlattığı “Besna” adlı kitabındaki “Partizan” öyküleri bunlardan bazıları.”
Roni Nasır Kaya “Sokaktaki Ben” öyküsünde ise bir sokak köpeğinin gözünden sokak hayvanlarının yaşam mücadelelerine dikkatimizi çekiyor.
Uzun yıllara dayanan gazetecilik tecrübesini Kaya, öykü yazarlığı ile buluşturarak okuyucuyu yapay sınırların dibindeki köylerin gerçek yaşamına ve gerçek insan öykülerine doğru yolculuğa çıkarıyor.
Roni Nasır Kaya hakkında
Gazeteci. 2000-2007 yılları arasında Dicle Haber Ajansı'nda (DİHA) muhabirlik ve yöneticilik yaptı. 2008 yılında Finlandiya'ya yerleşti. Finlandiya Yazarlar Birliği PEN ve Finlandiya Gazeteciler Sendikası üyesi. Helsinki StandinAO Audiovisuaalinen Viestinta Digimedia bölümünden mezun oldu. Daha sonra çeşitli prodüksiyon firmaları ve televizyon kanallarında program yapımcısı olarak çalıştı.
(FD)