YO'nün karşılaştığı tepkilerin Anayasa'daki eşitlik, kamu hizmetlerinden eşit faydalanma, eşit davranma ilkelerine ve ayrımcılık yasağına aykırı olduğunu vurgulayan Anıl, "YO'nün eğitim fırsatından sağlıklı öğrenciler kadar faydalanma hakkı var. Bu hakkı, sadece HIV pozitif olması gerekçesiyle engellenemez" dedi.
YO, kamu otoritesine dava açabilir
Anıl, dileyen öğrenci velilerinin çocuklarını YO ile aynı sınıfta okutmayabileceğini, ancak YO'nün sınıfından alınmasını talep etme hakları olmadığını vurguladı.
"Burada korunması gereken YO'nün yararıdır. Kamu otoritesini temsil eden kimseler yasaların YO'ye tanıdığı hakları kullanmasına engel olurlarsa ya da bu hakkı kendilerine tanımazlarsa, bir görev suçu ortaya çıkar" diyen Anıl, sözlerini şöyle sürdürdü:
"YO'nün sınıfından alınması gibi bir durum söz konusu olursa, eğitim hakkı kısıtlanırsa; kamu otoritelerine karşı maddi-manevi tazminat davalarını açma hakkına her zaman sahip."
Bir yasal deneyim
Anıl, geçmişte benzer olaylarla karşılaşan kişilerin yasal yollardan haklarını aradıklarını da hatırlattı:
* AIDS hastası bir kimse, işyeri hekimi hastalığını öğrendikten sonra işinden uzaklaştırıldı.
* Yasal yollardan hakkını aramak istediğinde, öncelikle işyeri hekimini İstanbul Tabip Odasına şikayet etti.
* Tabip Odası Onur Kurulu, hekimi kusurlu gördü ve meslekten kısa süreli uzaklaştırılmasına karar verdi.
* AIDS hastası olan vekilimin İş Kanunu'ndan ve hekimin meslek sırrını açıklamasından kaynaklanan Ceza Davası sürüyor.
Kamu, YO'nun haklarını korumakla yükümlü
"YO'nun maruz kaldığı tutum ayrımcılıktır, etnik ayrımcılıktan da bir farkı yoktur" diyen Anıl, kamu otoritesinin YO'nun eğitimi ile ilgili bütün tedbirleri alması gerektiğini söyledi; toplumun HIV'nin bulaşma yolları konusunda bilgilendirilmesinin önemini vurguladı.
"Hepatit B daha kolay bulaşır"
Anıl, sözlerini şöyle sürdürdü:
* Bu olayda azınlık durumunda olan ve hakları ihlal edilen YO'dur. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde düzenlenen ayrımcılık yasağının tipik bir örneği yaşanıyor.
* Kamu otoritesinin, YO'nun haklarını korur nitelikte çalışması gerekir. Tarafları uzlaştırmak çözüm olabilir. Velilere, HIV pozitifin bulaşma yollarını ve diğer öğrenciler açısından ancak çok çok olağanüstü bir durumda risk taşıdığına dair eğitim verilebilir.
* Unutmamak gerekir ki, Türkiye'de her 10 kişiden birisi Hepatit B hastası ve hepatit B, çok daha kolay yollarla bulaşan bir hastalık. Buna karşı tedbir almayan kimselerin, bulaşma ihtimali zor olan HIV konusunda böyle davranması, bana Ortaçağ'da cüzamlıların toplum dışına itilmesine benzer bir tavra benziyor.
HIV ile birlikte yaşamak
* HIV'nin en yaygın olduğu Afrika, sıkça görüldüğü Avrupa ülkelerinde bile ayrımcılık anlamına gelmiyor. Toplumun bu insanlarla barışık yaşamaları, hastalıklarıyla toplum içine kabul edilmeleri için ciddi çalışmalar yapılıyor. Türkiye'de de HIV hastalarını toplumdan ayırmaktan ziyade, bir arada yaşamalarının koşullarının oluşturulması gerekiyor.
* Aksi taktirde, "sağlıklı" ve "sağlıklı olmayan insanlar" gibi bir ayrıma gitmemiz gerekir. Şu anda yaşanan süreç bile, YO için çok büyük bir travma. Onu tek başına ya da gözetim altında eğitime zorlamak, çok daha ciddi bir travmaya yol açacaktır. (BB)