Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 21 Temmuz 2012 yılında çıkardığı bir yönetmelik ile ilkokul dahil orta okul ve liselerde kaldırdığı sınıf tekrarı geri geliyor. Geçtiğimiz günlerde Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’e konuşan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sınıfta kalma olmadığı için eğitimde önemli ölçüde seviye düşüklüğü olduğunu belirterek, "2020-2021 öğretim yılından itibaren ortaokul ve liselere yeniden sınıf tekrarı gelecek. Öğrenciler dört işlemi bilmeden lise bitiriliyor" dedi.
Selçuk, eğitimde kalitenin daha da düşmemesi için sisteme son verildiğini söyledi. Peki, sınıf tekrarı eğitimde kaliteyi arttırır mı? MEB’in kararı nasıl değerlendirilmeli?
TIKLAYIN-Ortaokul ve Liselerde Sınıf Tekrarı Geri Geliyor
Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Üyesi Ali Türkmen ve Eğitim-Sen Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan 7 buçuk yıl önce kaldırılan uygulamanın geri getirilmesini bianet’e yorumladılar.
Türkmen: Tek derste bile tekrara gidilmeli
Sınıf tekrarının 7 buçuk yıl önce kaldırılmasıyla hata yapıldığını belirten Ali Türkmen, “Yeniden geri getirmek için bir hayli geç kaldılar. Bugüne kadar başarısız bir şekilde mezun olan öğrenciler ne olacak?” diye sordu.
Türkmen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sınıf tekrarı devlete yük getiriyordu. Yük getirdiği için de önce yumuşattılar, sonra kaldırdılar. 6-7 dersten başarısız olan öğrenciler sınıf geçiyordu. Bunun farkında olan öğrenciler çok rahattı, okula sadece devamsızlık mecburiyetinden zorunlu olarak gidip geliyorlardı ama derslere katılım yoktu.
“Bunca yıl öğrenciler, öğretmenler, okul yönetimi ve velilerde bir disiplin boşluğu yarattı. Bu boşluğu yaratıp yeniden disipline nasıl sokulacak, uygulama hayata geçtiğinde göreceğiz. Uygulamada kota olacaksa hiçbir sonuç alınmaz. Tek derse dahi sınav hakkı tanınmamalı. Tek ders de bile sınıf tekrarına gidilmeli, kurul kararıyla tek dersten geçirilmeye başlandığı zaman bunun önü alınamıyor, sistem esniyor.”
Bozdoğan: Amaç meslek liselerine yönlendirmek
Eğitim- Sen Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ise uygulamanın geri getirilmesini şöyle değerlendirdi:
“Eğitimci olan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un eğitimdeki nitelik sorununu sınıf tekrarıyla çözebileceğini düşünmesi gerçekten üzücü bir durum. Sayın Bakan, ‘eğitimde kalite’ diye soyut bir kavram üretti, bu kavramın içeriği nedir bilmiyoruz.
“Aslında buradaki asıl amaç öğrencileri meslek liselerine yönlendirmek ve ara eleman yetiştirmek. Bakanın, satır arasında ifade ettiği ‘Başarısız öğrenciler kendine uygun olan okul türüne yönelsinler’ söylemi niyetini gayet ortaya koyuyor. Okulu 18 yaşına kadar bitirme zorunluğu var. Bu durumda öğrenciler okulu daha kolay bitireceklerini düşündükleri meslek liseleri ya da açık liseleri tercih edecekler.
“Eğitim sadece sınav ile ele alınamaz”
“Ayrıca bir öğrencinin eğitim süreci sadece sınav ile ele alınamaz. Sınav başarı ya da başarısızlığı tek başına eğitim sürecinde bir veri olamaz. Hele Türkiye gibi eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığı, öğrencilerin eşit eğitim süreçlerinden geçmediği bir ülkede sınav hiçbir şekilde belirleyici olamaz. Bu nedenle sınıf tekrarının olumsuzlukları olacak. Bu olumsuzluktan en çok yoksul kesim etkilenecek.
“Yoksul kesimdeki öğrencilerin eğitime erişimi, zengin öğrencilerle aynı değil. Bu durumda varlıklı aileler sınıf tekrarının önünü almak için her türlü desteği sağlayacak, çocuk akademik eğitim alacak. Fakat yoksul kesimdeki öğrencilerin bu şansı olmayacak ya meslek lisesi ya da açık öğretime gidecek ve üniversite eğitimi alma fırsatı olamayacak.
“Öğrenciler istedikleri okulda okuyabilmeliler”
“Bizim eğitimciler ve Eğitim-Sen olarak eğitimde niteliği arttırmak için önerimiz, öğrencinin ilgisine ve yönelimine göre eşit ulaşılabilir kamusal eğitim. Türkiye’de öğrenciler, eşit, ilgisine göre eğitim almıyor, istemedikleri tercihleri yapmak zorunda bırakılıyorlar. Halbuki her öğrenci ilgisine ve yönelimine göre istediği okulda okuyabilmelidir.” (RT)