* Fotoğraflar: Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı (TÜSTAV).
Bugün, 10-11 Ocak 1969'da işçilerin işgal ettiği İstanbul-Kartal'daki Singer Fabrikası işgalinin 54. yıldönümü.
1850 yılında Isaac Merritt Singer, ilk dikiş makinesinin tasarımında önemli gelişmeler kaydetti. 1853'te Singer Corporation'ı kurdu.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kökenli ve uzunca bir süre sadece satış ve pazarlamaya odaklanan Singer şirketi, bu topraklarda da Osmanlı'dan Cumhuriyet'e, 130 yıla yaklaşan bir tarihe sahip.
Singer, bu 130 yılda, sosyal ve siyasal alanda oldukça önemli değişimlere, dönüşümlerle tanıklık etti. Bir dikiş makinesi markası olmanın ötesinde siyasal ve sosyal anlamlar kazandı.
1959 yılına gelindiğinde Türkiye'deki Singer fabrikalarında 300'e yakın işçi çalışıyordu.
Kadınların üretim aracı
Osmanlı'da ABD'ye karşı yükselen boykot eylemlerinin, Türkiye'nin 68'inde de anti-emperyalist mücadelenin hedeflerinden biriydi. 1905'te Abdülhamit'in uğradığı bombalı suikastte de, 1908 İlân-ı Hürriyet grevlerinde de Singer adına rastlamak mümkün.
Sosyal alanda ise yurttaşların yoksullukla, işsizlikle mücadelesinde ve özellikle kadınların evlerdeki üretim aracı olarak ün kazandı.
Singer'in geçmişinde üç önemli işçi eylemi yer alıyor. Bunlardan ikisi Singer'in dikiş makinesi üretimi yapılan Kartal'daki fabrikasında, bir diğeri ise Singer'in satış mağazalarında gerçekleşen eylemler. Bu eylemlerden, 1964 Kartal fabrikası ve 1967 satış mağazalarındakiler grev; 1969'da Kartal fabrikasında gerçekleşen ise iş yeri işgaliydi.
1969 yılına gelindiğinde Singer işçileri, sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılan arkadaşlarının işe geri alınması, haftalık çalışma süresinin 45 saate indirilmesi, ücretlerine zam yapılması, Maden-İş sendikasının işveren tarafından tanınması ve fabrika genel müdürünün görevinden alınması talebiyle 10 Ocak'ta mesaiye başladıktan sonra fabrikayı işgal etti.
Bu taleplerle şalteri indiren işçilerin eylemine işverenin ve polisin tavrı çok sert oldu. Toplum polisi, 11 Ocak'ta göz yaşartıcı bombalar ve sis bombası kullanarak işçilerin eylemine müdahale etti.
İşçiler işgali anlatıyor
Gazeteci Osman Saffet Arolat'ın 21 Ocak 1969'da Ant Dergisi'nde yayımlanan, 10-11 Ocak 1969 Singer İşgali ile ilgili haberinden kısa bir bölümü paylaşıyoruz.
"Anayasamızın 46. Maddesi bütün işçilere özgür sendikalaşma hakkını verir. Ve bu maddeye dayanarak işçiler 273 sayılı yasanın belli aksaklıkları ve kendilerinden yana olmayan uygulamalarına göz yumarak sendikalaşırlar. Gel gör ki, işçilerin bu hakları yıllardır işverenlere tarafından engellenmek istenir. Bunun nedeni işverenin tatlı kârını sürdürmek isteğidir. İşçiler istedikleri sendikalarda birleştikleri oranda işverenin tatlı kârından daha fazla pay alabilrler. Oysa işverenin istediği, önce kendileriyle anlaşmaya varan ve işçilere uyutma payı veren sendikalarda işçilerin birleşmesidir. Hal böyle olunca işverenler, kendilerinin ortağı durumunda olan sendikaları kayırırken, işçiden yana olan sendikalara ellerinden geldiğince zorluk çıkarırlar.
"Son Singer olayı da bu çatışmalar zincirine eklenen yeni bir halkadır. İşveren yine kendi istedikleri sendikada işçilerin birleşmelerini engellemek istemektedir. Bu nedenden fabrikada çalışan 500 işçiden 350'sinin Çelik-iş'ten ayrılıp Maden-İş Sendikası'na geçişini engellemek için üç işçiyi fabrikadan çıkararak gözdağı vermek istemiştir. İşçiler buna karşı direnince de onları toplum polisiyle karşı karşıya bırakmıştır. Polis sis bombaları, göz yaşartıcı bombalarla işçileri fabrikadan dışarı çıkarmak isterken fabrikada yangın çıkmıştır. Daha sonra yakalanan işçilerin saatlerce dövülmesi bu olayla yeni bir dönemin başladığının işareti olmuştur.
"Bu yeni döneme girilirken işçilerin tutumları da biraz değişmiş durumda. Artık konuları bölük pörçük düşünmüyorlar. Polisle karşı karşıya gelişlerini öyle kendi başına, tek olarak değerlendirmiyorlar. Konuşmalarında olayları eski olaylarla birleştirerek açıklıyorlar. Konuşmalarda birbirlerini tamamlıyorlar.
— Aslında bu fabrikanın işlerinin kökü bozuk. Çocuğun hasta olur, cenazen olur, zor izin alırsın. Ancak bir gün izin verirler.
— Geçende Eskişehirli bir arkadaşın çocuğu oldu, izin vermediler. Kaçtı gitti, gelince marangozhane yerine dökümhanede çalıştırdılar. Hem de hamallık ettirdiler. Ufak tefekti, itiraz edince işten attılar.
— Geçen hafta Cuma günü sabahı fabrikaya geldiğimizde fabrikanın içi çalkalanmaktaydı. Üçü atıldı diğerleri de atılacak diye haber yollamışlardı. Direnmeğe karar verdik. Üç arkadaşımız geri dönene kadar çalışmayacağız, dedik.
— Cuma sabahını öyle soğukta ettik. Sabah birden neye uğradığımızı bilmedik. Birden sis bombaları ve göz yaşartıcı bombalar patlamaya başlamıştı. Fabrikanın gerisine kaçtık. Hiç durmadan polisler bomba atmağa devam ediyorlardı.
— Biz de kendimizi korumak için hurdalıktan aldığımız parçaları atmağa başladık. Artık camlar filan kırılmaktaydı.Bu ara bir de yangın çıktı. Kavga ancak o zaman duruldu."
Okuma Önerisi
Zafer Aydın, bu kitabında 1800'lerin sonundan 1969 yılındaki işgal ve sonrasına kadar Singer'deki sınıf hareketine mercek tutuyor ve Singer işgalinin 15-16 Haziran'a giden yolda önemli bir aşama olduğunun altını çiziyor. |
(TY)