Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği (SE-YAP) sinema filmlerinin desteklenmesi hakkındaki yönetmelikte değişiklik yapılması üzerine yaptığı açıklamada değişikliğin sektörün ihtiyaçlarını değil, bakanlığın uygulamada yaşadığı çeşitli sıkıntıları gidermeye yönelik olduğunu belirtti.
2004’de çıkarılan yasanın ardından Türkiye sinemasında film seyirci rakamlarının arttığını ancak 10 yıl içinde yasanın artık sektörün ihtiyaçlarına cevap veremediği anlatılarak yeni bir sinema yasası taslağı hazırlandığını ama bunun yerine yönetmelik değişikliğiyle karşılaştıkları vurgulandı.
Açıklamada yeni yönetmeliğin sektörün herhangi bir talebi, katkısı ve görüşü alınarak hazırlanmadığı da not düşüldü.
“Meslek Birliğimizin ısrarla yönetmelik taslağını görme ve görüş belirtme talebi karşılık bulmamıştır. Dolayısıyla bizler de değişikliklerin içeriğini, Resmi Gazete’de okuyarak öğrenmiş bulunmaktayız.”
Uluslararası uygulamalar farklı
SE-YAP yeni yönetmeliğe dair saptamalar ve uyarılarda da bulundu.
* Bakanlık destekli sinema filmlerinin yapımı birçok özel yükümlülükler getirilerek zorlaştırılmıştır. Yeni yönetmelikle birlikte desteklenen filmlerin, belirli bir tarihe kadar ticari gösterime girmesi yükümlülüğü cezai şarta bağlanmıştır.
Türk filmlerinin dağıtımının desteklenmediği bir modelde, vizyona zamanında giremeyen filmlerin aldıkları destek tutarını faiziyle geri ödeme şartının konulmasının, uluslararası uygulamalarda bir benzeri bulunmamaktadır ve bu yeni düzenleme mevcut piyasa şartlarında birçok soruna yol açacaktır.
* Desteklenen projelere karar veren ve çoğunluğunu meslek birliklerinin temsilcilerinin oluşturduğu Destekleme Kurulu’nun yetkisi ve etki alanı sınırlandırılmıştır. Eski yönetmelikte olan Destekleme Kurulu’nun yılda en az iki kere toplanma şartı da yürürlükten kaldırılmıştır.
* Desteklenecek projelerin içeriğine ilişkin bakanlığın müdahale alanı genişletilmiştir. Destek alan filmlerin eser işletme belgesi alırken “18 yaş ve üzeri” sınıflandırması almaları durumunda desteğin tamamını geri ödemeleri şartı getirilmiştir.
Mevcut sınıflandırma yönetmeliğinde ‘kamu düzeni’ ve ‘genel ahlaka’ aykırılık gibi sübjektif yorumlanabilecek düzenlemeler olması yeni değişen yönetmelik göz önüne alındığında pratikte yapımcılar açısından olumsuz sonuçlar doğurabilecektir.
Bu durum, otosansür uygulamalarına, çekilmiş filmlerin kurgularının değiştirilmesine ve daha proje aşamasında başvuruların içeriklerinin değiştirilmesine yol açabilir. (YY)