Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Ankara‘da bir ay önce “örgüt üyeliği“ suçlamasıyla gözaltına alınan ve tutuklanan Avusturyalı gazeteci ve aktivist Max Zirngast, Avusturya‘nın en büyük gazeteci örgütü Avusturyalı Gazeteciler Klübü'nün (ÖJC) verdiği “Karl Renner Dayanışma Ödülü“nün bu yılki sahibi olacak.
Avusturya‘da hem Birinci, hem de İkinci Cumhuriyet‘in kurucularından Dr. Karl Renner‘e atfedilen ödül, geçtiğimiz yıl da o sırada Türkiye‘de hapiste olan Türkiye kökenli Alman gazeteciler Deniz Yücel ve Meşale Tolu‘ya verilmişti.
Zirngast‘ın ödülü derhal serbest bırakılması çağrısında bulunan ÖJC‘den yapılan açıklamaya göre 18 Aralık‘ta Viyana Belediye Sarayı‘nda gerçekleştirilecek törende serbest bırakıldıktan bir süre sonra Almanya‘ya dönen Meşale Tolu tarafından verilecek.
Öte yandan Avusturyalı hükümetinin Zirngast‘ın serbest bırakılması için “sessiz diplomasi“ yolunu tercih ettiği ve bu konuda başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere çeşitli düzeylerde girişimlerde bulunulduğu öğrenildi. Ancak son zamanlarda Avusturya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin ileri derecede kötüleşmiş olması nedeniyle bu girişimlerin Türkiye tarafınca nasıl değerlendirilebileceği konusunda belirsizlik hakim.
TIKLAYIN - Avusturyalı Gazeteci Zirngast Tutuklandı
Cumhurbaşkanları da görüştü
Avusturya‘nın önde gelen günlük gazetelerinden “Standard“ta yer alan haberlere göre, geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu‘na katılan Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, New York‘ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘la görüştü.
Haberde iki ülke dışişleri bakanlarının da yer aldığı buluşmada Bellen‘in “Zirngast‘ın olabildiğince kısa zamanda serbest bırakılması“ için konuyu doğrudan Erdoğan‘a ilettiği belirtildikten sonra, “Türk tarafı konuyu not almış. Bunun Erdoğan üzerinde bir etkisi olup olmadığı ise bilinmiyor“ denildi.
Aynı haberde Avusturya hükümetinin de gazetenin sorusu üzerine “Hem federal başbakan, hem de dışişleri bakanı Türk tarafından tutuklanan Avusturya vatandaşı hakkındaki suçlamalarının açıklamasını ya da kendisinin hemen serbest bırakmasını talep ettiler. Savcılık şimdiye kadar Bay Zirngast hakkında sadece bir terör örgütüne üyelik suçlamasıyla soruşturma yapıldığını açıkladı“ yanıtını verdiği belirtildi.
Zirngast‘ın avukatlarından birinin savunmanlığının mahkeme tarafından reddedilmesinin de hükümet tarafından “şaşkınlıkla“ karşılandığı kaydedildi.
Hükümetin bu konuda girişimlerine ilişkin de şöyle denildi:
“Avusturya hükümeti konuya öncelikle sessiz diplomasi, karşılıklı anlayış ve iyi niyetle yaklaşıyor. Ancak kötüleşmiş olan ikili ilişkiler nedeniyle bu girişimlerin nasıl bir sonuç verebileceği konusunda belirsizlik var. Her ne kadar Avusturya Dışişleri Bakanı Karin Kneissl ile Türk mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu‘yla arasında iş ilişkileri gayet olumlu bir düzey yakalamış durumda olsa da, hükümetin Türkiye‘nin Avrupa Birliği‘ne üyelik görüşmelerinin sonlandırılmasına dair resmi görüşü, camilerin kapatılacağına dair açıklamaları, İslam ve Türk düşmanlığı olarak algılanan yaklaşımları, gibi nedenlerden kaynaklanan siyasi sorunların tahribatın boyutları çok büyük.“
Zirngast‘ın avukatlarından birinin mahkeme tarafından kabul edilmemesinin de hükümet tarafından “şaşkınlıkla“ karşılandığı kaydedildiği haberde ayrıca, hükümetin halen Sincan Cezaevi‘nde tutulan Avusturya diplomatik temsilciliklerinin tutuklu gazeteciyle yakından ilgilendiğine dair garanti verdiği, Ankara‘daki bir konsolos ve büyükelçilikten bir görevlinin iki hafta önce bir saat süren bir ziyarette bulundukları kaydedildi.
Bu arada annesinin de Zirngast‘ı ziyaret edebilmek için başvuruda bulunduğu öğrenildi.
Sessizlik hakim
Zirngast‘ın yazarı olduğu Almanya gazetesi Junge Welt'in haberinde de Avusturya‘nın önde gelen politikacılarının ilk tepkilerinden sonra hükümet tarafında bu konuda sessizliğin egemen olduğu belirtildi.
Zirngast‘ın tutuklanmasından sonra, yazı kurulunda yer aldığı dergi Revolt Magazin‘in çağırısıyla biraraya gelen yaklaşık 50 kişinin “Free Max Zirngast“ başlığı altında bir dayanışma kampanyasının başlatıldığını belirten gazete, bunun çeşitli eylem biçimleriyle sürdürüleceğini duyurdu.
Haberde Avusturya hükümetiyle ilgili gelişmelere ise şöyle yer verildi: “Avusturya politikasının büyükleri tutuklamaya hemen tepki gösterdiler. Hükümet sözcüsü Peter Launsky aynı gün Ankara‘dan tutuklanma gerekçelerini ya da Zirngast‘ın serbest bırakılmasını talep etti. Ertesi gün hem Federal Başbakan Sebastian Kurz ve yardımsı Heinz-Christian Strache, hem de Dışişleri Bakanı Karin Kneissl aynı talepte bulundular. Ancak Kneissl ek olarak burada bir “konsolosluk işlemi“nin sözkonusu olduğunu kaydetti. Hem ikili ilişkiler açısından bir sorun görmediğini, hem de Türk mevkidaşıyla bu konuyu görüşmeye gerek olmadığını söyledi. O günden beri hükümet tarafında bu konuda sessizlik hakim.“
Zirngast: Gazeteci, siyasal bilimler öğrencisiÖJC'nin "Dr. Karl Renner Ödülü"yle ilgili açıklamasında 1989 doğumlu Max Zirngast'ın Viyana Üniversitesi'nde siyasal bilimler ve felsefe öğrenimi gördüğü, 2015 yılından sonra da Ankara'ya yerleşip, bir yandan Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde siyasal bilimler öğrenimine devam ederken, diğer yandan da Almanya gazetesi "Junge Welt", İsviçre dergisi "re:volt" ve Amerikan dergisi "Jacobin" için çalıştığı belirtildi. 11 Eylül'de Ankara'da gözaltına alınan Zirngast, 10 gün sonra tutuklanarak Sincan Cezaevi'ne gönderildi. |
Karl Renner Yayıncılık İçin Dayanışma ÖdülüAvusturya gazeteciler sendikası tarafından 1964 yılında bu ülkede cumhuriyetin kurucularından sosyal demokrat devlet insanı Dr. Karl Renner (1870-1950) adına iki yılda bir verilmeye başlanan "yayıncılık" ödülü, 1984'ten itibaren ülkenin en büyük gazeteciler örgütü ÖJC'ye devredildi. 2010 yılından sonra her yıl verilen (basın, televizyon, radyo, internet kategorilerinde) verilen ödül kategorilerine iki yıl önce de "Yayıncılık İçin Dayanışma" eklendi. Ve bu ödülün ilk sahipleri de Meşale Tolu'yla Deniz Yücel oldu. Adına ödül verilen Dr. Karl Renner, Avusturya'da sosyalist ve sosyal demokrat mücadelenin tarihi liderlerindendir. Avusturya Macaristan İmparatorluğu'na egemen olan monarşinin I. Dünya Savaşı sonunda yıkılmasının ardından kurulan ilk hükümetlerde başbakan oldu. Renner hükümetleri döneminde Avusturya Cumhuriyeti kuruldu. Renner, II. Dünya Savaşı'ndan sonra Avusturya'nın nazizmden kurtarılmasının ardından kurulan İkinci Cumhuriyet'in de ilk devlet başkanı seçildi. |
(GK/EKN)