Hürriyet ile Milliyet "Ordu kardeşliği"
Hürriyet gazetesi "Merak etme ordu arkanda" başlığını ve yan tarafında "Kritik Dönemde Asker Desteği" sözlerini kullanmış, Yalman'ın yandan göz ucuyla bakan bir fotoğrafını gördükten sonra haberde şunları okuyoruz: " Kara Kuvvetleri Komutanı Org.Aytaç Yalman çok övücü sözlerle Denktaş'a sahip çıktı ve 'ordu arkanda' mesajını verdi. Kıbrıs Türk halkının mücadelesinde hiçbir zaman etkinliği azalmayan liderliğiniz ve tarihe iz bırakacak diplomatik çabalarınız nedeniyle TSK adına hayranlık duygularımızı belirtmek isterim".
Haberin devam sayfasında "TSK size hayran" başlığı ve Yalman'la Denktaş'ın sohbet anında çekilmiş bir fotoğrafı yer alıyor. O fotoğraf çekiminden sonra koltuğa Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış oturmuş, (arada duran sehpa, sehpadaki Atatürk resminden bu anlaşılıyor, tek fark Yakış'la Denktaş'ın fotoğraf karesine mikrofonlar girmiş". Haberin başlığı ise "Aynı Görüşteyiz"...
Hürriyet aynı habere Rum Dışişleri Bakanı (Kıbrıs Cumhuriyeti olmalıydı, milletin değil, siyasi bir teşkilat olan devletin Dışişleri Bakanı olabilir) olarak tanıttığı Yannakis Kasulides'in "Denktaş'ın günleri sayılı" başlıklı haberini de sayfanın en altına yerleştirmiş...
Milliyet Gazetesi aynı görüşmeyi "Size hayranız" başlığıyla yine ilk sayfadan vermiş. Görüşmenin fotoğrafı yine aynı (tek elden dağıtılmış olabilir mi?) Haberde "Tayyip Erdoğan'ın (kim bu? en azından AKP Genel Başkanı demek gerekmez mi?) Denktaş ve Klerides 40 yıldır masaya oturuyor sözüyle sarsılan KKTC Cumhurbaşkanı askerle moral buldu. Orgeneral Aytaç Yalman 'TSK liderliğiniz ve diplomatik çabalarınıza hayrandır dedi. Yalman, 28 Şubat'a kadar çözüm için baskı yapanlara da şu mesajı verdi: Suni çözüm planları kabul edilemez..."
Haberin devam sayfasındaki başlık ise "Barış için suni çözüm planı kabul edilemez". Altta ise "Yakış'a soğuk karşılama" başlıklı başka bir haberle birlikte, "Ovalar Rumlara, dağlar Türklere" başlıklı haber ve Fikret Bila'nın "TSK'nın Kıbrıs Uyarısı" isimli köşe yazısıyla Milliyet de Hürriyet gibi tüm sayfada Kıbrıs olayını ele almış.
Genelkurmay'dan haberler ya da Cumhuriyet'in ek çalışması
Star Gazetesi haberi ilk sayfadan küçük bir köşede "Dünyaya mesaj" başlığıyla vermiş. Devam sayfasındaki başlık ise "Komutandan Denktaş'a: Mücadelenize Hayranız. Star ayrıca Denktaş'ın "Bütün mesele anavatanın son sözü söylemesine bağlıdır" dediğini belirtiyor. Haberin altında yine Yakış'ın "Kıbrıs Sorunu Türkiye'nin Milli Sorunudur" sözleri yer alıyor.
Cumhuriyet Gazetesi ilk sayfadan "Kıbrıs'ta karanlığa dönmeyiz" başlıklı haberle görüşmeyi duyurmuş. Cumhuriyet Yalman'ın Kıbrıs'a gelme gerekçesini aktardıktan sonra "Doğu Akdeniz'de kriz çıkabileceği" sözlerine de yer veriyor. Haberin devam sayfasında "Yalman'ın uyarıları Genelkurmay'ın devreye girmesi olarak yorumlandı" ve "Karpaz Türklere bırakılıyor" başlıklı iki haber daha yer alıyor.
Sabah gazetesi aynı haberi 25. sayfadan vermiş, başlık; "Kıbrıs'ta diplomasi trafiği vites yükseltti". Haberde Yalman ile Denktaş'ın neden görüştüğü hakkında bilgi verilmiyor, Yalman'ın Denktaş'a yalnızca "arkanızdayız" dediği bildiriliyor. Sabah İngiliz Lord Hannay'ın Klerides'e "müzakere sürecinden cesaret aldığı" sözüyle birlikte Kıbrıs'ta "üçüncü plan" başlıklı bir habere de yer veriyor sayfasında.
Yeni Şafak Gazetesi'nin haber başlığı ise, "Kıbrıs'ta derin çözümsüzlük" haberde "Kırk yıldır görüşme masalarından kalkmayan Kıbrıs sorunu yeni bir çözümsüzlüğe doğru sürükleniyor. AK Parti lideri Erdoğan'ın her seferinde 'Annan Planı'na olumlu yaklaşımıyla başlayan bahar havası Denktaş'ın karşıt açıklamalarıyla yeniden kilitleniyor" sözlerine yer veriliyor.
Yalman'ın yalnızca "Denktaş'a arkanızdayız" sözüne yer veren gazete, devam sayfasında ise, "Derin Çözümsüzlük" başlığını tekrar verdikten sonra İngiltere'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lord Hannay'la Denktaş'ın görüşme fotoğrafına yer veriyor. (Aynı fotoğraf karesi) haberde şu ibareler yer alıyor: AK Parti lideri Erdoğan'ın 'Annan Planı müzakere edilebilir' olduğunu açıklamasıyla esen ılık rüzgar (ilk safadaki bahar havasının etkisi) "şahinlerin" Denktaş'ı desteklemesiyle kısa sürdü. Yakış ve Yalman Denktaş'a destek verdi.
Lord Hannay Denktaş'la görüşmedi mi?
Şimdi efendim, gazeteleri şöyle halının üstüne yan yana dizince tablo ortaya çıkıyor.
* Cumhuriyet ve Star gazetelerinden Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yalman'ın "Barış 2003 Plan Semineri" dolayısıyla Kıbrıs'ta olduğunu öğreniyoruz.
* Milliyet ve Hürriyet 'e göre Yalman , Denktaş'a öncelikle "Size hayranız" demiştir, Star'a göre "Mücadeleye hayranız", Sabah'a göre "arkanızdayız". Demiştir. Cumhuriyet Yalman'ın uyarıda bulunduğunu, Yeni Şafak'dan ise Yalman ve Yakış'ın Denktaş'ı desteklediğini öğreniyoruz.
* Fotoğraflardan anlaşılıyor ki görüşme masasına öncelikle Yalman, ardından Yakış ve son olarak Lord Hannay oturmuş. Hannay'ın görüşme yaptığını vurgulayan yalnızca Yeni Şafak...
* Milliyet ve Hürriyet aynı haberi Yakış'a Denktaş'ın soğuk davrandığı ve yeni Annan Planı'ın da Rumlara destek çıktığı mealinden haberlerle desteklemiş. Cumhuriyet genelkurmayın devreye girdiğini, Sabah diplomasi trafiğinin arttığına yer verirken Yeni Şafak Tayyip Erdoğan'ın Denktaş'la tartışmasına vurgu yapmış.
* Yeni Şafak, Yalman ve Yakış'ın "şahin olduğunu", Milliyet "Denktaş'ın Yakış'a soğuk davrandığına" vurgu yapmış.
* 40 yıldır görüşme masasında olmak durumu Milliyet'e göre Denktaş'ı sarsmış, Yeni Şafak'a göre Tayyip Erdoğan'ın haklı olduğunun göstergesi olarak kullanılmış.
* Son olarak, merak ettim Hürriyet'e göre çok övücü söz, az övücü söz, orta kararlı övücü söz gibi bir ayrım mı var ...(örnek; Denktaş süper insandır, Denktaş, iyi bir insandır, Denktaş insandır)
Şimdi sevgili kariiler, "aynı esnada" gerçekleşen bir haber nasıl oluyor da bu kadar farklı bir şekilde değerlendirilebilir diye sormak gerekiyor. Denktaş, hayranlık duyulan bir lider midir, şahinlerin desteklediği, çözümsüzlük üreten bir politikacı mı yoksa bizim sıklıkla yaptığımız gibi, kabul gününde baş köşeye kurulup misafirlerini hoş tutan bir zat mıdır ? (fotoğraflara daha dikkatli baktım, yerini yadırgamayan, rahat bir ev sahibi havası var)
Benim anladığıma göre en son şık en doğru olanı. Denktaş oturduğu koltuğu benimsemiş, rahat, misafirlerine ikramda bulunan bir zat havasında. Paşa dedemin koltuğunu kimseye bırakmayıp, bizi dizinin dibinde oturttuğu günler aklıma geldi de burnumun direği sızladı. O koltuk şimdi tavan arasında bir yerde unutulup gitti... Paşa dedemin "koltuğuna sahip çıkamayan memleketine sahip çıkamaz" sözleri de kulağımda çınlayıp durur sevgili kariiler... (NK)