Fotoğraf: Anayasa oylaması, 4 Eylül/AA
Şili'de seçmenler TSİ 15:00'te başlayan Anayasa oylaması için sandık başına gitti. Yurt dışındaki Şilililer de konsolosluklar önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Oylama yerel saatle 18:00'de (TSİ 01:00) son bulacak.
Aylardır süren kamu oyu yoklamaları "red" yönündeki eğilimleri önde gösterse de son anketlerde farkın kapanmaya başladığı görülüyordu.
Yerel bir anket kuruluşu olan MORI başkanı Marta Lagos, Reuters'e verdiği demeçte "başabaş bir sonuca doğru gidiyoruz," dedi, "Şilili, son dakikada karar veren bir politik hayvandır."
"Kabul" kampanyasının görkemli kapanışı ve yüksek heyecan dalgası, Lagos'un öngörüsünü destekleyen bir tablo sunuyordu.
Massive crowds gather to support #Chile’s new constitution on the last day of the campaign
— Duroyan Fertl (@dfertl) September 2, 2022
The country votes Sunday on whether to replace the current #Pinochet-era text with a progressive new one
????????#ChileVotaApruebo #Apruebazo #AprueboConEsperanza #Apruebopic.twitter.com/8sgrb0LPqH
Yurtdışında sandıklar kapanıyor
Bu arada yurt dışı sandıkları doğudan batıya doğru kapanmaya başladı. "Kabul" kampanyası için ilk umutlu sonuç Yeni Zelanda'dan geldi. Bu ülkede oy kullanan bini aşkın Şilili'nin yüzde 75,7'si "Kabul", yüzde 24,3'ü "Red" oyu verdi.
Almanya'da da Şilili yurt dışı seçmenler, oy kullanmak için Berlin'deki temsilcilik önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
* * *
Şili anayasası onaylanırsa,
dünyanın en ilerici anayasalarından biri olacak
Daniela Mohor W.
CNN International
4 Eylül'de Şili, başta ülkede hüküm süren keskin eşitsizlikleri gidermek üzere tasarlanan yeni anayasa önerisini oylayacak. Augusto Pinochet'nin diktatörlüğü sırasında yazılmış olan yürürlükteki anayasa birçok değişiklik geçirmiş olmasına karşın Şilililerin çoğu anayasanın meşruiyetten yoksun ve serbest piyasa odaklı olduğu düşüncesinde.
2020'deki protestolar ve toplumsal altüstlük, dönemin cumhurbaşkanı Sebastien Piñera'yı yeni bir anayasa için referandum çağrısı yapmaya zorladı ve nihai anayasa taslağı bu yıl Piñera'nın yerine geçen solcu cumhurbaşkanı Gabriel Boric'e sunuldu.
Şili'de seçmenlerin yüzde 78'i Ekim 2020'deki ilk referandumda anayasa değişikliği fikrini desteklemiş olsalar da Pazar günü oylanacak taslak konusunda hala bölünmüş görünüyorlar.
Taslağın Temmuzda kamuoyuna açıklanmasından kısa süre sonra, değişik kuruluşlarca yapılan anketlerde metnin reddine yönelik eğilimin güçlenmeye başladığı görüldü. Hükümet de gidişin bu yönde olduğuna yönelik beyanlarda bulundu.
[Son anketlere göre, "red" eğilimi "kabul"ün yüzde 10 önünde görünüyor, ancak oy kullanacakların yüzde 17'si kararsız ve referandumda önceki seçimlerden farklı olarak oy kullanmak zorunlu. Bütün bu etmenler, gerçek oylama sonucunu kesine yakın bir biçimde öngörmeyi olanaksızlaştırıyor ve "kabul" cephesinin umutlarını ayakta tutuyor.
Almanya'da da oy kullanmak için Berlin'deki Şili temsilciliğinin önünde çok uzun kuyruklar oluştu.
Çığır açıcı bir hazırlık süreci
Anayasal süreç, ülkeye toplumsal krizden kurumsal bir çıkış yolu sağladığı ve günümüzde Şilililerin daha eşitlikçi, daha kapsayıcı ve katılımcı demokrasi taleplerine yanıt verdiği için uluslararası alanda övgüyle karşılandı.
Yeni Anayasa yazımı için toplanan anayasa meclisi, dünyada tam cinsiyet eşitliğine sahip ilk ve ülke tarihinde yerli temsilcilere sandalye tahsis eden ilk meclis oldu. Şilililerin geleneksel partilere güvensizliğini yansıtan bağımsızların çoğunluğunu içeriyordu ve ülkedeki çeşitliliği daha geniş ölçüde temsil ediyordu.
Onaylandığı takdirde Şili anayasası, dünyanın en ilerici anayasalarından biri olacak ve devlete sosyal hakların sağlanmasında öncü rol yükleyecek. Anayasa taslağında yerlilerin kendi kaderini tayin hakkı ve çevrenin korunması güçlü bir biçimde vurgulanıyor. Aşırı özelleştirilmiş su hakları sistemine, benzer yapılar gibi son verilecek. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında cinsiyet eşitliği gözetilecek ve cinsel çeşitliliğe saygı da esas alınacak.
Red cephesi
Ancak proje, kimileri için çok bölücü görünüyor. Sağ, taslağın ülkeyi çok fazla sola kaydıracağını veya [Anayasadan hareketle] etkili yasalara geçmenin çok iddialı ve zor olduğunu savunuyor. Soldaki bazı destekçiler bile "reforma onay ver" sloganıyla düzenlemelerin yapılmasını istiyor.
Muhafazakarlar, Boriç yönetimini seçimlere müdahalecilikle suçlayarak anayasa değişikliğine karşı saldırgan bir kampanya yürütüyor. Solcu hükümet, kamuoyunu referandumla ilgili bilgilendirme kampanyasını yeni anayasayı savunmak için kullandığına yönelik suçlamalar nedeniyle halen Şili genel müfettişliğince idari soruşturma altında. Müfettiş ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Giorgio Jackson'ın referandum öncesinde uyması gereken müdahalecilikten sakınma ilkesini ihlal ettiğini ileri sürüyor.
Boriç, basına hükümetin soruşturmaya yardımcı olacağını söyledi ve iddialara yönetiminin eylemlerinin "hiçbir şekilde müdahalecilik değil, bilgi sunma" olduğunu söyleyerek yanıt verdi.
Merkez solun büyük bölümü de metne karşı mesafeli davrandı ve red çağrısında bulundu. Tanınmış edebiyat profesörü ve televizyon sunucusu Cristián Warnken de bu gruptan. Kısa süre önce, yeni bir sözleşme ve başka bir taslak yazılmasını isteyen ılımlılar hareketi "Şilinin Sarıları"nı -Kırmızı ve Yeşile atfen- kurdu.
Warnken, "Sosyal hakları güvenceye alan, çevreyi koruyan ve bu teklifte yer alan daha birçok şeyi içeren bir Devlete sahip yeni bir anayasa isterdik, ancak sözleşme bunu ideolojik bir ifadeye dönüştürerek, anayasanın büyük çoğunlukla onaylanması olasılığını ortadan kaldırdı" diyor.
Santiago'daki Kamu Araştırmaları Merkezi'nde (CEP) araştırmacı Sebastián Izquierdo, Meclisin önerisini verilen bir yıllık sürede yazabilmiş olmasını övüyor. Ama "Metin çok maksimalist" diyor. "Mutabakatları çok zorlaştırıyor ve çok fazla boşluk bırakıyor."
Yerli hakları
En tartışmalı konulardan biri de yerli hakları. Taslak Şili'yi "çokuluslu [plurinacional] bir Devlet" olarak tanımlıyor ve paralel bir adalet sistemi de dahil olmak üzere yerli topluluklara daha fazla özerklik vermeyi öneriyor. Izquierdo, bunun Şili'nin birliğinin risk altında olduğuna veya yerli halkın kanunun üstünlüğünü kabul etmek zorunda olmayacağına yönelik korkuları depreştirdiğini söyledi.
Siyaset bilimci ve Universidad de Chile akademisyenlerinden yardımcı doçent Mireya Dávila gibileriyse çokulusluluğu benimsemenin Şili'nin gerçekliğini yansıtmak açısından önemli olduğunu savunuyor. "Yeni anayasa, ülkenin ilk ulusları oldukları halde yüzyıllardır sömürülen topluluklara örtükçe eşit koşullar sağlamaya çalışıyor" dedi.
Ayrışma hatları
Taslağın siyasal sistemin yeniden düzenlenmesi ve devletin sağlığa eşit erişimin ve da iyi emekli maaşlarının güvenceye alınmasındaki rolüyle ilgili bölümleri de hedefte.
Yeni anayasaya göre, Senato'nun yerini, kuşkucuların temsilciler meclisinin gücünü daha da artıracağını söyledikleri bölgeler meclisi alacak.
Özel sağlık fonları
Mevcut sağlık sistemi, merkezi devlet tarafından finanse edilen tek bir hizmetle değiştirilecek. Şu anda, Şili yurttaşlarıülke çapındaki kamusal sağlık fonları veya özel sigorta şirketleri kapsamında olmayı seçebiliyorlar. Her iki durumda da sağlık hizmetleri, her işçinin ücretinin yüzde 7'sine eşit bir sosyal güvenlik katkısıyla finanse ediliyor. Ancak özel sağlık sigortası fiyatlandırmaya bağlı olarak daha varlıklı olanların daha iyi hizmete erişim sağlayabiliyor.
Tek hizmete geçişi savunanlar, bunun daha çok insanın daha iyi bakım almasını sağlayacağını söylerlerken, eleştirenler zaten ağır baskı altındaki kamu sağlık sistemini çökertme riskinden kaygılı.
Emeklilik fonları
Muhafazakarlar ayrıca yeni anayasanın mevcut özel emeklilik fonları sistemini olumsuz etkileyeceğinden de kaygılı. Askeri rejimden miras kalan bu fonlar birçok Şilili tarafından eşitsizliğin bir sembolü olarak görülüyor. Ancak aralarında kimi işletmeler ve iktisatçıların da olduğu başka bir kesim, bu sistemi ülkenin sermaye piyasalarının gücü ve istikrarlı ekonomik büyümesi açısından önemsiyor.
Muhafazakar meclis üyesi ve anaysa taslağını red çağrısı yapan bir sivil toplum örgütleri ortaklığınınkoordinatörü Claudio Salinas, kimi işçilerin şimdiye kadar özel emeklilik fonlarının biriktirdikleri varlığın sonunda "kamulaştırılacağı" veya ölümleri halinde ailelerine "miras kalamayacağı"ndan kaygı duyduklarını söylüyor.
Ancak anayasa taslağında bu yönde hiçbir hüküm yok bunun yerine emeklilik fonlarının geleceğinin Kongre'de yeni bir yasayla düzenleneceği söyleniyor.
Yalan haber furyası
Yeni anayasayı destekleyenler, muhaliflerin eleştirilerini metnin abartılı yorumlarıyla Şililileri korkutmak için tasarlanmış yalan haberler olarak nitelendiriyor ve dayanaksız argümanlarla gündeme getirmelerine itiraz ediyorlar.
Liberal parti kongre üyesi ve onay kampanyasının sözcüsü Vlado Miroseviç, "Ulusal marşların ayrılacağını, bayrağın değişeceğini, özel mülkiyetin ortadan kalkacağını söylediler örneğin. Taslakta böyle şeyler yok ama o yalan haberlerle bir belirsizlik senaryosu yaratıldı" diyor.
Şili'nin yeni anayasa taslağına yönelik yanlış bilgileri ABD'deki MAGA hareketi ve İngiltere'deki Brexit kampanyasıyla karşılaştırıyor.
Uzmanlar, önerilen taslağın yorumlanışında kasıtlı yalan haberler ile meşru farklılıklar arasında ayrım yapmanın zor olabileceğini söylese de, yanlış bilgi gerçekten de bir sorun. Oylamanın bütünlüğünü baltalamayı amaçlayan sosyal medya paylaşımlarının çoğalması, Şili'nin seçim kurulunun web sitesinden yanlış iddiaları yalanlamasını gerektirdi.
Ezber bozan Anayasa Meclisi
Anayasa Meclisi'nin geleneklere aykırı doğasının, zaten çelişkili bir cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, ülkenin daha da kutuplaşmasında rol oynadığı kuşkusuz. Eski başkan adayı José Antonio Kast'ın aşırı sağcı Cumhuriyetçi Partisi, iki Anayasa Meclisi üyesininin oturumlara Pikachu giysileri ve mavi bir dinozor kostümü giyerek katılmalarının yol açtığı tartışmalara dayanarak Anayasal Meclisi'ni "sirk" olarak niteledi. Kısa süre önce de bir üye uzaktan oylamaya duş yaparken katılmıştı.
Daha önce de, Anayasa Meclisi üyelerinden birinin aslında kanser olmamasın karşın seçim kampanyasını kansere karşı verdiği mücadele üzerine kurduğunun gazeteciler tarafından ortaya çıkarılması heyetin kamuoyundaki imajını zedelemişti. Durumun ortaya çıkmasından sonra, aslında kanserden değil "toplumsal olarak yaftalayıcı" başka bir hastalıktan söz ettiğini söyledi. İstifa etti, olay genellikle Anayasa Meclisi'ni eleştirenlerin dilinden hiç düşmedi.
Ayrıcalıkların sonuna "evet"
María José Donoso Anayasaya evet oyu verecek. Santiago'nun orta halli kesimlerinden Maipú'da yaşayan 37 yaşındaki Donoso, eşi pandemi sırasında işini kaybedince küçük kızlarına bakmak için çalışmayı bırakmak zorunda kalmış. Şu anda bir pazarda el işleri satarak kazandığı ayda 550 ABD dolarıyla geçinmeye çalışıyorlar.
Donoso, gençliğinde parasız eğitim olmadığından okuyabilmek için yarı zamanlı çalışmaya mecbur kaldığını anlatıyor. Varlıklılar, doktordan hemen randevu alırlarken kendisi gibilerin aylarca beklemek zorunda olduklarını da ekliyor.
"Yeni anayasaya evet oyu vereceğim çünkü herkesi eşitleyecek. Değişikliklerden ürkenler ayrıcalıklarını kaybetmek korkusuna kapılmış iş adamları ya da politikacılar," dedi.
Asıl mesele: Eşitsizlik
Dünya çapında gelir ve servet dağılımı araştırmaları yürüten World Inequity Lab'e göre, Şili, Latin Amerika'nın en eşitsiz ülkelerinden biri: Ülke nüfusunun en zengin yüzde 10'u ortalama milli gelirin yüzde 60'ına el koyuyor.
Kabul kampanyasının ana argümanı bu hakikati ele alma gerekliliği üzerine kurulu.
Miroseviç, "Saf değiliz. İyileştirmelere yer olduğunu biliyoruz ve bunu yapacak esnekliğe sahibiz." diyor: "Fakat bu metin yürüklükteki Anayasa'dan çok daha iyi bir başlangıç noktası [sunuyor]."
Referandum sonucunun belirsiz olması zaten dardaki ekonomiye ek bir yük bindirdi. Ulusal İstatistik Enstitüsü'nün (INE) Temmuz verilerine göre, enflasyon göstergesi Tüketici Fiyat Endeksi, geçtiğimiz yıla göre yüzde 13,1 yükseldi.
Bu çerçevede, bir grup iktisatçı tarafından yürütülen bir soruşturma, yeni anayasanın güvenceye alacağını belirttiği sosyal hakların yıllık GSYİH'nın tahmini yüzde 8,9 ila 14,2'sine mal olacağını hesapladı. Izquierdo, bu hakları kısa vadede gerçeğe dönüştürme şansının az olduğunu ve yüksek beklentilerin halk arasında yeni hoşnutsuzluklara yol açabileceğini söyledi.
Bu konuda farklı görüşler var. Kıdemli politikacı ve sosyalist Başkan Michelle Bachelet yönetiminin eski üyesi Carolina Tohá, CNN'e "yeni anayasanın sosyal hakların aşamalı bir şekilde uygulanmasından söz ettiğini ve mali sorumluluk ilkesini oluşturmada çok net olduğunu" söyledi.
Şilililere - ve piyasalara - bir miktar kesinlik kazandırmaya çalışan Başkan Boriç, Ağustos başlarında iktidar koalisyonunu, Anayasanın onaylanması halinde metinde yapılacak olası reformlar konusunda bir mutabakata varmaya çağırdı. Ağustos ortasında en tartışmalı ilkeleri ele mutabakat halka açıklandı. Boric ayrıca taslağın reddedilmesi halinde yeni bir sözleşme yapılacağını ve Anayasa taslağının yeniden yazılacağını da söyledi.
Öte yandan, Şili'daki sağcı koalisyon da mevcut anayasada sosyal haklar açısından değişiklik yapma taahhüdünde bulundu. Kongre, Ağustos'ta yürürlükteki anayasadaki olası değişikliklerin yapılmasını kolaylaştırmak üzere yasama yeter sayılarını düşüren bir anayasa reformu geçirdi.
Oylama nasıl biterse bitsin anayasal süreç bitmeyecek
Bununla birlikte her iki cephede de rakiplerin gerçek niyetleri konusunda güvensizlik hakim. Kesin olan tek şey var: Şili'deki anayasal süreç bitmedi. Halk oylamasından sonra, kim kazanırsa kazansın, her iki taraftaki koalisyonlar ya yeni anayasada ya da mevcut anayasada değişiklik yapmayı taahhüt ediyor.
Universidad de Chile yardımcı doçenti Dávila, "4 Eylül'den sonra, anayasal süreç ya yeni anayasayı yürürlüğe koyacak kabul edilmezse de, yeni alternatiflere bakacak" dedi.
Dávila Her halükarda Şili'nin Latin Amerika'da bir emsal oluşturmaya hazır olduğunu da sözlerine ekliyor: Yeni anayasanın kabul edilmesi, sosyal haklar ve çevre açısından demokrasiyi güçlendiren bir anayasa değişikliği örneği olabilir; reddedilirse izlenecek yolun demokrasi içinde diyalog olduğunu da gösterecektir.
Anayasa süreciyle ilgili birçok kitle kaynaklı araştırmaya öncülük eden inovasyon uzmanı Gonzalo Cowley, "Bu, ne tür bir toplum istediğimizle ilgili tartışmanın henüz çözülmediğini gösteriyor" dedi. "Şilililerin taleplerini nasıl karşıladığımız konusunda gerçek bir fikir birliği yok."
(AEK)