Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile İmralı Cezaevi'nde yaptığı görüşmeyi, CNNTürk'te Ahmet Hakan'ın programında ve Nuce TV'de anlattı. Türk, "Silahlı mücadeleye son verecek olan Öcalan'dır. Görüşmelerde karşılıklı irade beyanı var" dedi.
Türk'ün CNNTürk'teki konuşmasından satır başları özetle şöyle:
* Görüşmelerde BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Gültan Kışanak dışlanmaması gerekiyor. Demirtaş ve Kışanak'ın Öcalan ile görüştürülmemesi, BDP'nin kurumsal yapısının dışlanması anlamına gelerek tedirginlik yaratır.
* Hiçbir şey olmadan milletvekillerinin İmralı'ya gitmesine inanmak saflık olur. Öcalan, Ayla Akat ve benim iki saatten fazla görüşmemiz oldu. Zaman zaman devlet adına orada bulunan bir iki arkadaş gelip sohbete dahil oldular. MİT Müsteşarı Hakan Fidan görüşmeye katılmadı.
* Gergin bir ortam yoktu. Biz genellikle kendisini dinlemeye çalıştık. Zaten bu görüşmelerle ilgili ciddi bir bilgiye sahip değildik. Neler oluyor, gelişmeler nelerdir, gelinin süreç ne durumda bunları öğrendik.
"Toplum haberdar edilmeli"
* Toplum nelerin yapıldığı konusunda bir bilgiye sahip olursa işin yürütülmesi daha kolay olur. Bu her şeyi toplumun önünde tartışalım anlamına da gelmemeli. Ben çok gizli yapılan görüşmelerin sağlıklı sonuç vereceğini düşünmüyorum. Burada yapılan çalışmada toplumun da bu çalışmalardan haberdar olması istendi. Doğrusu da budur. Proje nedir, neler yapılacak, Elbette bunun olgunlaşması lazım. Şimdi olgunlaşmamış bir şeyin de toplumun önünde tartışılmasının anlamı yok.
* Birinci Meclis dönemindeki Kürtlerin kazançları bugünden daha iyi. Dünya değişiyor, demokratik özgürlükler çok daha geniş alanı kaplıyor, ancak biz 1921'deki haklarımıza sahip olamıyoruz.
"Anahtar İmralı'da, Kandil'in de fikri alınacak"
* Anahtar İmralı'dadır. Çözümü gerçekleştirebilecek İmralı'nın tavrıdır. Biz bunu söylerken "Bunlar kendilerini siyasi olarak etkisizleştiriyor" eleştirisi aldık. Karar verecek olan Abdullah Öcalan'ın kendisidir. Bizler karar alıcı değiliz.
* Öcalan, Kandil de dahil, herkesin fikrini almak istiyor. Kocaman bir sorunu çözmek isterseniz geniş bir açıdan bakmanız gerekir.
* Öcalan "Yeni süreci önemsiyorum, bazı zorlukları aşacağımıza inanıyorum" dedi.
* Artık toplum hakem haline gelmeli. Barış isteyenlerin o milliyetçilerden daha güçlü olması gerekir. Şimdi basının ve sivil toplumun duruşu bu yöndedir. Milliyetçi sloganlarla yola çıkanlardan bizi ayıracak ve gerçekten "Bu ölümlerin olmasını kim istiyor" kararını halk daha iyi verecek. Tartışarak, uzlaşarak, bütün toplumun hassasiyetlerini göz önünde tutarak önümüze bir çözüm projesi koymalıyız.
* Önemli olan toplumsal güveni yeniden inşa etmek. Bu konuda çok önemli görevler bize düşüyor. Bizim de yapacağımız bunlardır. Yoksa silahlara biz karar veremeyiz.
* Meseleyi silahları bırakma noktasına getirmeden önce çatışmasızlık var. Çatışmasızlık süreci başlar ve burada herkesin eli güçlenir ve çözüm konusunda toplum daha iyi bir destek verebilir.
"Anayasa herkesi kucaklamalı"
* Öcalan "Anayasa nötr olmalı. Herkesi kucaklayan bir anayasa olmalı" dedi.
* Her şey çözülmüş gibi bakmamamız lazım. Ama yeni başlayan bir süreç. Omuz vererek sonuç alabileceğimiz bir noktaya varacağımıza da inanıyorum. Bu sürece zarar verirsek bunun vebali altından kimse kalkamaz.
* Hak ve özgürlükleri, farklılıkları inkâr etmeden, hak hukuk içinde meseleyi çözeriz. Ama siz Ortadoğu'da 40 milyon olan bir halkın varlığını inkâr ederseniz, buna da kardeşlik derseniz buna kimse inanmaz. Kürtçe serbest, peki o zaman niye anayasada, yasalarda yok?
* İkinci görüşme için kararlaştırılmış bir tarih yok. Ama mutlaka süreç ilerledikçe bu ihtiyaçlar doğacaktır. Görüşmelerin sürmesini umut ediyoruz.
"Bu süreç daha iyi hazırlandı"
Ahmet Türk, NuçeTV'ye yaptığı açıklamada da şunlara değindi:
* Her türlü katkıyı yapacak bir duruş gördüm. Ama tasfiye mantığı ile yaklaşılırsa bu asla ve asla doğru olmaz, sorunu çözmez ve kimseye de yararı olmaz diye düşünüyorum.
* Tabii ki bu süreç çok ciddi bir noktaya gelmeseydi, bizim İmralı'ya gidişimiz de çok kolay olmazdı. Ama bazı müzakereler yapılmış, her şey bitmiş gibi bakmamak lazım. Değerlendirilmesi, katkı sunulması gerekiyor. Çözümün halkları nasıl kucaklaştıracağı bir süreç olarak değerlendirmek lazım. (AS)