Şurada George Sharpe; 82 yaşında bir emekli. Kapısı çalınıyor, evindeki sızıntıyı kontrol edeceğini söylüyor. Sharp soyulduğunu ancak adam yorgun yüreği bunu kaldıramıyor. Oracığa yığılıp kalıyor.
47 yaşındaki Shirley Lam arabasını çalmaya çalışan birini görüp müdahale etme yanlışını yapıyor. Hırsız arabayı Lam'ın üzerine sürüyor, Lam arabanın ön camına yapışıyor, oradan oraya savruluyor.. Kazanın izlerini atmak için aylarca hastanede yatan Lam'ın olaydan duyduğu korku hala geçmemiş.
Ve 24 yaşındaki Theresa Chase Avustralyalı bu genç kız... Brighton'da sabahın erken saatlerinde arkadaşına gitmek için evinden çıkıyor. Evlerin birinin bahçesinden bir adam fırlıyor, ve Chase'e saldırıyor. Chase adamın tecavüze yeltendiğini sanıyor, o yüzden adama karşı koyuyor. Oysa adam topu topu 10 sterlinle cep telefonunu istiyor. Chase bunun farkına varamadığı için adamdan fena halde dayak yiyor. Adam silahın kabzası ile Chase'in gözüne de vurduğu için Chase uzun bir süre geçici körlük yaşıyor.
Artan suçlara "Silah Zirvesi"
İngiltere'de silahlı suçlarda geçen yıldan bu yana yüzde 35 oranında artış olduğu saptandı. Bu gerçek İşçi Partisi hükümetini paniğe sürükledi. İçişleri Bakanı David Blunkett 10 Ocak günü apar topar bir "Silah Zirvesi" düzenledi. Zirvenin sonunda ateşli silahlara yasaklar getirildi.
İçişleri Bakanlığı'nın silahlı suçlara ilişkin birinci dönem rakamlarına göre 2002 yılının ilk çeyreğinde ateşli silahlarla işlenen suçlarda 2001'in aynı dönemine oranla yüzde 35 oranında artış görülüyor.Artış hırsızlık olaylarında yüzde 5, silahlı soygun olaylarında ise yüzde 13.
İçişleri Bakanı David Blunkett bu tablo üzerine hemen bir şeyler yapılması gerektiğini söyleyerek ülkenin üst düzey polis ve İçişleri Bakanlığı yetkililerini acil bir silah zirvesine çağırdı.
Devlete teslim edilirse
10 Ocakta yapılan zirveden "ateşli silahlara yasak" çıktı. Blunkett bununla yasadışı silahların devlete tesliminin amaçlandığını, böylelikle silahlı suçları azaltmayı umduklarını belirtti.
"Silahlara Af" adı altında kamuya sunulan bu karara göre ellerinde yasadışı silah bulunduranlar bunları devlete teslim etmeleri halinde herhangi bir cezaya tabi olmayacaklar. Karar ayrıca silah kullanımına da yasak getirdi.
Yasak havalı silahları ve taklit silahları da kapsıyor. Bu silahların kolaylıkla gerçek kurşun atabilir hale getirilebildiğini söyleyen Blunkett bu tür silahlar üzerindeki yasağı genişletmeyi amaçladıklarını, şu anki yasağa dahil olmayan pek çok markanın da yasaklanması yoluna gideceklerini belirtti.
Oyuncak silah yasaklanmadı
Havalı silahlar özellikle gençlerin elinde halkı tehdit eden bombalara dönüşebiliyor. Oyuncak silahların yasadışı kapsamına alınmadığını, yasağın aslına çok benzeyen taklit silahları kapsadığını, asıl hedeflerinin bunları suç aracı olarak kullananlar olduğunu söyleyen Blunkett: "Silahlı suçlara engel olmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız" diyor.
Ancak İçişleri Gölge Bakanı Oliver Letwin de ona: "Evet ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar ama suç oranını bir türlü aşağıya çekemiyorlar, tersine oran günden güne yükseliyor" diyerek karşı çıkıyor.
Letwin pek de haksız sayılmaz. İçişleri Bakanlığı'nın istatistiklerine göre İşçi Partisi iktidara geldiğinden bu yana silahlı suçlar iki katına çıkmış. 1997-1998 arasında silahlı suçların sayısı 4,903 iken, 2001 Nisan ile 2002 Nisan ayları arasında bu rakam 9,974'e yükselmiş.
25 yılda suç oranında yüzde 600 artış
Bu rakam havalı silahlar da hesaba katıldığında 22,134'e yükseliyor ki, bu da her gün 61 silahlı suç işleniyor anlamına geliyor. 1978'den bu yana silahlı suç oranında görülen artış ise yüzde 600.Bu rakamın 1997'deki Dunnblane katliamından sonra getirilen silah yasağına rağmen bu kadar yükselmesi pek çok çevreyi telaşa sürükledi.
Ülkelere göre ateşli silahlarla öldürülen insan sayısı karşılaştırıldığında 100 binde 4.08 ile Amerika başı çekiyor. Kanada 0.54 ile ikinci iken üçüncü ve dördüncü sıraya 0.12 ile İngiltere ve İskoçya oturmuş. Ancak bu rakamlar 1999 rakamları. 2002 için karşılaştırmalı rakamlar henüz çıkarılmamış.
Kanlı yılbaşı
Silah yasağını tetikleyen Birmingham'daki yılbaşı katliamı oldu. Yılbaşı gecesi, dört siyah genç kız neşe içinde Aston'da katıldıkları yılbaşı partisinden çıktıklarında makineli tüfekle karşılaştılar.
Açılan ateş sonucu kızlardan 17 yaşındaki Latisha Shakespeare dört, 18 yaşındaki Charlene Ellis üç yerinden vurulup yaşamını yitirdi.
Charlene'in ikiz kardeşi Sophie ve diğer kuzeni 17 yaşındaki Cheryl Shaw ise ağır yaralandı.
Çete kültürünün aksesuarı
Polis hala olayın faillerini bulmaya çalışıyor ama Aston halkı bunun çetelerin işi olduğunu çok iyi biliyor. Bu çetelerden herkes illallah demiş. Öyle ki, Birmingham piskoposu John Sentamu cenaze töreni sırasında bölge halkı ile birlikte "Artık canımıza tak dedi" ilahisini söyledi.
Yine de herkes susuyor. Olay sırasında kızların yanında bulunan Latisha'nın ağabeyi de dahil. Çünkü herkes çetelerden korkuyor.
David Blunkett çete kültürünün silahı bir tür "aksesuar" gibi kullandığını, silah taşıyan birinin her zaman bu silahı kullanma potansiyeli olduğunu, kullanmasa bile karşısındaki için bir tehdit unsuru oluşturduğunu ifade ederek, silah kullanımına getirilecek yasakların arttırılması ile çete kültürüne de bir darbe vurulmuş olacağını belirtti.
Düzene karşı Rap müziği
"Ya'll all nervous knowin'
Them guns on full service; ready to fire;
One body, two body, three body, four;
Young sittin' on paper, I'm above law"
Hepiniz biliyorsunuz silahımız var,
Her an ateşe hazır, ve korkuyorsunuz,
Bir ceset, iki ceset, üç ceset, ve dört,
Ben gencim, sokaklardayım,
ben yasanın üzerindeyim")
Rap müziğin öncülerinden Amerikalı şarkıcı Jay-Z bu şarkısının sözlerinde düzene karşı oluşunu, başkaldırısını ifade ediyor, ancak rap müziğinin gençleri suça yönelttiğini söyleyenler çoğunlukta.
Gençler "Bunlar alt tarafı şarkı sözleri, korkacak ne var ki" derken İşçi Partisi'nden Kim Howells da buna "Evet, şarkı sözleri insanı öldürmez ama suça teşvik edebilir. Rap müziğinin nefret yaratıcı etkisi bir tür moda gibi bir tür öldürme kültürü yaratıyor" diyerek karşı çıkıyor.
David Blunkett de gangster-rap kültürüne karşı savaş açacaklarını bildirdi. Rap müziğinin çete kültürü ile başa baş gittiğini belirten Blunkett müzikle çeteciliği bağdaştıran bu kültürü "iğrenç" bulduğunu ifade etti. Blunkett bu tür gruplaşmalar arasında sırf moda olduğu için, hava basmak için silah taşımanın yaygın olduğunu, bu silahın da eninde sonunda bir şekilde kullanıldığını söyledi.
Her şey silaha dönüşebilir
Her ne kadar hükümetin gündeminde ateşli ve havalı silahlar varsa da, her türlü şey, akla gelen gelmeyen sıradan her tür şey kötü niyetlilerin elinde silaha dönüşebiliyor.
İçişleri Bakanlığı'nın raporunda 60 ayrı silah görüntülenmiş. Bunların yanı sıra silah olarak kullanılabilecek pek çok şey de listelenmiş. Neler yok ki burada: Tornavidalar, sigara paketleri, kalemler, kemer tokaları, cep telefonları, fenerler... Suç işlemeye hazır biri için her şey silah...
Gazetelerden örneklenenler benzeri saldırılara maruz kalmayan neredeyse yok gibi. Artık herkesin dilinde hep aynı talep var: "Bu suçlara artık bir son verin". İşçi Partisi hükümeti de bunun bilincinde olarak kolları sıvadı. Ne kadar başarılı olacağını ise zaman gösterecek. (EG/NM)