Türkiye Barış Meclisi Siirt Çalışma Grubu, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Siirt Barosu'nun ortaklaşa düzenlediği “Çok Kültürlülük ve Yeni Anayasa” paneli için salon verilmemesi yüzünden etkinlik 30 kilometre uzaktaki Kurtalan ilçesinde gerçekleştirilebildi.
19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Elbistan, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, gazeteci, yazar Orhan Miroğlu, Dicle Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mahmut Tuğrul, Siirt Baro Başkanı Avukat M.Ali Özel'le gazeteci, yazar Cumhur Kılıççıoğlu’nun konuştuğu panel, Kurtalan Belediye Konferans Salonu'nu dolduran bir kalabalık tarafından ilgiyle takip edildi.
4 saat süren panelin kadın, erkek dinleyicileri, konuşmacılara ilginç sorular sorarak oturuma renk kattılar. Toplantıya Özel başkanlık etti.
Konuşmacılar şehir merkezinde salon konusunda uygulanan antidemokratik baskıları kınarken, panelin en kısa konuşmasını yapan Cumhur Kılıççıoğlu “Anayasaların eskiliği-yeniliğinden çok, uygulanırlığı önemlidir. Halen yürürlükteki anayasa ve geçerli hiçbir yasamız 'barış' gibi ulu bir amaca yönelik bir toplantının engellenmesine cevaz vermez. Bu yüzden biz bugün Siirt’ten Kurtalan’a hicret eden Barış Muhacirleri olduk” dedi.
Kılıççıoğlu “Çok kültürlülüğünüz, kişilik şekillendirmenizde sizin üzerimizde nasıl bir etki yapmıştır” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Elbette ki çok olumlu etkileri olmuştur. Ben 3 kültürlü bir insan olarak Türk-Kürt-Arap kardeşliğini sonsuza dek savunacağım.”
Diğer panelistler özetle şunları söylediler.
Prof. Dr. Mehmet Elbistan: “Ben bir Kürt ailesinin çocuğuyum ve çok iyi de Türkçe biliyorum. Ama ne yazık ki üniversitelerde konuşamadım ana dilimi; aynı zamanda annemin ve babamın bir hediyesi olan kendi dilimi sizlere yansıtamadığım için çok üzgünüm. Türkiye'deki bütün halkların aynı çatı altında birleşmesi lazım"
Hakan Tahmaz: “Türkiye Cumhuriyeti'nin, Anayasa yapmak yerine idari yapısının değişmesi gerekiyor. Yaptıkları tek şey tek kültürlülük, tek din, tek dil, tek ırk anlayışı. Kemalizm'i, yani tekçiliği benimseyen bir Anayasa'nın demokratik olması mümkün değil."
Orhan Miroğlu: “Yeni Anayasa'nın pozisyonu devletin çıkarlarını topluma karşı koruyan bir pozisyon olmalı. Türkiye'ye baktığımız zaman üç askeri darbe düzenlendi. 1984'ten bu yana süregelen, Kürtlerin üzerinde yapılan baskılardan dolayı oluşan silahlı çatışma var. Yeni anayasa Lozan'ı da görüşmelidir.”
Doç. Dr. Mehmet Tuğrul: “Kürtler ne istiyor? Aslında bu sorunun sorulması başlı başına manidardır. Çünkü Kürtlerin ne istedikleri konusunda, büyük oranda uzlaştıkları anlaşılmaktadır. Tabii, herkesin tamamen istekler konusunda bir potada eritilmesi mümkün olamayacaktır. Ancak önemli ölçüde ortaklaştıkları söylenebilir. Örneğin Kürt kimliğinin tanınması ve Anayasal güvenceye kavuşturulması.” (CK/TK)