Siirt'te üç dilli gazete Siirt'ten Öte bu hafta yayın hayatına başladı.
Haftalık gazete, Siirt'te konuşulan üç dilde yani; Türkçe, Kürtçe ve kaybolmak üzere olan Siirt Arapçası'nda yayımlanacak.
Önemli haberler üç dilde yazılacak, diğer dillerdeki haberler ise farklı olacak.
Gazetenin ve aynı zamanda dört yıldır yayında olan siirttenote.com'un da genel yayın yönetmeni Zana Aksu, üç kişilik gönüllü bir kadroyla yola çıktıklarını söyledi.
"Siirt kucaklaşırsa model olur"
"Siirt çok kozmopolit bir şehir. Üstelik ülkemizde 30 yılı aşkındır süren savaşın başladığı yer. Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, Süryanisiyle Siirt kucaklaşmayı başardığında Mezopotamya ve Anadolu’nun ötesinde bütün bir Ortadoğu coğrafyasına da model olabilecek bir potansiyele sahip.
"İşte savaşın başladığı bu kentte barışın başlaması ümidiyle çok kültürlü, çok dilli ve çok farklı inançları birbirine yakınlaştıracak bir yayın politikasıyla sloganımızı 'Kozmopolit Haber/Kültür Gazetesi' olarak seçtik.
"Gazetemiz bu vesileyle tek dilli, tek kültürlü ve her türlü tekçiliğe karşı, Siirt halkının her kesiminin sesi olmayı hedefliyor. Kürtçe ve özellikle kaybolmakta olan Siirt Arapçası'nın yaşatılması için üç dilli çıkarmaya karar verdik.
"Siirt Arapçasını korumalıyız"
"Siirt'te ekonomik anlamda iktidarla hareket edilmesine rağmen bu dilin korunmasına özen gösterilmiyor. Bir ay önce valilik 'Siirt 3 dilli şehir' diye kampanya başlattı. Ancak pratik anlamda herhangi bir şey yapılmıyor. "
"Siirt Arapçası diğer Arapçadan farklıdır. Herhangi bir alfabesi yoktur. Sözlü olarak günümüze aktarılmıştır. Neredeyse yok olmaya mahkum. Şimdi gazeteyle yeni yeni alfabesini oluşturmaya çalışıyoruz. Latin alfabesiyle Siirt Arapçasının nasıl yazılabileceğini tartışıyoruz. Bu dilin korunması gerektiğine inanıyoruz."
15 yazarı olan gazete, internete erişimi olmayan ve bunu kullanamayan yaşlı kesimlere ulaşmayı da hedefliyor.
Gazetenin yayın ilkeleri şöyle:
"Biz savaşı, kavgayı, silahı özendirenlere karşı; gençlerimizin ölmemesi adına illaki bir şeyler çarpışacaksa fikirlerin çarpışmasını önerenlerin tarafındayız.
Biz, dünyamızın doğal güzelliklerinin sermayeye kurban edilmesine karşı çıkan çevrecilerin tarafındayız.
Biz; kim olursa olsun kadını hor gören, ona şiddet uygulayan, onu istismar edenlerin karşısında, kadınların tarafındayız.
Biz, hangi görüşten, hangi inançtan, hangi dilden ve kültürden olursa olsun insandan ve insan haklarından yanayız.
Biz çarpık kentleşmenin karşısında, tarihi dokuları koruyan modern ve ekolojik bir kentleşmenin tarafındayız.
Biz, bilimin ideolojilere, inançlara kurban edilmediği çok dilli demokratik bir eğitimin arkasındayız.
Biz, askeri vesayetlere karşı sivil demokrasinin yanında, sivil yaşamda da seçilmişliğin, liyakatın esas alındığı bir yönetim anlayışından yana, kadrolaşmanın karşısındayız.
Bizler, saydığımız bu ilkeler doğrultusunda zulme karşı sessiz kalmayı değil, zulme karşı hak ve hukukun yanında taraf olmayı seçtik." (NV)